Ortalık karışık. Daha yeni başladı. Daha da karışacak.
Dengeler kurulduktan sonra oturması için zaman gerekecek.
Herkes gücünü masada ileri sürmüş durumda. Amerikalılar KÜRTLER üzerinden, Ruslar, ESAD üzerinden geliyor. Ortadoğu'nun kaderi TÜRKİYE'nin atacağı adımlara bağlı. Washington'da birileri oturup son durumu değerlendirdi.
Barzani'nin başında bulunduğu coğrafyaya "DOĞU KÜRDİSTAN", Suriye'nin içinde kuracakları yapıya da "BATI KÜRDİSTAN" diyorlar.
Barzani için şimdilik bir düşünceleri yok. "Ama söz verdik kurduk!" diye değerlendirme yapıyorlar.
Asıl sorun Ankara'nın kuvvetle itiraz ettiği PYD'nin etki alanında!
Amerika buradaki yapının başına kimi geçireceğine henüz karar veremedi. Böyle birini bulamadı.
Dengeleri düşündükleri için hemen adım atamıyorlar. Türkiye'nin itirazı, verdiği cevaplar malum. Ve kararlılığın gösterilmesi de hem Moskova'yı hem Washington'u ciddi olarak endişelendirdi. İki ülkenin paylaşım savaşında Ankara masanın başında oturmak istiyor. Bunun için de KÜÇÜK ama çok etkili birliklerle Suriye'de görev yapacak! Vurduğunu devirerek gidecek. Küçük küçük ama büyük mesajlar verilecek. Anlayan anlayacak. Şimdilik!
Sonuçta bizi bir çizgiye çekmek isteyenler burada yaşamıyor! Bunu herkesin bilmesi şart! Türkiye vurur ve devirir. Yeter ki iş bu noktaya gelmesin. Kremlin'den Ankara'ya gelen çok gizli bilgilere göre Ruslar "Ankara'nın birkaç adım ileriye atması durumunda" ne yapacağını bilmiyor! Korkuları da çekinceleri de var! Türkiye başka bir ülkeye benzemez. Adım atarken bir değil bin kere düşüneceksin! Amerikalılar, Ruslar'ın bölgeye hakim olması durumunda DAEŞ için savaşanların geldikleri yerlere dönmesi gerekeceğini biliyor. Buna izin vermeyecekler.
Sadece Bosna'dan BOŞNAK olmayan 5000 cihatçı bölgede.
Bu insanların kontrol altında tutulması için bölgede GÜVENSİZ bir alan oluşturacaklar.
Amerikalılar böyle düşünüyor.
Bakarsınız PYD için de Suriye'de düşünülen yapı için de Türkiye'nin onay verdiği birini bulurlar ve sorun kökünden çözülür.
Bekleyelim bakalım... Kısa notlarla devam edelim... Türkmendağı'nda çatışmalar tüm hızıyla sürüyor. 900 kişilik bir TÜRK KUVVETİ İranlı, Rus, Suriyeli subayların tatil yeri olarak kullandığı ve hoşça vakit geçirdiği KESEB KASABASI'nı geçenlerde ele geçirdi. Burası onların Bodrum'u! Biz bilmesek de büyük panik yaşandı. Fransa "Gemilerimi yolarım", Amerika "Gelip vururum!", Rusya ise "Bombalarım hiç düşünmem!" dedi. Ankara'dan gelen bir emirle 900 kişilik kuvvet geri çekildi. Teyit edemedim ama galiba bu korku üzerine KIRIM'dan bize stratejik önemi çok fazla olan bir yer HEDİYE edilmiş! Dedim ya teyit edemedim! Devam... Tıpkı GÜNEYDOĞU'da yaşanan hainlikler burada da devam ediyor.
Mesela Türkmendağı'nda savaşırken yaralanan bazı insanlar Türkiye'nin sınıra yakın hastanelerine yollandı.
Mesela parmağından yara alan bir kişi kolunu kaybedip hastaneden çıktı!
Aynısı askerlerimizin Güneydoğu'da başına geldi. Yaralı olarak gidenlerin başına değişik işler geldi. Yatakta şehit edileni bile duydum. Hatay'da Nusayri doktorlar, bölgede de PKK'ya hizmet edenler böyle hain bir operasyona imza atmış! Durmak yok devam... Bölge karışınca Erdoğan ile Amerika bazı noktalarda karşı karşıya geldi. İçerideki bazıları hemen harekete geçti. İsim vermek istemem. Ama insanların bilmediği bazı KRİPTOLAR var! KAMU KURUMLARINDA ve PARTİNİN içinde... Bunların bazıları paralel yapı ile ilişkili değil. Ama o yapının KULLANDIĞI TAKTİKLERLE ele geçirilmiş durumdalar. Şu an TEHDİT olarak algılanması için sık sık gruplar halinde oturup kalkıyorlar.
Çok etkili yerde olup DOSYA ile elde tutulanlar var! Herkesin bilgileri bu adamlarda! Türkiye'de hiçbir şey tesadüfen olmaz! Kimse durduğu yerde öne çıkmaz ve konuşmaz!
Ben izliyorum. Siz de izleyin. Gizli paralelciler ile bunlara zamanında para yağdıranlar içiçe! Tabii bir de DOSYALAR ile tutsak alınanlar.
Hatta biri kendisiyle ilgili DOSYA için adım atmış. Devlet yardımcı olmamış!
Bunu örnek göstererek ilerliyorlar. "GÜÇ BİZDE!" diyorlar... Siyasetten paraya geçelim. Çok az kişinin bildiği büyük SIR'RA adım atalım... Buradan bakarak bölgeyi ve dünyayı anlayabilirsiniz! Ve içimizdekilerin bu gerçeği bizlerden çok daha önce bildiğini de fark edersiniz!
Osman Hamdi'nin tablosu bizde "YOK" satar! Nedenini bizim gibi sıradan insanlar bilmez! Ama yok satar! Osman Hamdi Bey'in kayıp olduğu ileri sürülen bir TABLOSU vardır. En önemli TABLOSUDUR bu! En gizemlisidir! Ama kimse bilmez nerede olduğunu. Bizim devlet de bilmez. Ne olduğunu anlamadıkları için olsa gerek! DEMİRBANK'ın koleksiyonunda görülmüştü en son! Ancak yer yarıldı içine girdi! Girmedi ya neyse! TMSF de devlet de bulamadı. Kime sorsalar "bilmiyoruz!" cevabı geldi.
Dediğim gibi en son görüldüğü yer Cıngıllıoğlu hazinesiydi!
Osman Hamdi Bey bu resimde model olarak Ressam Gerome'un Tanagra heykelini aldı! ORADAKİ KADINI yani! Tanagra genel olarak pişmiş topraktan yapılmış antik dönem heykelciklerine verilen ad.
Osman Hamdi Bey bu heykeli yapılış sürecinde Paris'te Gerome'u ziyaret ettiğinde görmüş.
Kayıp olan bu tablo iki kez sergilendi! 1901 ve 1903'te... İki sergide de Genesis, yani Tekvin, yani Yaratılış, adıyla sergilendi.
İçeriden birilerin söylediği gibi TABLO'nu adı MİHRAP değildi yani... TABLO'nun gerçek ismi TEKVİN'di!
Tekvin, Tevrat'ın ilk kitabıdır.
Dünyanın, insanın yaratılışını anlatır. İbranicesi Bereşin "başlangıçtan beri" demektir.
Osman Hamdi Bey'in bu eserinde model olarak kullandığı KADIN bir RAHLE üzerinde oturur! Hamiledir.
Ayaklarının altında KUR'AN-I KERİM'ler bulunmaktadır.
Adeta saçılmıştır. Kadın rahlenin üzerindeyken sağ eliyle tutuğu yerde zaten BESMELE'yi görmek mümkündür! İnancımız ayaklar altındadır.
Ancak İncil ve Tevrat orada yoktur!
İşte Osman Hamdi Bey'in yaptığı bu tablo'nun SIRRINI çok az kişi biliyordu! Bu TA BLO tek TÜRK İLLUMİNATİ tablosudur! İstanbul'da yaşayan 40 aile bu TABLOYU ele geçirmek için 60 milyon dolar verdi. TABLO'nun kimde olduğunu biliyorlardı.
Ama alamadılar.
Şimdi güvenli bir yerde! Hem de çok! Kimse bilmiyor!
Türkiye'de değil!
İstanbul'daki SERVET sahipleri bu ayrıcalığı kavuşmak için çok savaştı.
Kazanamadılar! TABLO'yu yorumlayan ve anlayan biri çıkarsa başımıza neler getirmeye çalıştıklarını da öğreniriz! TABLO ortada ama anlayan yok!
Bunu da aşarız inşallah!