Babası öldürüldükten sonra orduya katılan ve bomba uzmanı olarak eğitilen Samir ordudan ayrılıp ABD'ye gidiyor. Ve bir gün Yemen'de terör örgütüne bomba satarken FBI tarafından tutuklanıyor, hapishaneye atılıyor. Ancak o dakikaya kadar bağımsız bir bombacı olan Samir kendisini hapishaneden kaçıran örgütün üyesi oluyor ve eylemlerde kullanılmak üzere bomba üretiminin sorumluluğunu alıyor. Bombalar üretiyor ve bombalama eylemlerine katılıyor.
Ve ilerleyen dakikalarda bir de bakıyorsunuz ki Samir aslında CIA tarafından bu örgütün içine yerleştirilen bir ajan. Düşünün...
Adam hem bomba yapıyor, hem bombalama eylemine katılıyor ama yapacağı eylemleri önceden Amerikan Gizli Servisi'ne haber veriyor.
Benim bugün bu filmi konu etmenin nedeni ise son günlerde yaşanan olaylarda adı sıkça geçen Kemalettin Özdemir'le ilgili anlatacaklarım. Aslında bu köşeyi sıkı takip edenler Özdemir adını ilk kez yazmadığımı bilirler.
Onu ilk konu ettiğim yazının tarihi 14 Mart 2012. "Hanefi Avcı neden serbest kalmalıdır?" başlığı altında yazdıklarım o zamanlar epey canını sıkmıştı Gülen Cemaati'nin. Çünkü ana akım medyada ilk kez bir kalem Özdemir'le ilgili kulislerde konuşulanları dile getirmişti.
"Kim bu adam? Nedir Cemaatle bağlantısı?" dediğinizi duyar gibiyim. Özdemir, Gülen Cemaati'nin bir dönem en önemli isimlerinden biri. Bugünlerde adını sıkça duyduğunuz Cemaat'in emniyet ve yargıdaki örgütlenmesinden sorumlu imam olduğu söylenen kod adı Kozanlı Ömer olan Osman Hilmi Özdil'in selefi.
Yani bu kişi Gülen Cemaati'nin devletteki örgütlenmesinin önünü açan ve bunu epey zaman da yürüten eski imam. Ancak uzunca bir zamandır Fethullah Gülen başta olmak üzere cemaatçiler tarafından "Hain" sıfatıyla anılıyor. Çünkü o artık onları reddediyor!
Ve yine Cemaatçilerin iddiasına göre bu isim şimdilerde cemaatin örgüt yapısının çözülmesi ve çökertilmesi konusunda MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a danışmanlık yapıyor. Bu iddia doğru mu değil mi bilemem. Dün uğraştım, teyidini alamadım fakat çok net söyleyebilirim ki, eğer böyle bir şey varsa... Yani Fidan bu örgütlenmenin derinliklerini çözmek için Özdemir'i kendisine mihmandar yapmışsa emin olun çok doğru yapmış. Çünkü Özdemir, Cemaat'in örgütlenme yapısını en iyi bilen isimlerin başında geliyor.
İşte MİT'in ne kadar doğru bir hamle yaptığını anlatmak için verdim Sudanlı Samir örneğini.
Sadece MİT değil, dünyanın her yerinde gizli servisler bu filmdekine benzer yöntemleri kullanıyor.
Bir örgütü, bir derin yapıyı anlamak, çözmek ve çökertmek için ya örgütten birini alıyor yanına ya da örgüte birini sokuyor ve kendisine istihbarat kaynağı yaratıyor.
Sözün özü... Kemalettin Özdemir MİT Müsteşarlığı'nda Cemaatçilerin iddia ettiği gibi müşavir olarak kadrolu bir pozisyona getirilmemiştir. Bu tamamen saçma sapan bir iddia bence ama tecrübesinden ve bilgisinden faydalanılmıştır diye düşünüyorum.
Ayrıca faydalanılan kişinin sadece o olmadığını da biliyorum. Hâlâ Gülen Cemaati bünyesinde olup ülke hayrına bildiklerini anlatmak isteyenlerle kontakta olunduğunu duyuyorum çünkü. Zira öyle olmasa Burhan Kuzu'nun sözünü ettiği o rapor nasıl hazırlanacaktı?
Biliyorsunuz hoca, Başbakan'a sunulan bir istihbarat raporunda devlet içindeki paralel yapının planlarının, tüm şifrelerinin detaylarıyla yer aldığını ve 42 ilde yapılacak "Cadı Avı"nın da bu yolla engellediğini söyledi. Yargıda, emniyette, akademik platformda, iş dünyası ve medyada konuşlu 2 bin kişilik listenin Başbakan'ın önünde olduğunu aktardı.
Hocanın söylediği bu rapor gerçekse zaten tek başına Kemalettin Özdemir'in anlattıkları yetmez. Çünkü Özdemir'in Cemaat'ten kopuşu bayağı eskiye dayanıyor. Bildiğim kadarıyla ilişkisi 2005'te kesilmiş. O tarihten bu güne çok sular aktı köprünün altından. Kaldı ki onun yerine gelen yeni imam Kozanlı Ömer Özdemir'in kadrolarının birçoğunu tasfiye etti.
Yerim müsait olsaydı işte bugün o tasfiyelerin sebebini, bir zamanlar cemaatin lideri olan Fethullah Gülen'in en yakın adamı Özdemir'in kopuşuyla ilgili sebepleri, koparken yaşadıklarını da anlatacaktım sizlere ama maalesef şu anda bu mümkün değil.
Siz bunu bu derin mevzuya bir giriş yazısı sayın ve beni okumaya devam edin. Pazarı bekleyin...