'Hukuksuzluğun hesabını sormanın neresi faşizm'

14 Aralık operasyonunu ağız birliği yapmışcasına 'faşizm' diye karalayan Paralel örgüt yandaşlarına Cumhuriyet Savcısı Çalışır ders gibi yanıt verdi

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :16 Aralık 2014 , 00:00 Güncelleme Tarihi :16 Aralık 2014 , 02:25
’Hukuksuzluğun hesabını sormanın neresi faşizm’

İÇİNDEKİLER

Paralel yapıya yönelik operasyonda bazı gazetecilerin gözaltına alınması üzerine "Cemaat'in bugün yaşadığının adı da faşizmdir" çıkışı ile gündeme gelen ODATV davasının sanığı gazeteci Ahmet Şık'a Cumhuriyet Savcısı Kurtuluş Tayanç Çalışır'dan ders gibi bir cevap geldi. Hakim ve savcıların görüşlerini yazdıkları kapalı devre yayın yapan Adaletgündemi.net isimli internet sitesinde "Ahmet Şık'a soruyorum" başlıklı bir yazı kaleme alan Savcı Çalışır, "Kumpasla mücadele edilmesinin nesi faşizmdir" dedi. Savcı Çalışır, "Başkalarının insan onuru, gün ışığı hakkı, özgürlüğü, acısı ve mağduriyeti üzerinden bol keseden hoşgörü masalı okuyamazsınız. Okusanız da demokrasi kahramanı olamazsınız"dedi.

SAVCIDAN DERS GİBİ SÖZLER

Ekrem Dumanlı'nın gözaltına alınması üzerine "Cemaat'in bugün yaşadığının adı da faşizmdir" çıkışı ile gündeme gelen ODATV davasının sanığı gazeteci Ahmet Şık'a Cumhuriyet Savcısı Kurtuluş Tayanç Çalışır'dan ders gibi bir cevap geldi. Hakim ve savcıların görüşlerini yazdıkları kapalı devre yayın yapan Adaletgündemi.net isimli internet sitesinde "Ahmet Şık'a soruyorum" başlıklı bir yazı kaleme alan Savcı Çalışır, "Kumpasla mücadele edilmesinin nesi faşizmdir" dedi. Savcı Çalışır şunları yazdı: "Sana ve senin gibi değerli insanlara yapılanlar hukuksuzsa, bu hukuksuzlukların hesabının yargı organlarınca adalet önünde sorulmaya çalışılmasının nesi faşizm oluyor, söyle de biz de bilelim. (Aramalar ve gözaltılar sırasında ve sonrasında hukuk kuralları çiğnenirse ancak o zaman gerekçenizle birlikte eleştirmeniz yerinde olurdu.)

'ÖNEMSİZLEŞTİREMEZSİN'
Paralel yapının sorumlusu olduğu iddia edilen hukuksuzluklar, yeryüzünün gördüğü en büyük hukuksuzluklardır ve en az bin tane watergate skandalından daha büyük hukuk ve dinleme skandallarıdır. En yetkili kişilerin de adına "Kumpas" dediği hukuksuzluklarla sonuna kadar etkili şekilde mücadele edilmesinin nesi faşizm oluyor, söyle de biz de bilelim. Bu mücadeleyi sırf mevcut iktidar istedi diye mi önemsizleştirmeye çalışıyorsunuz? Paralel yapının sorumlusu olduğu iddia edilen hukuksuzluklarla mücadele edilmesini istemiyor musunuz? Paralel yapının sorumlusu olduğu iddia edilen hukuksuzluklarla ilgili olarak kendi adınıza konuşabilir ve hatta herhangi bir yakınmada bulunmayabilirsiniz. Bunu demokrasi şovuna da dönüştürebilirsiniz. Dahası, "Bakın ben ne kadar demokratım, hoşgörülüyüm, hasmıma bile düşman olmuyorum" manasına gelen sempati devşirme çabasına da girebilirsiniz. Ancak, diğer mağdurlar adına paralel yapı lehine açıklamalarda bulunmaya hakkınız yoktur. Başkalarının insan onuru, gün ışığı hakkı, özgürlüğü, acısı ve mağduriyeti üzerinden bol keseden hoşgörü masalı okuyamazsınız. Okusanız da demokrasi kahramanı olamazsınız.

'TAVSİYEM; BU MÜCADELEYİ DESTEKLEYİN'
Size tavsiyem; hukuksuzluklara karşı mücadeleyi kim yaparsa yapsın, bu mücadeleyi desteklemenizdir. Size yapılan hukuksuzlukların, bu hukuksuzlukları yapanlar lehine savunma aracı haline dönüştürülmesine karşı algı ve bilincinizi bileyerek, kimsenin yaptığı hukuksuzlukları kendi lehine savunma aracı olarak devşirmesine izin vermeyiniz. Demokrasi kahramanı olmaktansa, adaletin tecellisi için çaba gösteriniz. İnsan hak ve özgürlüklerinin korunması ve adaletin tecellisi, sizin sistem için yüzeysel siyasi kutuplaşmalarınızdan daha önemlidir. Bu önemi kavrayıp, içselleştirdiğimiz gün halkımız hukuk felaketleriyle karşılaşmayacaktır. Bunun da mı farkında değilsiniz?

NAZİF KARAMAN/SABAH