Nasıl ki din üzerinden siyaset yapıp, lüks cipler, pahalı evler alan, akşam sofralarını yetimin öksüzün hakkıyla donatan "din haramileri" varsa... Bunların karşısında, sözde laikliği savunan, özde kendi çıkarlarına metreslik eden "laiklik yarasaları" vardır. Onlar kahraman pozları verirler. Arkalarında bilmem kaç tane okları vardır da her birini halkın sırtına saplarlar. Tarihin yapraklarına baktığınız zaman, "laik hırsızlar orkestrasında" birlikte söylenmiş şarkıları vardır. Solistler değişmiştir sadece.


Laikliği korumak bunlara kalmıştır da kampanyalar düzenlenir. Onların ekrandaki mimikleri bile para eder. Arkalarında kendilerine benzeyen politikacılar mevcuttur, sinsi para alışverişleri. Mazisi yırtık olanın, geleceği de yırtıktır. Bunların ihanetleri yama tutmaz! Elleri para tutar sadece.


Onların mal varlıklarını kontrol edin. Hem proleter varlıklarını, hem kapitalist varlıklarını! Namuslu bir gazetecinin milyon dolarlarının olması, asla ve asla mümkün değildir. Onların vardır. Onlarda her mevsim satacak bir şey vardır. Ne acıdır ki bu ülkede her zaman, ucuz adamlar pahalıya gider. Bedelini de namuslu insanlar öder.


Kampanya paralarınız hissesiz harikalar kumpanyasında. Herkes bir kişi için ceplerini boşaltır. Değerlerin korunmasına surlar örer. Görmek istediğiniz resimlerle, gördüğünüz resimleri kıyaslayacak yüreğiniz varsa eğer. Vicdanınız en yanılmaz yargıçtır. Bu ülkede laikliği koruyacak olan da sizsiniz. Dinine sahip çıkacak olan da... Ama günlük senaryolarla sizleri korkutanlar yok mu! Yıllardır aynı filmde, her zaman figüran olmaya gönüllü haliniz yok mu! İşte bütün mesele bu!


Sizlerin altın kalpli oluşunuzla, onların teneke yürekleri arasındaki alışverişin bedeli de bu.