ALMANYA ÜZERİNDEN GELDİ...
M.Ö.: Bu Özbek dostumuz var ya efendim. F.G.: Evet, biliyorum. M.Ö.: O, bu şeye gitti, sizin oradaki yetkililerle. Bu, Almanya'da görüştüler. Zaman zaman görüşüyorlarmış bu şeyle ilgili. Bizim Doktor Sinan Bey'in şirketi var ya efendim... F.G.: Evet, evet... M.Ö.: O şirket oraya, onların da dikkatini çekecek şekilde, bazı elemanlar göndermiş. Onun için orada oturan, orada görünen Türkler'in, yani sizin oraya giriş çıkışlarına biraz daha dikkat etmeleri gerektiğini söylesek iyi olur dedi... F.G.: Almanya için değil mi? M.Ö.: Değil efendim, sizin orayla ilgili. Oranın yetkililerinin dikkatini çekmiş. F.G.: Evet, pekala... YENİ KANIT VAR
Youtube'a düşen ses kaydı, farklı bilgilerin de ipucunu veriyor. Zira Fethullah Gülen, Özcan'la yaptığı görüşmede önce Almanya için uyarıldığını sanıyor. Mustafa Özcan, "Değil efendim, sizin orayla ilgili, oranın yetkililerinin de dikkatini çekmiş" diyerek CIA'nın MİT'e karşı yaptığı bu uyarının Pensilvanya ile ilgili olduğunu aktarıyor. Konuşmanın yer aldığı videoda, paralel yapının yabancı istihbaratlarla olan ilişkisine dair fotoğrafların ve yeni konuşmaların yayınlanacağı da belirtiliyor.
KOZMETİKÇİ MURAT
Yıllardır cemaatin MİT ve bürokrasideki örgütlenmesinden sorumlu olan Murat Karabulut'un kod adı Sinan. 1968 Elazığ doğumlu. Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Kimya Bölümü'nden mezun oldu. Karabulut, akrabasına ait Cavga adlı bir şirkette çalışıyor görünüyor, ancak gerçekte bu şirketin işleriyle uğraşmıyor. Karabulut, İstanbul Ticaret Odası (İTO) kayıtlarına göre Cavga Gıda ve Kozmetik Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin üç ortağından biri konumunda. Karabulut'un asıl işi, paralel devletin MİT'teki örgütlenmesi ile ilgili gizli çalışmalar yürütmek. Bu nedenle 17 Aralık Operasyonu'na kadar MİT'in Ankara Yenimahalle'deki karargâhına çok yakın bir yerde oturuyordu. Karabulut'un, paralel devletin MİT Müsteşarı gibi görev yaparak MİT'te çalışan kendi adamlarını yönlendirdiği ve bu yolla tahrif edilecek MİT belgelerinin sızdırılmasını sağladığı belirtiliyor. Hükümete yönelik yargı darbesi girişimi olarak yorumlanan operasyonun olduğu gün, yani 17 Aralık'ta Karabulut da İstanbul'daydı.
HOCAYA SIĞINDILAR
Takvim paralel çetenin devlet içindeki tüm 'imamlarını' deşifre etti. Buna göre emniyet imamı Kozanlı Ömer kod adlı Osman Hilmi Özdil'di. Milli İstihbarat Teşkilatı'nın imamının ise Murat Karabulut olduğu ortaya çıkmıştı. Genelkurmay Başkanı'nın ise Hamdullah Öztürk olduğu belirlenmişti. Yargı imamı da Ahmet Can'dı. Ancak paralel çete 17 Aralık Operasyonu ile deşifre olunca örgütün imamları da sırra kadem bastı. "Sinan" kod adlı Murat Karabulut, 4 Şubat 2014'te (cemaatin emniyet imamı Özdil'in yurt dışına gittiği gün) ABD'ye uçtu. Karabulut'un tıpkı diğer 'imamlar' gibi hocanın Pensilvanya'daki malikanesine sığındığı belirtildi. Hamdullah Öztürk ise Brezilya'ya kaçmıştı.
RANDEVU İSTEDİLER
Polis, yargı ve bürokrasideki kadroları art arda deşifre olan derin örgüt, bir yandan bel altı saldırılarına devam ederken, diğer yandan da içinde bulunduğu çıkmazdan kurtulabilmek için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ulaşmanın yollarını arıyor. İddiaya göre, Pensilvanya'nın talimatı ile harekete geçen paralel yapının Türkiye'deki üst düzey temsilcileri, Başbakan'a ulaşmak için hatırlı kişileri devreye sokmak istedi. Bu yolla Başbakan Erdoğan'a iletilen son talepte, "Yanlış anlaşılmaları düzeltme fırsatı verin" mesajı olduğu öne sürüldü. Ancak Pensilvanya'nın girişimini "iki yüzlü" olarak niteleyen Başbakan Erdoğan'ın, "Bana bir daha böyle bir talep getirmeyin" dediği öğrenildi.
