Brandroom'da paralel destek

takvim.com.tr takvim.com.tr
Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :11 Eylül 2014
Brandroom’da paralel destek

İÇİNDEKİLER

Türkiye kabuk değiştirirken içeride ve dışarıda kendi varlığına kast edenlerle amansız bir mücadele içinde... Oslo'daki görüşmelerin sızması, 7 Şubat krizinin patlak vermesi, Uludere faciasının yaşanması, Suriye bataklığına girmemiz için ısrarla tuzaklar kurulması, Gezi olayların kışkırtılıp büyütülmesi, 17-25 Aralık darbe operasyonlarının tezgahlanması, Musul'da konsolosluğumuzun basılıp 49 vatandaşımızın rehin alınması, IŞİD'in bela edilmesi...
Olay çok!
Kumpas da!
Devlet kendini korumak için gerekeni ivedilikle yaptı! Operasyonlar polisler üzerinden gitti! Birçok kişi tutuklandı, birçok kişi ise sorgudan sonra bırakıldı!
Dün askerler ve aileleri gözyaşı dökerken şimdi de Paralel Yapı'nın polisleri ve yakınları acı çekiyor! Allah kimseye hapishane yüzü göstermesin! İnşallah adalet en hızlı şekilde tecelli eder de günahsız kimsenin burnu bile kanamaz!
Ancak bütün bu gelişmelerde yani başımıza geçirilmeye çalışılan çuvalda yanlış yapılıyor!
Olayları sadece polisler üzerinden görmek hiç görmemektir! Sadece adalet mekanizması üzerinden anlamaya çalışmak hiç anlamamaktır!
Olay PATRONLAR KATINDA!
Boğaz kıyısında!
Bunu anlamadığımız ve görmediğimiz zaman EKSİK İŞ yapmış olur ve gerçek sonucu almış olmayız!
Ne mi demek istiyorum!
Açayım!
Paralel Yapı ile yolun başından beri yürüyen ve PARASINI hiç esirgemeyen çok isim hala ortada! Kimse onlara "Paralel Yapı'ya nasıl güç verdiğini, nasıl ruh verdiğini, nasıl genişleme imkanı sağladığını!" sormuyor!
Paralel Yapı'nın en büyük sihri içeride dolaşan PARANIN miktarıdır!
Ankara'nın gözden kaçırdığı ve üzerine gitmekte geciktiği nokta da burasıdır!
Bakın! Dünyanın belli başlı YAHUDİ isimleri Paralel Yapı'ya çok fazla miktarda para verir! Bunu değişik şekillerde yapar! Bazen Orta Asya'da alınan dev bir ihale bir Türk işadamına devredilir ve o da belli yüzdeyi Paralel'e aktarır! CIA'da bunların hepsinin tek tek dosyası var! LAİK, CUMHURİYETÇİ, KEMALİST görünen ve bilinen çok kişi aslında Paralel'dir! Yan yanadır!
Gezi olayları sırasında operasyonun tutmadığını gören ve uçağına atlayıp sinirle ülkeyi terk eden İŞADAMI, daha doğrusu PARALEL'in baronu, iş dünyasının örgütlenmesinde büyük rol üstlenmiştir!
Sadece o mu?
Değil elbette!
Paranın akışını ve toplanış şeklini hala bildiğimizden emin değilim!
Finansal operasyonlar kısmında geri kaldığımızı düşünüyorum!
Şimdi size çok önemli bir olayı aktaracağım!
Olay İstanbul'un göbeğinde yaşanıyor! İşin içinde PARA var! Ama ilişkilerin nereye kadar gittiğinin de açık göstergesi!
Adı artık tüm Türkiye tarafından bilinen bir SAVCI İstanbul'un en lüks mağazalarından birine gidiyor!
Normalde kazancıyla oranın önünden geçmemesi gereken şahıs 3000 metrekare üzerine kurulu LÜKS MAĞAZAYA dalıyor! Mağazada yok yok! Salvatore Ferragamo'dan Micheal Kors'a, Diane Von Furstenberg'ten Juicy Couture'ye kadar ne ararsan içeride var!
Fiyatları da siz tahmin edin!
Buraya kadar yine bir şey yok!
Savcımız içeride dolaştıktan sonra üzerine olan, olabilen bütün kıyafetleri birkaç saat denedikten sonra ayırıp bir kenara koyuyor! Ancak Savcının alışveriş ihtirası bir türlü sonlanmıyor!
Kendini durduramıyor olacak ki yakınları için de mağazanın içinde dolaşmaya başlıyor!
Eşi ve sevdiği insanlar için de bir şeyler alıyor!
Anlayacağınız SAVCI BEY dünya markalarından seçtikleriyle dolu dev poşetlerle evinin yolunu tutuyor! Herkesi mutlu edecek kadar alış-veriş yapan SAVCI tek bir yerde HATA yapıyor!
Daha doğrusu yaptığının ortaya çıkmayacağını sanıyor!
Bütün bu alış-veriş PARALEL YAPI'ya ta başından beri destek veren bir PATRON tarafından karşılanıyor!
45 bin lira da bu PATRONUN kredi kartından çekiliyor!


Nerede? Brandroom'da! Nerede?
NİŞANTAŞI'nda!
Bu küçük bir örnek! Yıllar içinde 80 milyon doları okullara vermiş insanlar için bunun bir önemi yok!
Hatta çok da küçük bir rakam! Ama işin perde arkasında kalan kısmı büyük ve tehlikeli!
Daha önce yazdım! Geziyi ve Paralel'i destekleyen ve Forbes'ta YER ALAN İŞADAMLARI VAR!
TÜRKİYE'DEN KAZANDIKLARIYLA
Türkiye'yi vurmaya çalışan bu adamlar hiç boş durmuyor! Boğaz'da "Eğer Pensilvanya boşalmadıysa biz bu maçı alırız!" diyerek kadeh tokuşturanlar var! Kıbleleri Pensilvanya çünkü! Ama halk bunları tam olarak bilmiyor! Alevi de, solcu da, Kemalist de, muhafazakar da var! Yani ne ararsan yan yana ve iç içe! Çünkü BÜYÜK YAHUDİ sermayesinin karşısında görünmemek için WALL STREET'le aynı çizgide duruyorlar!
Kendi devletleri umurunda değil!
Bu nedenle hala göstere göstere aylık BAĞIŞLARI DEVAM ediyor!
Bizim bilmediğimiz ama devlette olan listeye göre yüzlerce işadamı her ay 1 milyon liraya yakın BAĞIŞ YAPIYORDU! Bu oranda bir sapma olsa da PARA YAĞMAYA devam ediyor! Bakın PARALEL YAPI'nın bir finans kuruluşu bu parayla kurtarılmaya çalışıldı! Emir yüksek yerden gelince bu adamlar devreye girip 350 milyon doları bir çırpıda çıkarıp verebildi!
Ortada KREDİ adında bir operasyon var!
Meydan okuma var! Krediyi aldı görünenler ise hikaye! Para, BABALARIN!
Sistemlerine göre bağışlar sınıf sınıf!
Birinci halka 1 milyon lira! İkinci halka ise 500 bin lira! Zincir böyle kurulmuş! Peki bunu kim işletiyor!
Bildiniz!
Boğaz sakinleri! İsimlerini bilerek yazmıyorum! Tabii şimdilik!
Hepsini tek tek izliyorum! Hiç durmuyorlar! Devletin elini sıkıp arkadan çevirdikleri işleri kimse görmüyor sanıyorlar!
Ama öyle değil!
PARA üzerinden büyük bir koalisyon kurulmuş durumda! Zaten en büyük özellikleri de bu!
Uçaklarıyla işadamlarını toplayıp Londra aktarmalı PENSİLVANYA yapan iki PARALEL PATRON da bu işin ta göbeğinde!
Kendilerine bir şey olmayacağını düşünüyorlar!
Polisten öteye geçilmeyeceğinden eminler!
Neden?
Çünkü İSRAİL'de mezar satın almak ayrılacaktı! Aldıkları garanti bu!
Bu koruma kalkanıyla da PARALEL YAPI'nın para trafiğini en az 100 ayrı hesaptan yürütüyorlardı!
Kimse de peşlerinde değildi!
Parayı bulamayınca suçluyu da bulamıyorduk!
Bu yapının içinde ALEVİ işadamından, kulüp başkanına kadar pek çok kişi vardı! Onların sözüne inanıp yürüyorlardı!
Kendi devletlerine olan inancı azdı!
Daha doğrusu devletlerini küçük görüyorlar ve paralarıyla istediklerini yaptırıyorlardı!
Tabii düne kadar! Şimdi ise kayıtlarla yakalanmış durumdalar!
Türkiye TAPELERİ konuştu ama bu adamları kimse duymadı!
Bunlar ne mi dedi?
İşte asıl soru bu!
TAPE piyasasını kuranlar akıllarınca bunları yok etti!
Acaba edebildiler mi?
Bu adamlara YANLIŞ bir güvence verilmiş olmasın sakın!
Bir bakarsınız onları da yazarız!
Kim bilir!
Ama unutmayın sorun BOĞAZ'da!