Geçtiğimiz hafta Brezilya Maliye Bakanı Guido Mantega, küresel ihracat pazarlarının daraldığı bu dönemde rekabet gücünü artırmak isteyen hükümetler arasında küresel 'kur savaşı'nın başladığı konusunda uyarıda bulunmuştu. Bugünlerde birçok ülke merkez bankası, rekabet güçlerini artırmak amacıyla parasını ucuzlatmak üzere art arda piyasalara müdahalede bulunuyor. Kurun yüksek olması, küresel krizden çıkarken büyüme çabası içinde olan ülkelere, ihracattaki rekabet gücünü artırmak suretiyle destek sağlıyor. Kurlarının değerini güçlendirme çabasındaki ülkelerin sayısının giderek artması, birçok önlemin de tartışılmasına neden olmakta. Bizde ise güçlü TL, zayıf kurun tartışıldığı bugünlerde Türkiye açısından da bu gelişmeler dikkatle izlenmeli.
Kur savaşlarında gelişmekte olan piyasalarda durum nedir?
Gelişmiş batı ülkelerinde ekonomilerin yavaşlaması, hızlı büyüyen gelişmekte olan ülkelere sıcak para girişini hızlandırdı. Bu durum yerel para birimlerinin güçlenmesine neden olmakta. Müdahale için halen bekleyen ülkeler olduğu gibi, müdahale etmek zorunda kalanlar da oldu. İlk olarak Japonya, arkasından Brezilya, Güney Kore, Tayvan, Malezya gibi ülkeler para piyasalarına müdahale etmek zorunda kaldı. Brezilya Maliye Bakanı Mantega'nın deyimi ile: "Paraların değerinin düşürülmesi küresel bir strateji haline geldi ve dünyada kur savaşı çıktı."
Kur savaşının nedeni sıcak para mı?
Küresel ekonomide toparlanma yönündeki istikrarsızlık 2 kutuplu dünya yarattı. Bir yandan ekonomik büyümenin yavaş olduğu batı ülkeleri, diğer yandan hızla büyüyen gelişmekte olan piyasalar. Sıcak paranın yönü gelişmekte olan piyasalara doğru dümen kırınca kaçınılmaz olarak bu piyasalar ekonomik istikrarsızlığı da beraberinde getirdi. Şimdilerde bu piyasalarda ciddi endişe hakim. Çözüm sıcak para girişini mi engellemek yoksa küresel ortak çözümler mi üretmek? Bunu önümüzdeki günlerde daha fazla tartışacağız. Ancak sıcak paraya müdahale için hazırlanan Avustralya, İsviçre, Polonya, Endonezya gibi birçok ülke sırada bekliyor.
