Son raund

Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Eklenme Tarih 17 Eylül 2015
Bazı isimler büyük güç odaklarının temsilcisidir. Attıkları her adım, yaptıkları her iş plan dahilindedir.
Tesadüf yoktur. Son dönemlerde ısrarla birileri "Başımıza ne geliyorsa içerideki itiş-kakıştan" demeye çalışıyor. HAYIR!
Böyle bir şey yoktur. İçerideki mücadele dışarıdakinin yansımasıdır. Ve bu kavganın içeride önemli isimleri, grupları, cemaatleri, bankaları, şirketleri, medyaları, siyasetçileri vardır. KAVGA bu nedenle büyüktür ve hemen sonuç alınması da mümkün değildir.
Kavga Erdoğan'ın kişiliğiyle ilgili değildir. Kemal Bey'in, Devlet Bey'in ya da Selahattin Demirtaş'ın kişiliğiyle ilgili hiçbir sorun yoktur. Mustafa Kamalak, Mustafa Destici ve Doğu Perinçek ile de kimsenin bir alıp veremediği yoktur.
İsimlerini sayamayacağım pek çok kişi, grup ve oluşum Erdoğan'a karşıdır.
Çünkü Erdoğan'ın ekonomi ve dış politikada izlediği yol farklıdır.
Dünyanın her yeriyle temas kurulması, Afrika'ya inilmesi, Ortadoğu'da adımlar atılması, İsrail'e "Her istediğini yapamazsın!" denilmesi, Suriye'ye, Irak'a, İran'a farklı bakılması, Çin'e el uzatılması, Rusya ile yanyana gelinmesi düne kadar Türk Devleti'nin ROTASINI belirleyen güçleri fena kızdırdı. Kavganın altındaki tek gerçek budur! Televizyon ve gazetelerdeki tansiyon aldatıcıdır.
Gerçekleri söylemeyecekleri için aileden, oğuldan, yakından, partiden, mahalleden, saldırmaktadırlar.
İzlenen politikaların değişmesi için tek farklı renk olan Erdoğan'ın inmesi gerekiyordu. En azından durdurulması.
Medya da bu operasyonda özel görev aldı! DURDURULMA İŞLEMİ Selahattin Demirtaş ile başladı.
Nasıl başladığını ben çok önceleri yazdım. Büyük güç odaklarının sevdiği isim Kemal Derviş Bey, Demirtaş'ı Amerika'ya davet etti.
Benenson'la orada oturuldu.
Graham Fuller devreye girdi.
Bir anda Aydın Bey'in medyası ile birlikte bütün BATI basını Demirtaş'ı keşfetti. Amaç Demirtaş'ı parlatarak Türk dış politikasını DURDURMAKTI. Önünü kesmekti.
Ve bu işlem için muazzam bir devreye girdi. Şimdi iyice ayağa kalktılar. 1 KASIM öncesi başka silahları da kullanacaklar. Yakında göreceksiniz. Çünkü denize kıyısı olmayan büyük malikanelerde 40'lı 50'li gruplar halinde görüşmeler sürüyor. Karar aldıklarını da duydum.
Yakında görürüz!
Neyse...
Alın size bir örnek! Hem de etkileyici. İçinde Türk var, Kürt var, İsrailli var. Dava var, operasyon var, görev var.
Adı Gill Rosenberg. Mossad ajanı. İsrail, Kanada, Yeni Zelanda, Avustralya ve ABD vatandaşı.
Kanada'da doğdu, eğitiminin bir bölümünü orada gerçekleştirdi. Daha sonra İsrail ordusuna katıldı. Daha sonra görevli olarak 3 yıl Kanada'ya döndü. Gill Rosenberg'e burada GİZLİ bir görev tebliğ edildi. Bu görev gereği kendisine özel bir uçak gönderildi.
Kanada'dan Tel Aviv'e indi. MOSSAD'la görüştükten sonra Irak'a geçti. Irak'taki gideceği yer bizim pek hoşlanmadığımız KANDİL'di.
PKK Kürt Halkı adına eline silah alıyor ama DOSTLARI HEP YABANCI oluyordu! Kandil'de çok iyi ağırlandı.
Bir dediği iki edilmedi. O da bunun karşılığını çok fazlasıyla verdi.
Gill, burada PKK'lı teröristlere verdiği 3 haftalık eğitimle büyük sükse yaptı. Özel biriydi ve onunla çalışanlar da haliyle ayrıcalıklı oluyordu.
Eğitim esnasında IŞİD'in Kürtler'e saldırıdığı haberi geldi. Hiç düşünmeden DAĞ'dan inip IŞİD'e karşı kahramanca(!) çarpıştı.
Kadının bir amacı vardı. "Tek hayalim Kürtler'in bir arada bir devlet kurması" diyerek niyetini açıklıyordu. Türkiye, Suriye, Irak ve İran'daki KÜRTLER'in birleşerek bölgenin en büyük devletini kuracaklarına inanıyordu. Görev gereği de elinden geleni yapıyordu. Tabii Gill Rosenberg duracak gibi değildi! Irak'tan sonra "YPG'li olarak" Suriye'ye geçti. Burada 70 kişilik özel bir tim kurdu. Kobani'de IŞID'e karşı savaştı. Ancak IŞİD'e esir düştü. Herkes IŞİD'in eline düşen Gill'den gelecek kötü bir haberi bekliyordu.
Kimsenin umudu yoktu. Kameralar eşliğinde önüne gelenin kafasını kesen IŞİD elindeki İsrailli Gill'e kim bilir ne yapardı?
Umutların tükendiği bir anda Gill özgür kaldı!
Kalıverdi!
Hemen İsrail'e döndü. Kandil'de büyük sevinç vardı. Sevdikleri ve değer verdikleri dostları hayattaydı. Kandil'de ne kadar elebaşı varsa ortak bir mektup yazarak Gill'e teşekkür etti! MOSSAD ajanı, PKK dostu ve Kürt Devleti taraftarı Gill, 11 Temmuz'da tekrar KANADA'ya döndü. IŞİD'in elinden kimin, nasıl kurtardığını kimse bilemeden gitti!
Onlarca madalyası vardı. MOSSAD'ın eski Başkanı Dany Yatom tarafından da ödüllendirildi...
Demek ki PKK, Kürtler'i başta Türkiye olmak üzere bütün devletlerden koparmak istiyordu! Yani Türk devleti bütün KÜRTLER'i ANKARA'ya bağlamak için mücadele ederken, ayrılığı değil birliği savunurken birileri ısrarla oyun kuruyordu.
Yeni dünya düzeninin merkezi AKDENİZ olacaktı. İngilizler Kıbrıs'ta, ABD İncirlikte, Rusya Tartus'ta Türkiye her yerdeydi. Fransızlar ve Almanlar ile Çin de sıradaydı. Yer arıyordu! Kavga merkezde kimin kiminle oturacağı ile ilgiliydi. Bizim burada önemli ROL kapmamızı engellemek için de Kemal Derviş, Demirtaş, Benenson, Graham Fuller, MERKEZ MEDYA, CNN Türk, Demirtaş, HDP, liberaller, Leyla İmret ve PKK terörü sahne alıyordu!
PKK dışındakiler belki bilmeden bu role soyunuyordu. Ancak PKK her şeyi en ince ayrıntısına kadar biliyordu.
Bütün devletlerin bütün güçleriyle müdahale ettikleri bölgeye sadece TÜRKLER'in girmesi istenmiyordu.
Kavga buydu.
Bunlar konuşulmadığı için "Kasaturanı al gel", "Sen adam mısın", "Basın özgürlüğü nerede bu ülkede", "Diktatör", "Ekonomide çanlar çalıyor", "Bu kadar Suriyeli neden burada?", "Beştepe'nin masrafını duydun mu?", "Baskı var HDP'liler'i ekrana çıkaramıyoruz"u dilimizden düşürmüyorduk!
Ve birileri bizimle fena halde dalga geçiyordu!
Belli ki kör ve sağır sanıyorlardı!
Oysa ayaklarının altındaki halı çekiliyordu haberleri yoktu! Ama KAVGA büyüyecekti. Son raund oynanacaktı. Şimdi ısınmalar başladı!
Bekleyin göreceksiniz!