Yükselir, konuyla ilgili olarak Emre Uslu ve Mehmet Baransu isimlerinden bahsetti. Programda adı geçen Emre Uslu, Sevilay Yükselir'i yalanlamak için telefonla canlı yayına bağlandı, ancak büyük bir şokla karşılaştı.
YÜKSELİR'E HAKARETLER YAĞDIRDI
Sevilay Yükselir'in "twit attılar" sözünü yalanlamaya çalışan Uslu, sürekli olarak Yükselir'e hakaret ettti. Emre Uslu, Sevilay Yükselir hakkında ısrarla "yalancı" ifadesini kullandı, öyle bir mesaj-twit attın mı sorusuna "tabi ki atmadım" cevabını verdi.
EMRE USLU KÖTÜ YAKALANDI
Uslu'nun bu itirazının ardından Sevilay Yükselir, Uslu'nun attığı twiti gün-ay-yıl-saat-dakika olarak okuyunca Emre Uslu neye uğradığını şaşırdı. Panikleyen Uslu, Sevilay Yükselir'e hakaret etme yolunu seçti.
İşte o diyaloglar...
Aylar önce bu operasyonla ilgili mesajlar attın mı? Bir bildiğin mi vardı?
Elbette atmadım, Sevilay Yükselir her zaman ki gibi yalan söylüyor. Adıma operasyonlar yapıyor. Benim ne Cemaat'le ne başka bir derin yapıyla bir ilgim yok. Bu arkadaşımız sürekli kendisine meslek edinmiş gibi benim adıma iftiralar atıyor.
Yazmadın mı Emre Uslu? Aylar önce bakan çocuklarının isimlerinin yolsuzluk dosyalarında geçmiş olabileceğine dair twit atmadın mı?
Cüneyt bey ben yalancılarla muhatap olmak istemiyorum.
Attın mı atmadın mı? Dümdüz bir soru soruyorum. Attın mı atmadın mı?
Cüneyt bey ben sizinle muhatabım. Bu arkadaşla muhatap olmayacağım.
Sadece bir soru sorayım.
Var işte burada. Yalan söylüyor. Emre Uslu, 12.08.2013'te saat 23.23'te şöyle bir twit atmışsın. Bakan çocuklarının adı yolsuzluklara karışmışsa kim güler kim ağlar?
"AMAÇ ŞANTAJ YAPMAK MI?"
Yükselir, bu operasyonla ilgili uzun zamandır üstü kapalı şantajların yapılageldiğini belirtirken, operasyonun dosyalarını elinde tutanlara seslendi: Siz hükümete bel altı vurmak için, şantaj yapmak için dosya mı biriktiriyordunuz?
Mehmet Baransu ve Emre Uslu gibi Cemaat'e yakın isimlerin uzun zaman önceden beri üstü kapalı twitler attıklarını hatırlatan Sevilay Yükselir şöyle konuştu:
"OPERASYONA HİÇ ŞAŞIRMADIM"
Hiç şaşırmadım. Çünkü aylardır yazılıyordu bu. Tabi operasyonun kapsamını bilmiyorduk. Şahıs olarak bilmiyorduk. Ama Cemaat'e yakın olduğunu bildiğimiz bazı isimler, Baransu, Emre Uslu gibi isimler zaten yazıyordu. Polisin ve Emniyet'in elinde bakanların, bazı milletvekillerinin, bürokratların yolsuzluk kasetleri hatta seks kasetleri olduğunu zaten yazıyorlardı.
Zaten hükümet de şaşırmış olamaz, çünkü onlara da şantaj yapılıyordu bildiğim kadarıyla. Zamanlaması belli değildi, kimlerin olduğu belli değildi. Şimdi bu önümüze geldi. Ben buraya rüşveti ya da yolsuzluğu savunmaya gelmedim. Eğer varsa, ki varsa çıkacak, varsa da yapıldıysa da hırsızlık hepsinin vebali boynuna, haram zıkkım olsun. Çünkü çaldılarsa senin de paranı çaldılar, benim de paramı çaldılar. Kimsenin avukatlığını yapmıyorum.
Ben başka bir şey konuşmaya geldim. Bu biliniyordu. Aylardır yazılıyordu. Cemaat demeyeyim de, Cemaat içerisinde konuşlanmış o derin yapıyla bağlantılı isimler, özellikle yargı ve Emniyet bloğunda çok iyi kaynaklı isimler zaten yazıyordu.
"SİYASET HİÇ BU KADAR KİRLENMEMİŞTİ"
Benim anlamadığım şu. Tamam "bir taraf ahlaksızlık yapmış" diyelim, velev ki. Bilemiyorum yaptılar mı yapmadılar mı, iddialar nedir? Diyelim ki yapmışlar. Peki diğer tarafın yaptığı ahlaksızlık değil mi? Sen niye bekletiyorsun bu dosyaları? Dosya mı biriktirdin sen hükümete bel altı vurmak için. Bu taraf ahlaksız o taraf ahlaklı mı oluyor? Şuna üzülüyorum. Hiçbir dönem siyaset herhalde bu kadar kirlenmemiştir.