Babasını hiç tanımıyor Olga.
İşte o günlerde Manastır Türkleri arasında başlayan göçle birlikte o ve ailesi Türkiye'ye doğru yola çıkıyorlar. Önce Tekirdağ, sonra Eyüp. Yıl ise 1942...
Bu arada adı Aysel Muhterem olarak değiştiriliyor. İlkokulun ardından fabrika yılları başlıyor Aysel için.
Günde 1 liraya çalıştığı o zor günler...
1950 yılı geldiğinde, bir dost aracılığıyla Yeşilçam'la tanışıyor. Günde 5 lira ücretle filmlerde figüranlık yapıyor artık.
1953'te, 21 yaşında yine bir film setinde sırasını beklerken, İstanbul'dan kilometrelerce uzakta, Urfa'nın Halfeti ilçesinin Fıstıközü köyünde bir erkek çocuğu doğuyor. Onun adını da Müslüm koyuyorlar. Rençber bir ailenin üç evladından biri Müslüm. Aysel'in Yeşilçam'da ilk başrolü kaptığı yıllarda, o ailesiyle birlikte fukaralık yüzünden Adana'ya göç ediyor. Yıl 1958...
Aysel'i (adı artık Muhterem) bir günde meşhur eden film ise, 'Üç arkadaş!' Fikret Hakan'la oynuyor. Yönetmeni Memduh Ün.
O dönemin en büyük ve en çapkın yönetmenlerinden biri. Bir söylentiye göre yıldız-recisör aşkı bu filmde alevleniyor.
Onlar aşk yaşayadursun, Müslüm, Adana'da evlerinin damında uzun hava okurken bir yandan da Çukurova Radyosu'nda sanatçı oluyor. Muhterem'in bavulla para kazandığı, ününün doruklarına çıktığı seneler. Yine bir rivayete göre Memduh Bey kumar tutkunu...
Başarılı kordelalarla imza atıyor ama imza attığı başka belgeler de var... Bu arada Müslüm, Adana Aile Çay Bahçesi'nde düzenlenen yarışmaya katılıyor ve birinci oluyor. Yaşı ise 14... Yeşilçam'ın 34 yaşındaki taçsız kraliçesi Muhterem Nur'dan haberdar ve büyük ihtimalle hayranı.
Bundan sonra hayat bambaşka şekillerde yollar çiziyor bu iki insana.
Kadın olanı giderek yaşlanıyor ve 1967 yılından itibaren sinema çalışmalarını azaltarak, dansöz olarak sahneye çıkmaya başlıyor. Bu şöhretini de yavaş yavaş kaybettiğinin resmidir. Maddi sıkıntıları ise artık başa çıkamayacağı boyutlarda! Borçları yüzünden 1967 yılının Mart ayında 10 gün hapis bile yatıyor Muhterem.
Büyük aşkı Memduh Ün mü? O çok uzun zaman önce terk etmiş zaten Muhterem'i, artık Fatma Girik'le birlikte. 1968 yılı Müslüm'ün albüm yapmak için İstanbul'a geldiği yıl aynı zamanda. 'Emmioğlu' ile üç yüz bin satışa ulaşıyor ve o dönem için büyük bir başarı kaydediyor. Büyük ihtimal Muhterem'in o kederli günlerinde dinlediği bir şarkıcı...
Anlayacağınız şöhret sırası bu kez Müslüm Gürses'te...
Söylediği her şarkı dillere düşüyor ve kendi hayran kitlesini oluşturuyor.
1972 yılı Muhterem için en zor yıl... Bir gün bakıyor simit alacak parası yok. "Bir bayram günü, herkes bayram yaparken, ben simit bile alamayacak kadar parasızdım" diyor o günleri anlatırken. Böylece aradan 10 yıl geçiyor...
Müslüm'ün Anadolu turnelerinde şöhretine şöhret kattığı, Muhterem'in ise hayatını pavyonlarda şarkıcılık ve dansözlük yaparak geçirdiği 10 koca yıl.
Derken 1982 Mayıs'ında ileriki yıllarda arabesk müziğin "babası" olacak Müslüm'le, Muhterem karşılaşıyorlar. Bir görüşte aşk olduğuna gönülden inandığım bu karşılaşma 5 Mayıs 1986'da Beykoz Evlendirme Memurluğu'nda resmiyete dökülüyor.
Sonrasını biliyorsunuz işte... Bir yanda evinin kadını olmayı gönülden kabullenmiş bir eş ve milyonların kalbinde taht kuran başarılı bir koca. Birbirleri için yaşıyorlar o günden sonra. Muhterem'in hayatında -kendi deyimiyle- 'sömürenler' yok. Karnı tok, sırtı pek, arkasında aslanlar gibi bir adam var.
Gelelim en önemli soruya; 'Bu beraberlikte kimin kime kıyağı geçmiştir' derseniz; eşit olarak karşılıklı derim. Yaşamının en zor döneminde bir kadına sahip çıkmak nasıl büyük bir erdemse; aynı şekilde o kocanın bugünkü şöhretine kavuşması için gereken huzurlu atmosferi yaratabilmek, her bakımdan destek olmak da önemli bir erdemdir. Aradaki sadakati, sevgiyi, şefkati 'doğaldır' diyerek saymıyorum bile.
İşte şimdi bu güzel insanlardan biri hastanede iyileşeceği günü bekliyor. Yanı başında sevgili karısı, gerideyse yaşanmış 30 güzel yıl. Ve doğumunda anneciğini kaybeden Muhterem Nur, aynı acıyı 'babasını' kaybederek bir kez daha yaşamak istemiyor.
Umudumuz, temennimiz filmlere taş çıkaran bu aşk hikayesinin sonsuza kadar devam etmesi...