CHP zihniyeti

Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Eklenme Tarih 5 Kasım 2015
YÜZDE 25, "CHP neden böyle?" sorusuna cevap arıyor...
Kimse niçin yükselemediğini, oy alamadığını, iktidara yürüyemediğini bilmiyor. Kemal Bey dahil... Ama AK PARTİ "Bize KUMPAS KURULDU!" diyerek oyunu artırıyor ve iki kişiden birinin desteğini alacak kadar büyüyor!
Hem de 13 yılın üzerine...
İktidar yıpranması sözü de tarih oldu bu arada...
Gelin birlikte CHP'nin derdinin ne olduğuna bakalım... Ama önce şunları hatırlayalım...
"Ankara'daki beyler, altın kaplı klozetler yaptırıyorsa birinin bunu düşünmesi lazım.
Onu artık muhatap almıyorum. Cezai ehliyeti olmayan birini muhatap almıyorum..."
"...Erdoğan kavga, kutuplaşma, karanlık ve kargaşadır. Erdoğan bana mısın demiyor. Sanki duvara konuşuyorum"
"...sarayın bahçesinde otlayan davarlar var ya, onları da yenmiş olacağız. Şakşakçı, yalancı medya ordusunu da yenmiş olacağız. Cumhurbaşkanlığı makamı kibirli olmayan, halka üstten bakmayan birine layık olacak... Devlete katil deme diyorlar. Evet seri katil..."
"...Erdoğan ya adam gibi gidecek. Ya da gitmek zorunda kalacak..."
"...Suçlu PKK değil, Erdoğan..."
Bunlar örnek olarak alabildiklerim.
Hepsinde küfür, hakaret, taciz, kişilik haklarına saldırı, nezaketsizlik, terbiyesizlik, ileri gitme, haddi aşma yani aklınıza ne geliyorsa hepsi var. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı kadar kötü, çirkin ve ahlaksız saldırıya uğrayan hiç kimse yoktu. Saldırıları yapanlar ya CHP'li ya da MHP'liydi.
Zaten ÇATI ADAY bunların eseri olduğu için hepsi aynı elden aynı kafadan çıkıyordu.
İstanbul sermayesi işin arkasındaydı.
Uluslar arası şirketler ve bankalar da tabii...
Ancak ne kadar çirkinlik yaparlarsa yapsınlar, CHP ve CHP'yi destekleyen İSTANBUL SERMAYESİ iktidara gelemiyordu! Neden?
İşte burasını kimse konuşmuyor, konuşmak istemiyordu!
Açalım biraz...
Bu KAFANIN bir insan figürü vardı.
Kendilerinin hoşlandığı.
Bunun dışına çıktığın an sen onların, onlar da senin karşındaydı...
Namaz kılan, oruç tutan biri sevilmezdi.
Başı kapalı bir genç kız, özel şirketlerde görev alamaz, hoş karşılanmazdı.
Üniversiteye gidemez, eğitim ve hakkına kavuşamazdı.
Kilisede mum yakar, fotoğraf çektirir, dilek tutar ancak camiye gidene iyi gözle bakmazdı.
Sakallı sevilmez, onaylanmaz ve aynı çevreye alınmazdı.
Abdest alan birine sempati duyulmazdı
İçki içmeyen biri cemiyet hayatına akamazdı.
Çok eşli bir yaşama uygun olmayan pek değer bulamazdı.
Evine ayakkabısını çıkartıp giren aralarında yaşayamazdı.
Bayramda yurt dışı yerine el öpmek için anababa ziyaretine giden pek tutulmazdı.
Konuşurken YABANCI kelimeler kullanmayanlara kapı aralanmazdı.
Bekarlığa veda partisi düzenlemeyen kız-erkek onaylanmazdı.
Evlilik öncesi balayı yapmayan tutulmazdı.
Eşinden ayrı tatil yapmayan, adamdan sayılmazdı!
Evlilik sözleşmesini unutan akıllı bulunmazdı.
Faizden uzak duran, ekonomiden anlamazdı.
Hac ve Umre'ye gidenlere iyi gözle bakılmazdı.
Kurban kesen "hayırla" anılmazdı.
Yabancı kahve ve şarap isimlerini sayamayan ciddiye alınmazdı.
Evinde eşine ve çocuklarına yemek hazırlayan hanım cemiyete katılamazdı.
Etiler yerine Süleymaniye'yi tercih eden yukarı çıkamazdı.
Cenazede alkış yerine saf tutan ENTEL sınıfına sokulmazdı.
Daha neler neler...
Ancak CHP'liler bunların ENGEL olduğunu bilmezdi.
Bildiklerini söylerler, ancak bir gecekonduya gittiklerinde kapının önünde ceplerinden GALOŞ çıkarırlardı... İftara kendi kumanyasıyla gider, oradan atıştırırlardı! Şimdi hep birlikte yeni LİDER aramaya koyuldular...
Gazeteleri, televizyonları, dergileri, internet siteleri İSİM TOTO oynamaya başladı bile... Ama bu kafayla bulacakları yine YÜZDE 25'in içinden olacak!
YÜZDE 75'in
, YÜZDE 25'ten büyük olduğunu anlamakta zorlanacaklar...
Anlamadıkları için her yenilgi sonrasında sadece KÜFÜR edecekler...
Her küfürde de eriyip YÜZDE 25'in altına düşeceklerdi...
Sorun; Tunceli'de doğan Kemal Bey'i eve ayakkabıyla girecek hale getiren CHP zihniyetiydi...
Bunlar ayakkabıyı çıkarıp eve girmeyi öğreneceklerine GALOŞLARIN rengini değiştiriyorlardı.
Eee durum böyle olunca da durmadan çakılıyorlardı!
Sonra da YÜZDE 49.5'u anlamıyorlardı... Biraz zor anladıkları da bir gerçek!
Haksız mıyım!