"Sisi savaş suçlusudur, mübarekten daha zalimdir", "Ülkeler farklı, Sisi'ler hep aynı", "İslam düşmanı darbecilere karşı bütün ümmet tek yürek" şeklinde dövizler taşıyan vatandaşlar, sık sık tekbir getirdi.
Grup, "Muhammed'in ordusu, kafirlerin korkusu", "Defol Sisi, seninleyiz Mursi", "İslami hareket engellenemez" ve "Yaşasın Mısır direnişimiz" şeklinde sloganlar attı.
Avlunun duvarlarına da İngilizce ve Arapça olarak "Mısır'da Müslüman kardeşlerin direnişini destekliyoruz" yazılı pankartlar asıldı.
Caminin avlusunda bir araya gelen grup, "Zorbalık, hukuksuzluk yenilecek, İslami direniş kazanacak", "Katil Sisi, Adeviyye'de döktüğü şehitlerin kanında boğulacak", "Ulusal çıkarlar adına, darbeyi destekleyen İslam düşmanları utanın" yazılı büyük pankartlar da açtı.
"BU İŞBİRLİKÇİ ZİHNİYETİ BÜTÜN İSLAM TOPRAKLARINDA GÖRDÜK"
Fatih Camisi avlusunu dolduran kalabalığa seslenen İHH Başkanı Bülent Yıldırım, dünyanın her tarafında Müslüman kanı çok ucuzmuş gibi katliamlar yapıldığını ifade ederek, "Bu katliamların bir kısmını direkt emperyalistler bir kısmını da maliyeti daha ucuz olduğu için içimizdeki işbirlikçiler gerçekleştiriyor" dedi.
Bu işbirlikçi zihniyeti bütün İslam topraklarında gördüklerini belirten Yıldırım, şöyle konuştu:
"Mısır'da da gördük, 28 Şubat'ta da gördük. Halkın, adaletin yanında olanların moralini bozmak için Amerika'dan, İsrail'den, İngiltere'den yönlendirilen siyonist kırıntılarıdır bunlar. Mısır'da insanlar evlatlarını peygamber ocağı olarak bildikleri orduya neden gönderiyor? Kendi topraklarını, mallarını, namuslarını, dışarıdan gelen tehlikeye karşı kendi bulundukları yerleri savunmak için... Ama bunlar camilerde ibadet eden kadın ve çocukların üzerine ABD ve İsrail'in ateş yağdırmak için kurduğu ocakları gibi çalışıyor. ABD'ye, İsrail'e, Avrupa'ya kızarız ama bir yere daha kızmadan köleliğe devam ederiz, burası neresidir biliyor musunuz? Sömürgecilere hizmet eden içimizdeki zihniyetlere kızmadığımız müddetçe özgürlüğün tadına varamayız."
Mısır seçimini İhvan-ı Müslim'in kazandığını hatırlatan Yıldırım, "Batılılar derler ki; 'demokrasi putunu biz yaparız, gerektiğinde yemekten çekinmeyiz. Demokrasi putu, ancak bizim hizmet anlayışımıza hizmet ettiği müddetçe geçerlidir.' Bu bölgelerde Mısır'da, Suriye'de, Türkiye'de seçimle gelen yönetimler sizin düşüncenize hizmet etmediklerinde, Türkiye'de 28 Şubat'ı gerçekleştirdiğiniz gibi, Suriye'de, Filistin'de ve Mısır'da da aynı işlemi yaptınız" diye konuştu.
İHH Başkanı Yıldırım, işbirlikçiler Mısır'da zalimlerin yanında mücadele ederken, cennete talip olanların mazlumların yanında bulunması gerektiğini söyledi.
GRUP AKŞAM SARAÇHANE PARKI'NDA OLACAK
Cennete, haksızlığa karşı söz söyleyenlerin talip olacağını vurgulayan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Buradan şunu haykırıyoruz; Amerika senden korkmuyoruz, İsrail senden korkmuyoruz, Avrupa senden korkmuyoruz. Biz Allah'tan korkuyoruz. Biz kurşun yedikten sonra yere düşen ve gözüne bir damla yaş akıtan mazlum çocukların bedduasından korkuyoruz. Evladını paramparça kucağına alan, hiç bir hastaneye götürecek durumu olmayan, hiç bir ilaca ulaşamayan annenin feryadından korkuyoruz. 'Kimse yok mu bize yardım edecek' diye haykıran, gözyaşı döken babaların feryatlarından korkuyoruz. Biz de korkuyoruz ama bu korkumuz Allah için.
Mısır'da kadınların kafasına keskin nişancılar ateş ettiğinde, baltacılar kadınları doğradığında neden sessiz kalıyorsunuz? Neden sadece 'haca
ve umreye gitme hakkımız elimizden alınmasın' diye Suudi Arabistan'ın Sisi'ye gönderdiği paralara karşı çıkmıyorsunuz? Son olarak şunu söylüyorum. Bütün arkadaşlarınızı arayın, haber verin gelsinler, namazdan sonra yürüyüş yapacağız. Allah hepimizden razı olsun, bu akşam Saraçhane Parkı'nda 'Kardeşlik Parkı' kurulacak. Hepinizi oraya davet ediyoruz. Duruma göre katliam devam ederse de nöbet halinde olacağız. Hatta Mısır'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nun önünde toplanıp, sizleri de davet edeceğiz. Sizleri davet ettiğimizde hepinizi kısa sürelerde buralarda görmek isteriz."
Yazar Abdurrahman Dilipak da bir insana yapılan haksızlığın, bütün bir topluma yöneltilmiş tehdit olduğuna dikkati çekerek, "Mısır'da yaşananlar sadece Mısır halkını telaşlandıran felaket değil, aynı zamanda bütün İslam ümmetine yöneltilmiş bir tehdittir. Bu nedenle burada Mısır için değil, kendi geleceğimiz için toplandık" ifadelerini kullandı.
Açıklamaların ardından Fatih Camisi'nde öğle namazı kılan grup, Saraçhane Parkı'na yürüdü.
FATİH CAMİİ'NDE KATİL MISIR ORDUSU PROTESTO EDİLDİ (İLK GÖRÜNTÜLER İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN)
MISIR BEYÜKELÇİLİĞİ İLE ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ ÖNÜNDE PROTESTO ETTİ
Mısır'da güvenlik güçlerinin demokrasi yanlılarına ateş açması, Mısır Beyükelçiliği ile ABD Büyükelçiliği önünde protesto edildi.
Mısır Halkı ile Dayanışma Platformu üyeleri, Mısır'ın Ankara Büyükelçiliği önünde bir araya gelerek, Mısır'da güvenlik güçlerince, demokrasi yanlısı gösterilerin yapıldığı Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki 200 kişinin öldürülmesini ve 4 binden fazla kişinin de yaralanmasını protesto etti.
Silahlı güçlerce görevden uzaklaştırılan, Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammmed Mursi'nin fotoğraflarını taşıyan gruptakiler, "Defol Sisi, seninleyiz Mursi", "Zulume karşı direneceğiz", "Ankara'dan İhvan'a, direnişe bin selam" sloganları attı.
Eyleme destek veren sivil toplum kuruluları adına konuşan Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Metin Memiş, emparyalist güçlerin yüzyıllardır Müslüman ülkelerde fütursuzca ameliyatlar yaptığını, inanılmaz oyunlar oynadığını" ifade ederek, "Sisi bir piyondur, maşadır. Artık, İslam aleminin topyekün ayağa kalkma zamanıdır" dedi.
ABD'nin, Türkiye'deki 1980 darbesinden sonra "Bizim çocuklar işi başardı" diye açıklama yaptığını hatırlatan Memiş, "Bugün de Amerika'nın çocukları Kahire'de olaya hakim" diye konuştu.
İHH Ankara Temsilcisi Hanefi Sinan da Mısır'ın şu anda yaşadığı zulmü, yıllarca Türkiye'nin yaşadığını ifade ederek, "Mısır'ı Mısırlılardan daha iyi anladığımız bir dönem yaşıyoruz" dedi.
Grup, "Allah şanlı bir zaferle yardım eder" pankartı açarak, ABD'nin Ankara Büyükelçiliğine yürüdü.
Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı Üstün Bol, ABD Büyükelçiliği önündeki açıklamasında, liberallerin "Müslümanlar, korkaktır, direnemez" diye attığı iftiraların geri teptiğini ve Müslümanların vakur duruşlarını gösterdiğini söyledi.
"Kimin korkak olduğu, arkasını silahlara dayadığı görüldü" diyen Bol, Rabiatul Adeviyye Meydanı'nda hayatını kaybedenlerin şehit olduğunu dile getirdi.
Konuşmaların ardından, Kur'an-ı Kerim okundu, Mısır'da askerlerin ateşiyle hayatını kaybedenler için dua edildi.
SAMSUN'DA PROTESTOLAR
Mısır'da Rabiatul Adeviyye Meydanı'nda toplanan demokrasi yanlılarına güvenlik güçlerinin ateş açması, Samsun'da çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından protesto edildi.
Öğlen namazı sonrasında Merkez Site Cami önünde toplanan gurup, Mısır'da darbe karşıtlarına açılan ateşi kınayan sloganlar attı.
Sivil toplum kuruluşları adına açıklama yapan Dostder Başkanı Hüseyin Mutlu, zorbalık ve katliama uluslararası toplumun suskun kaldığını belirtti.
Rabiatul Adeviyye Meydanı'nda yüzlerce kişinin öldüğünü, binlerce kişinin yaralandığını hatırlatan Mutlu, şunları söyledi:
"Başta Rabiatul Adeviyye Meydanı'nda olmak üzere Mısır'ın tüm meydanlarında direnen Mısırlı kardeşlerimizi Samsun Sivil Toplum Kuruluşları olarak selamlıyoruz. Katliamı lanetlemek ve direnen kardeşlerimizle dayanışmak için bugün düzenlenen eylemlerde sorumluluk bilincine sahip ve duyarlı herkes meydanlardadır. Mısırlı kardeşlerimiz hak ve hürriyetlerine kavuşana kadar, firavun anlayışının darbecileri hesap verene kadar, darbecileri lanetleyip hak ile direnenlerin yanında olacağımızı tüm halkımıza ilan ediyoruz."
GIYABİ CENAZE NAMAZI KILINDI
Öte yandan 19 Mayıs ilçesinde kaymakamlık önünde toplanan bir grup, sloganlarla Mısır'daki darbeye tepki gösterdi. Grup adına açıklama yapan Abdullah Kadıoğlu, Mısır halkının iradesini gasbeden Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı Abdülfetthal el Sisi'nin Adeviyye Meydanı'nda katliama başladığını söyledi.
Sisi'nin emrindekilerin darbe karşıtlarının üzerine ateş açması sonucu yüzlerce kişinin şehit edildiğini belirten Kadıoğlu, "Mısır'da her geçen dakika şehit haberleri artıyor. Bu sadece Mısır'ın meselesi deği bu Türkiye'nin bu ümmetin meselesidir. Hükümetimizden bu zalimlere karşı bütün himmetini ortaya koymasını ve Mısır'a yaralılar için acil uçak göndermesini istiyoruz" dedi.
Konuşmanın ardından Mısır'da hayatını kaybedenler için gıyabi cenaze namazı kılındı.
KONYA'DA GIYABİ CENAZE NAMAZI KILINDI
Mısır'da demokrasi yanlılarına açılan ateş sonucu hayatını kaybedenler için, Konya'daki Şerafettin Camisi'nde gıyabi cenaze namazı kılındı.
İHH-AYDER öncülüğünde Şerafettin Camisi'nde bir araya gelen sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile vatandaşlar, öğle namazından sonra cami önünde saf tuttu. Ardından Mısır'da dün gece güvenlik güçlerinin darbe karşıtlarına açtığı ateş sonucu hayatını kaybedenler için gıyabi cenaze namazı kılındı.
İHH-AYDER Yönetim Kurulu Üyesi Şükrü Nortçu, burada yaptığı konuşmada, Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki protesto eylemi gerçekleştiren ve sadece dua ederek tepkilerini dile getiren Mısır halkına tüm dünyanın gözleri önünde katliam yapıldığı söyledi.
Özellikle son birkaç aydır Türkiye, Suriye ve Mısır başta olmak üzere dünya genelinde Müslümanlara yönelik şiddet ve baskının artarak devam ettiğini belirten Nortçu, şöyle dedi:
"Dünyadaki bütün Müslümanları katliam, baskı ve zulümlere karşı sesini yükseltmeye davet ediyoruz. İHH-AYDER olarak bütün dünyaya ilan ediyoruz ki Müslüman kardeşlerimizi her otamda ne pahasına olursa olsun destekleyeceğiz. Direnişlerine sahip çıkacağız. Mısır, Suriye, Arakan, Çeçenistan ve diğer coğrafyalarımızdaki mazlum Müslüman kardeşlerimize her türlü insani yardımı ulaştıracağız. Yeni kampanyalarla yardımlarımızı devam ettireceğiz."
KAYSERİ'DE BAZI SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ TEMSİLCİLERİ, SALDIRIYI KINADI
Kayseri'de bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Mısır'da Rabiatul Adeviyye Meydanı'nda toplanan demokrasi yanlılarına güvenlik güçlerinin ateş açmasını kınadı.
Kayseri Baro Başkanı Fevzi Konaç AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçmiş yıllarda yaşanan darbelerden dolayı önemli sıkıntılar yaşayan Türk milletinin, halkın yüzde 50'sinden fazlasının oyunu alarak seçilmiş birine karşı Mısır'da yapılan darbeyi asla kabul edemeyeceğini söyledi.
Batı'nın, İslam ülkelerindeki demokrasiler ve özgürlükler karşısında çifte standart uyguladığına dikkati çeken Konaç, "Bu ikiyüzlü tavrı lanetliyoruz, kınıyoruz. Özgürlüklerin dünya üzerinde geliştiği bir süreçte kimlerin bu özgürlükleri yaşayabileceğine rengine göre karar verilmesi, bununla ilglii çifte standart uygulanması, seçilmiş iradeye karşı katliamlara da başvurarak bu iradenin yok sayılmaya çalışılması kabul edilemez" diye konuştu.
Konaç, Türk milletinin Mısır halkının yanında olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
"Bu yaşanan olaylar çok daha başka şeylere gebe. Arap Baharı denilen sürecin tasviyesi noktasında yeni bir sürece girildi. Yaşanan sürecin Batı'nın ve emperyalistlerin menfaatlerine dokunan birtakım gelişmelere sebep olacağını, özellikle İsrail'in güvenliği noktasında ABD ve müttefiklerinin sıkıntıya girdiğini düşünüyorum. Mısır'da yaşanan katliam da bu oyunların bir parçası."
"KATİLAMLA ÜLKENİN İRADESİ SUSTURULMAYA ÇALIŞILIYOR"
Kayseri Ticaret Odası Başkanı Mahmut Hiçyılmaz ise Mısır'daki katlilamın hem Müslümanlar hem de insanlık adına utandırıcı olduğunu ifade etti.
Hiçyılmaz, "Mısır'da can pazarı yaşanıyor ve bütün dünya bu katliama seyirci kalıyor. Yapılan katilamla ülkenin iradesi susturulmaya çalışılıyor. Türk halkı olarak yaşananların acısını hissediyoruz. Şu mübarek ramazan ayında biliyoruz ki zalimler bunun hesabını verecektir, mazlumlar elbette feraha erecektir" şeklinde konuştu.
"İNSANLIK, BU VAHŞET KARŞISINDA TEPKİSİNİ DİLE GETİRMELİ"
Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği Kayseri Şube Başkanı Nusret Uğurlu da Ortadoğu'da yaşanan gelişmelerin insanları endişelendirdiğini dile getirdi.
Uğurlu, "Bir yanda diktatör yönetimler, diğer yanda demokrasiye geçiş sancısı yaşayan yönetimler. En son Mısır'da demokrasiye geçiş sevinci yaşanırken birdenbire darbe yapıldı. Darbecilerin dün gece sabaha karşı yaptıkları saldırılarda da en az 100 Müslüman öldü, binlerce yaralı var. Bu kabul edilemez. Bu vahşete sadece Müslümanlar değil, tüm insanlar tepki göstermeli. En azından birbirlerine dua etmeli. Bu gelişmelere sessiz kalmamız mümkün değil. İnsanlık, bu vahşet karşısında tepkisini dile getirmeli" şeklinde konuştu.
"NE VİCDANA NE DE İNSANLIĞA SIĞAR"
Kayseri Genç Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Hamdi Kınaş ise bir yerde askeri darbe varsa burada özgürlükten, demokrasiden ve insan haklarından bahsetmenin mümkün olmadığını vurguladı.
Mısır'da insanların katledildiğini ve özellikle Batı'nın bu duruma sessiz kaldığını ifade eden Kınaş, "Mübarek ramazan ayında insanların devlet eliyle hunharca katledilmesi, çoluk çocuk ayrımı gözetmeksizin üstlerine ateş açılması ne vicdana ne de insanlığa sığar. Türkiye'den Mısır'da yaşananları endişeyle izliyoruz. Şu günler hürmetine zulmün ve katliamın bir an önce durmasını istiyoruz" diye konuştu.
"RAMAZAN AYINDA YAŞANAN KATLİAM, HEPİMİZİ DERİNDEN YARALIYOR"
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Kayseri Şube Başkanı Ahmet Çolakbayraktar ise Mısır'da insani bir felaket yaşandığını vurgulayarak, "İş dünyası olarak meydanlarda iradesine sahip çıkmaya çalışan Mısır halkının acılarını paylaşıyoruz. Müslümanlar için önemli olan şu ramazan ayında yaşanan katliam, hepimizi derinden yaralıyor. Tüm dünyanın bir an önce Mısır'da yaşanan katliama karşı durmasını ve sona ermesi için girişimde bulunmasını diliyoruz" ifadesini kullandı.
ÖZGÜR-DER ŞUBE BAŞKANI KOÇ: "DİYARBAKIRLI MÜSLÜMANLAR OLARAK BU ALÇAKÇA KATLİAMLARI ŞİDDETLE KINIYOR"
Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) Diyarbakır Şube Başkanlığı'nca Mısır'da askerlerin ateş açması sonucunda 200 kişinin ölümü ve binlerce kişinin de yaralanmasına neden olan saldırılar kınandı.
Diyarbakır Ofis Camisi'nde bir araya gelen vatandaşlar, Mısır'da güvenlik güçlerinin darbe karşıtı protestoların yapıldığı Rabiatul Adeviyye meydanındaki ateş açması sonucunda hayatını kaybeden 200 kişi için gıyabi cenaze namazı kıldı.
Özgür-Der Şube Başkanı Murat Koç, yaptığı açıklamada, ramazanın rahmet, mağfiret ve kardeşlik ayı olduğunu belirterek, Mısır'da bu kutsal ayda dahi katliamın sürdüğünü söyledi.
"Mısır'da askeri darbe, bu mübarek zamanları bir kez daha hüzün zamanlarına dönüştürdü. Bu gece Mısır halkının sahuruna zalimlerin akıttığı kan karıştı" diyen Koç, yüzlerce vatandaşın hunharca katledildiğini, binlercesinin ise yaralandığını belirtti.
Koç, şöyle dedi:
"Hem meşru yollardan seçilmiş bir cumhurbaşkanını gözaltına alıp akıbetini belirsiz kılacaksınız ve ülkedeki en büyük halk hareketine karşı darbe yapıp sokak ortasında keskin nişancılarınızla, eli kanlı baltacılarla katliamlar işleyeceksiniz, hem de demokrasi havarisi kesileceksiniz. Mısır cuntasının ve ona yaslanarak sözde demokrasi-özgürlük naraları atan liberallerin, solcuların ve yargı diktasının tek cepheden İhvan'a karşı giriştiği kıyımın boyutları gün geçtikçe daha da ileri noktalara taşındı. Katliamda yüzlerce kardeşimiz şehit edildi, binlerce kişi de yaralandı. Müslüman kardeşlerimiz uluslararası toplumun gözü önünde cüretkar bir kıyımdan geçirilmektedir."
Koç, bunun Müslümanlara karşı yapılan çirkin bir savaş olduğunu vurgulayarak, "Diyarbakırlı Müslümanlar olarak ihvana karşı gerçekleştirilen bu alçakça katliamları şiddetle kınıyor, Mısır'da askeri cuntanın karşısında kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz. Aynı zamanda bu son katliamın, Müslümanlara karşı başlatılan sürek avının daha nelere varabileceğini göstermesi açısından da kaygı verici olduğuna inanıyoruz" dedi.