Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 21 Kasım 2012

Türkiye Irak'a girecek

Günlerdir, hatta haftalardır yazdım "TEZKERE SURİYE İÇİN DEĞİL IRAK İÇİN ÇIKTI" diye... Kimileri anladı, kimileri kuşkuyla baktı, kimileri de Türkiye'yi tanımadıkları için kulak arkası etti...
Ancak o gün geldi çattı... Şimdi eller tetikte... Kürt-Şii savaşı başlamak üzere... Herkes büyük soruya cevap arıyor: "Ne olacak?"
Bu sorunun cevabı oldukça uzun. Birkaç cümle ile anlatabilecek gibi değil. Ama iş başa düştü! Yapacak bir şey yok.
Dilimiz döndüğünce anlatalım bakalım...
Irak'a çökmek isteyen ABD kendi planlarını yaptıktan sonra Türkiye'ye "Sizin desteğinizle Irak'a girelim. Siz de kazanın biz de" teklifini yaptı. Yıllarca ABD-İngiltere arasında sıkışan Ankara kabuk değiştirmişti. Ancak efendilerin bundan haberi yoktu! İktidarda da çiçeği burnunda bir hükümet vardı.
TEZKERE Meclis'e geldi. Oylamaya 533 milletvekili katıldı. 250 RET, 264 KABUL, 19 ÇEKİMSER oy kullanıldı. Salt çoğunluk yakalanamadığı için TEZKERE kabul edilmedi. Washington, Ankara'yı "at pazarlığı yapmakla" suçlarken, eski kalıpları parçalayıp atan BAŞKENT ret kararıyla "Senin askeri gücün yeter de artar bile. Neden beni yanında istiyorsun ki" sorusunun karşılığını alamadığı için ORTAKLIĞI elinin tersiyle itti! Gerçekten de Amerika'nın Türk askerinin gücüne ihtiyacı yoktu.
Oradaki bütün aşiret ve tarikatlar ABD askerini karşılamaya hazırdı. Ortada Ankara'nın göremeyeceği tahmin edilen bir OYUN vardı! "Türkler bizimle Irak'a girecek.
Kürtler'i öldürecek. Yüzyıl sürecek savaş başlayacak!"
SAVAŞ demek KİN demekti...
Adamlar bunu biliyordu. İşte Ankara bu oyuna düşmedi. Kendini ve geleceğini korudu. Vaktiniz olursa TEZKERE GEÇSİN diye bağıranlara bir bakarsanız!
NEYSE...
Ankara içeride mıntıka temizliği yaparken her komşuya yanaştı.
Washington-Londra-Tel Aviv üçgeninde kıskaca alınan Türkiye demir parmaklıkları yıkıp attı. İran, Irak, Suriye ve içerideki KÜRTLER'e el uzattı. Çünkü adamların ELİ GÖRÜLMÜŞTÜ. Ankara bu kartı onlardan almak için OSLO'ya kadar giden süreci başlattı. Amaç bölgedeki bütün Kürtler'i kucaklamaktı. Kürtler'le ilgili açılım sürerken komşulara "Uyanık olalım. Yoksa hazırlanan tezgaha düşeriz" uyarısı yapıldı. Ankara bu samimiyetini Birleşmiş Milletler de İRAN'ı koruyarak tüm dünyaya gösterdi. Ankara, Tahran'ı koruma altına alırken SENORYOYU yazanları karşısına aldı. Çünkü samimiydi. Ancak aynı sıcaklık İran'da yoktu! Onlar da Türkiye'nin öne çıkmasından rahatsızdı. Tahran, bir süre sonra Irak'taki Şii Başbakan Maliki üzerinden yanlış hamleler yaptı.
Barzani-Ankara yakınlaşmasını önlemek için Maliki'yi kullandı.
Türkler'in Irak'taki bağının kopması için Cumhurbaşkanı Yardımcısı HAŞİMİ hakkında idam kararı çıkarıldı! Haşimi kaçıp Türkiye'ye sığındı. Gidecek başka yeri yoktu. Ankara misafirine sahip çıkınca Maliki alınan İDAM KARARINI üçe çıkardı. Türkiye enerjiye yaklaşmak istedikçe Maliki üzerinden aralıksız mesaj veriliyordu.
Hatta ağustos ayında KERKÜK'ü ziyaret eden DAVUTOĞLU için TUTUKLAMA kararının bile alındığı iddia edildi! Yani sinirler gergindi.
Türkiye hamle yaptıkça birileri rahatsız oluyor, saldırılar hem dışarıdan hem içeriden geliyordu. Bir ara DAVUTOĞLU'nun üzerine bütün mahalle gitti. Hatırlayın!
DEVAM... Şii ittifak geri adım atmıyordu!
Esad'a baskı yapıp Katar'dan gelecek boru hattının Türkiye'ye ulaşması engellendi. Bu hamle Ankara ile Şam arasındaki köprülerin atılmasına neden oldu. SIFIR SORUNLA komşularının kapısını çalan Türkiye her defasında BUBİ TUZAĞIYLA karşılaşıyordu.
Komşuluk tek taraflı olmazdı! Ankara bunu gördü. Gerekeni yapmaya karar verdi! Bunu gören Obama karşıtı DERİN Amerika, Londra ve Tel Aviv düğmeye bastı. Türkiye'yi, Suriye bataklığına çekmek için her gün URFA'ya bomba atıldı. Tahrik büyüktü. Uçak düşürülmüş, silahsız insanların bulunduğu Mavi Marmara basılmış, PKK'ya sınırsız destek verilmiş, tüm bunlar yetmezmiş gibi AKÇAKALE'ye bomba yağdırılmıştı! Ankara yine SAKİNDİ... Yolundan dönmemek için OYUNA düşmedi!
30 dakikada Şam'da olacak ORDU susup bekliyordu.
Konuşacakları zaman yakındı. Saldırıların hedefi olan MİT de öne çıkmıyordu. Perde arkasından işini yapıp bekliyordu!
Devlet kenetlenmiş, yolunda ilerliyordu! Hedef yakında saldırıya uğrayacak olan KÜRTLER'i korumak ve kollamaktı!
Ankara'nın niyetini okuyan Bağdat ve Tel Aviv boş durmadı. Maliki, ümitle Moskova'ya gidip 5 milyar dolarlık silah anlaşmasına imza attı. EN büyük geliri MADENLER olan Rusya için iyi bir anlaşmaydı. Zaten Maliki'nin silahı TÜRKLER için aldığını da çok kişi bilmiyordu! Ama PUTİN'in zehirlenmesiyle biten sürecin sonunda ANLAŞMA İPTAL EDİLDİ!
Bu aşamadan sonra BARZANİ hakkında YAHUDİ dedikodusu çıkaran İSRAİL devreye girdi.
Gazze'yi gözle görülür hiçbir sebep yokken vurdu! Ama dertleri hem güç gösterisi yapmak hem de IRAK'a yürümek için askerlerini toplamaktı!
Gazze'yi bahane edip 75 bin askeri bir araya getirip KARA ORDUSUNA "Hazır olun emri" verildi. Maliki'nin saldıracağı Kürtler'i Türkiye'nin kucağına bırakmak istemiyorlardı.
Kulübede YEDEK kalmak alıştıkları bir şey değildi. 75 bin askerle SURİYE'yi geçip Irak'a gelmeleri kolay değildi!
Ama deneyeceklerdi! Hazırlığın altındaki HAYAL buydu! Yoksa 75 bin kişiyle Gazze'ye gidip ne yapacaklardı!
Onlar koştururken Ankara boş mu duracaktı! Elbette hayır!
Ankara'daki AKIL, "Türkiye olmasa Amerika'nın turist olarak bile Atlantiği geçemeyeceğini" biliyordu! Oyunu buna göre kurdu. "Enerji bende olmazsa sen de burada olamazsın" resti çekti. Obama çaresiz kabul etti. İşte bu restin sonucu olarak PATRIOTLAR Türkiye'ye geldi. Sanıldığı gibi Suriye'den gelecek tehditlere karşı değil Irak'tan gelecek tehlikeye karşı! Bu ilk hamle değildi! İran, daha önceki TESTTEN geçemediği için MALATYA-KÜRECİK'e hava savunma sistemi kurulmuştu! Tahran'a güvenilmiyordu! Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi "İsrail'i korumak için değil Şİİ kartını oynamak isteyen İran'a karşı" kurulmuştu! Ama dünya değişirken ne CHP lideri ne de yanındaki emekli BÜYÜKELÇİLER bunu göremiyordu! İlginç değil mi!
Ankara bunlarla da yetinmiyordu. "Tabanı delik ayakkabı giydi" yalan haberiyle DEMORALİZE edilmeye çalışılan ÖZEL PAŞA aksine her gün bölgeye inip 250 bin askeri denetliyordu! Hazırlıklar bütün hızıyla sürüyordu!
Türkiye enerji hattından uzaklaşmamaya kararlıydı! Kürtler'in bölgedeki tek gerçek dostuydu! Şii saldırısında Kürtler'in gideceği bir yer yoktu! Büyük Türkiye, Türk-Kürt kardeşliği üzerinden kurulacaktı! İşte bu birilerinin uykusunu kaçırıyordu!
Düne kadar bölmek için hesap yapılan Türkiye, Kürtler'i kucaklayıp DEV olma yolunda ilerliyordu! Tezkere ile Irak'a girip Kürt öldürmeyen Ankara'nın SİCİLİ temizdi! Kimsenin söyleyecek tek sözü yoktu. Kürtler gelirse korumaya alınacaktı!
Maliki dün o startı verdi. Kürtler'le Şiiler çatışmaya başladı. Yakında savaş büyüyecek! Herkes sözünü söyleyecek!
Son noktayı ŞİİLERİ DURDURAN TÜRKİYE KOYACAK!
Umarız İran, bir çılgınlık yapıp MALİKİ'yi açıkça korumaya kalkmaz!
Çünkü Ankara'da herkese yetecek kadar CEVAP WAR!

NOT 1: Yazılarımız ısrarla "YAKINDA" diye bitirirken kastımız Irak'taki gelişmelerdi. Çünkü dünya burada yeniden kurulacak. Ve masadaki en büyük POKERCİ Türkiye...

NOT 2: Ergenekon ve Balyoz'da askerler içeri alınırken ORDUNUN neden tepki vermediğini sanırım şimdi iyi anladınız! Büyük Türkiye karşıtı herkes tasfiye olacak!