Şehit ailesinden Cumhuriyet gazetesine suç duyurusu

Askerimize ve polisimize alçakça pusu kuran terör örgütü PKK'ya, terörist diyemeyen ve maksatlı bir şekilde haberlerinde 'saldırgan' kelimesini kullanıp, PKK'nın ağzıyla yalan ve iftira dolu haberler yapan Cumhuriyet gazetesine, Dağlıca'da şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Tolga Artuğ'un ailesi suç duyurusunda bulundu...

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :02 Ekim 2015 , 00:00 Güncelleme Tarihi :02 Ekim 2015 , 21:10
Şehit ailesinden Cumhuriyet gazetesine suç duyurusu

İÇİNDEKİLER

Hakkari'nin Dağlıca bölgesinde terör örgütü PKK mensuplarının düzenlediği saldırıda şehit olan Piyade Uzman Çavuş Tolga Artuğ ailesi, Cumhuriyet gazetesi hakkında suç duyurusunda bulundu.

Manisa'nın Turgutlu ilçesinde ikamet eden Tolga Artuğ'un babası Ercan Artuğ avukatları Mehmet Demirlek, Cumhuriyet gazetesinin, şehit Tolga Artuğ ile ilgili yaptığı haberlerin incitici olup gerçeği yansıtmadığı gerekçesiyle Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını belirtti.

Demirlek, müvekkilin asker olan oğlunun Hakkari Dağlıca'da silahlı terör örgütü PKK'nın saldırısında şehit olduğunu anımsatarak "Olaydan 20 gün sonra silahlı terör örgütünün başı tarafından müvekkilimin oğlunun cenazesinin kendilerinde olduğu ifade edilerek şehit aileleri ve vatandaşların devlete olan güvenleri sarsılmak istenmiştir" dedi.

ALGI YARATMA ÇABASI
Cumhuriyet gazetesinin terör örgütü PKK'nın yöneticilerinden Murat Karayılan'ın açıklamasına dayanarak içeriği doğru olmayan haberler yaptığını savunan Demirlek, şunları kaydetti:

"Cumhuriyet Gazetesi'nin örgüt başının açıklamasına sarılarak hükümet karşı düşmanlık yaratmak amacıyla haberler yapması, haberlerin içeriğinin gerçek olmaması ve incitici olması sebebiyle müvekkilim ve ailesi perişan olmuştur. 'Skandal, şehidin mezarı açılacak' başlıklı haberde, haberin başlığı ile haberin içeriği birbirini tutmamaktadır. Zira, müvekkilimin şehit olan oğlunun mezarının açılacağı konusunda hiç kimse açıklama yapmamış, Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ'ın 'şehidin ailesi bir kuşku duyarsa ne gerekirse yaparız' şeklindeki açıklaması çarpıtılarak, 'skandal, şehidin mezarı açılacak' şeklinde bir başlık atmak kötü niyetli olup, terör örgütünün propagandası niteliğindedir. Bu haberi okuyan insanlar tarafından devlete duyulan güven sarsılacak ve örgüt başının söylediği sözlerin gerçek olduğu algısı yaratılacaktır. Oysa ki Cumhuriyet gazetesinin muhabiri bu haberlerden önce müvekkilimi arayarak beyanat almış olup, müvekkilim tarafından şehidin önceden teşhis edildiği net bir dille ifade edilmiş iken gazetenin bu iddiayı gerçek gibi göstermeye çalışan algı yaratma çabası açıkça anlaşılmaktadır.

"ŞEHİDİN MANEVİ HATIRASINA HAKARET"
Gazetenin bir süredir sistematik olarak iktidar düşmanlığını bir takım terör örgütlerini meşru göstermeye çalışarak ortaya serdiğini savunan Demirlek, şöyle devam etti:

"Bu son olayla ilgili yapmış olduğu yalan ve çarpıtma haberlerle şehidin manevi hatırasına hakaret ettiği gibi, müvekkilimin ve ailesinin manevi olarak yıpranmasına sebep olmuştur. Nitekim aynı gazete, bu haberlerin yanına devamlı olarak örgüt başının fotoğraflarını koymayı da ihmal etmediği gibi 'skandal, şehidin mezarı açılacak' başlıklı haberde bu örgüt başının fotoğrafını şehit askerin fotoğrafıyla yan yana koyarak şehidin hatırasına hakaret de etmiş olup, asıl skandal bu durumdur."

"ALGI OLUŞTURULMAYA ÇALIŞILDI"
Demirlek, gazetenin, 'şehidin ailesi isyan etti. Tolgayı mezarında rahat bırakın, üzerinden siyaset yapmayın' başlıklı haberde ise şehit ailesinin beyanatını çarpıtarak verdiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Gazete, bu açıklamaların bir siyasi partiye yönelik olduğu konusunda algı oluşturmaya çalışmıştır. Gazete Manisa Milletvekili'nin açıklamalarını çarpıtmakla yetinmemiş, müvekkilimin ve ailesinin açıklamalarını da çarpıtarak vermiştir. Haberin içeriğinde de müvekkilimin ısrarlı ve net yalanlamasına rağmen 'Karayılan'ın açıklamasının yarattığı şüpheler şehidin ailesinin yaşadığı Manisa Turgutlu'da şüpheler giderilmemişti' demek suretiyle terör örgütü başının açıklamasının doğru olabileceği yönündeki algı çalışması göze çarpmaktadır."

Haber içeriklerinin gerçeği yansıtmadığını haber verme amacından ziyade hükümet yönelik algı oluşturma amacının gözetildiğini, yazılanların basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını savunan Demirlek, sorumlular hakkında kamu davasının açılmasını talep ettiklerini sözlerine ekledi.