Demagog Gülen!

Fethullah Gülen, Moskova’da düzenen Asya ile Avrupa Arasında Medya Köprüsü Forumu’na gönderdiği bir mektupla kendisini komik duruma düşürdü.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :06 Haziran 2014 , 00:00 Güncelleme Tarihi :07 Haziran 2014 , 03:26
Demagog Gülen!
Fethullah Gülen tarafından kaleme alınan ve Moskova'da düzenlenen Medya Köprüsü Forumu'na gönderilen bir mektup herkesi hayrete düşürdü. İyi bir demagog olduğunu bir kez daha kanıtlayan Fethullah Gülen, foruma katılanlara medya etiği dersi vermeye kalkıştı.

EMEKLİ VAİZ'DEN BİNBİR GECE MASALLARI!

Özel hayatın gizliliğinden, tarafsız basından, doğru habercilikten bahseden Gülen'in sözleri çoğu kimseye tebessüm ettirdi. İş adamlarını tehdit eden, medya patronlarına kendi aleyhinde haber yapmamaları yönünde telkinde bulunan bir zatın, medya etiği konusundaki sözlerinin ciddiye alınmasını kimse bekleyemez.



GÜLENCİLER İÇİN İMAN DEĞİL PARA ÖNEMLİ

Her zaman sermayeden yana bir yayın politikasını benimsemiş olan Gülen Grubu'nun doğru ve tarafsız habercilikten bahsetmesi son derece komik kaçıyor. Kendilerine yakın iş adamlarını aklayan yeri geldiğinde pohpohlayan hatta onların marka değerini yükseltmek için yoğun çaba sarf eden Gülen Medyası muhaliflerine ise kan kusturmayı kendisine bir ilke olarak benimsemiş durumda...

İlkokul mezunu bir imamın yönettiği bir medya grubunun Türkiye'nin imajını sarsmak, terörizmi körüklemek için yarattığı bilgi kirliliği herkesçe de malum... (Emniyetteki Telekulak çetesi, MİT TIR'ları olayı, Süleyman Şah Türbesi, PKK meselesi falan...)

SADECE DİNİ DEĞİL ETİK DEĞERLERİ DE KULLANIYORLAR

Saf ve masum gözükmek için sadece dini değerleri kullanmakla asla yetinmeyen yeri geldiğinde mesleki etik değerleri bile istismar eden Gülen Grubu, düşmanlarını nakavt etmek karşı her tür hileye başvuruyor ve herkesle ittifaka girişmekte bir sakınca görmüyor. Kamu kurumlarını kullanan, bazı yargı mensuplarının desteğini arkasına alan Gülen sempatizanlarının tek amacı kendi deyimleriyle "teknik nakavt"...

Atılan ucuz nutuklar, etki değerlere yapılan vurgularla dolu ama asla uygulamaya geçmeyen içi boş sözlerin tek amacı, yasa dışı bir örgütü toplum nezdine itibarlı göstermektir. Ama paralel yapının başındaki ilkokul mezunu demogogun sözlerini kendi fanatikleri dışında artık kimse ciddiye almıyor...





ARTIK GÜLEN DEĞİL GÜLDÜREN ADAM...

İşte paralel yapının elebaşı Fethullah Gülen'in, Rusya'daki medya forumu için yazdığı mektupta yer alan o tebessüm ettirici ifadeler:

"Ne kadar kan, o kadar manşet mantığıyla gazetecilik yapanlar, bilerek veya bilmeyerek toplumu terörize etmekte ve teröristlerin ekmeğine yağ sürmektedirler. Oysa yayın politikasının esasları, devlet-millet bütünlüğünü koruma, devletin yıpratılmamasına özen gösterme, sansasyonel haberlere vize vermeme, fuhşiyât ve münkerâtın her çeşidine kapalı olma ve bütün olumsuz şeylere karşı mücadele etme gibi prensiplerin üzerine bina edilmeliydi. Yeni medyanın bu konuyu da hassasiyetle ele alacağını ümit ediyorum. ( Fethullah Gülen, medya etiğinden bahsedip oradaki insanlara etik dersi vermeye çalışıyor ama söylediği mesleki etik değerlerin hiçbiri Gülen Medyası tarafından kayda alınmıyor. İnanmayan varsa Zaman gazetesinin son bir yılda yaptığı haberlere bakabilir...)

GÜLEN VE SEMPATİZANLARINA HER ŞEY MÜBAH!




FETHULLAH GÜLEN KOMEDYASI...

Tarafsızlık ilkesi medyanın evrensel kabul gören bir ilkesi olmakla birlikte en fazla ihlal edilen ilkelerinden biridir. Tarafsızlık ilkesini benimseyebilme ve bunu yayınlara yansıtma önce şahsiyetli bir düşünce, sonra sağlam bir kültür, sorumluluk duygusu ve millî menfaatleri her şeyin üstünde tutabilecek bir anlayış ve inanç ister. Ne yazık ki geleneksel medyamız daha baştan medyanın topluma bir rehber mi yoksa bir ayna mı olması gerektiği sorusunu yanlış cevaplamış ve ideal toplumun nasıl olması gerektiği üzerinde durmaktansa olan biteni olduğu gibi ve bütün ayrıntılarıyla yansıtmayı tercih etmişti. (Evrensel değerlerden bahseden Fethullah Gülen, acaba bu adam hiç kendi gazetesini okumuyor mu dedirtti. Gülen, gizli güvenlik toplantılarını dinleyen bunu bütün dünyaya servis eden bir paralel örgütün başında olmasına rağmen hala etik değerleden bahsedebiliyor...)

TELEKULAK ÇETESİ VE ONUN SÖZCÜSÜ ZAMAN...



MEĞER FETHULLAH GÜLEN BİR MELEKMİŞ!

Bu manadaki gazetecilik, yer yer halkı tenvir etse de, temelde milletin kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmak, gizli kapaklı yapılan işlerini fâş etmek ve merak uyarıcı şeylerle okuyucu bulmaya çalışmakla meşgul oluyordu. Bu anlayışta olan gazeteciler bugün tiraj uğruna maalesef bütün semavi dinlerin günah kabul ettiği özel hayatın gizliliğini ihlal, ardı arkası kesilmez iftiralar, karalama kampanyaları ve karakter suikastlarına kadar varabilen çarpıklıkların hepsini irtikap edebilmektedir. (Gülen bu sözleriyle kendi örgütünün de stratejisini bire bir ifşa ediyor. 17 Aralık darbesinden beri paralel medyanın uygulamaya çalıştığı yayın politikası ancak bu kadar net bir şekilde anlatılabilirdi.)

NERDE ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ VAİZ EFENDİ...



İMAMIN DEDİĞİNİ YAP YAPTIĞINI YAPMA!

Yasa dışı yollarla dinlemeler yapan, binlerce kişilik dinleme listeleri hazırlayan, sahte delil üreten, montajlanmış ses kayıtlarını internet üzerinden yayınlanan, henüz ortada iddianameler bile yokken kişileri suçlu ilan eden masumiyet karinesini ihlal eden, ülkenin itibarını hiçe sayan, Türkiye'nin büyümesini ve toplumsal barışı hedef alan bir örgüt ve onun elebaşı olan Fethullah Gülen evrensel değerlerden ve medya etiğinden bahsedecek son kişidir.