Deniz Seki ameliyat oldu. Sonra tüm gazetelerde benim ağzımdan "kanser" yazdılar. Şuan için konulan böyle bir teşhis yok. Muhabir arkadaşlarla konuşma arasında riski yüksek olduğu için ameliyat oldu dedim. "Risk ne diye?" sordular. Ben de "kanser" dedim.
Biyopsi sonucu gelmeden ve bu sonuç 10 ile 15 gün içinde geliyor. Ben nasıl böyle bir şey söyleyeyim. Söyleyebileceğim şeyler çok ağrısının ve sancısının olduğu… Moralinin hiç olmadığı.
Hastanenin 5. katında yatıyor Deniz Seki. Evet penceresinde demir parmaklıklar var. Olması gereken bir prosödür bu. Çünkü Deniz Seki mahkum.
***
KEBAPÇILAR ÇARŞISI
Yanyana bir sürü eczane görmeye alışığız.
Kuyumcu da. Emlakçı da. Ama kebapçı? İstanbul'da bu kadar çok kebapçıyı bir arada görebileceğiniz tek yer Aksaray'da.
Burası çoğunlukla Şanlıurfalı olan kebapçılardan ve Güneydoğu'dan gelen peynir, isot, turşu gibi mamülleri satan dükkanlarla dolu. Sokağa 'Kebapçılar Çarşısı' adını takmışlar. Hepsi hoşsohbet.
Bir şey yemeden ya da çay içmeden dükkanlarından çıkmanız imkansız. Sokakta yürüken Arapça konuşan, Güneydoğu aksanıyla, Türkçe konuşan, şalvarıyla gezinen insanlar görüyorsunuz… Buranın en eskilerinden Doyum Kebap. Yıllar önce beni ilk Edip Akbayram götürmüştü sonra ara ara uğrar oldum.
Geçen hafta tekrar Doyum Kebap'a gittim. İyi kebap yapmasalar kimse gelmez ben gerçekten bayılıyorum lezzetlerine.
Birgün mutlaka sadece lezzetli bir kebap yemek için Aksaray'da Doyum Kebap'a gidin.
***
NAİL ART MODASI
Geçenlerde ilk defa twitter'da biri yazmış "Bir şey sorucam.. sizlere göre yani erkeklere göre nail art çok mu iğrenç geliyor?:( tırnaklara resim çizmek, yoksa çok estetik mi duruyor?" altına yorumlar. Bir baktım herkesin nail art'dan haberi var.
Bence bir insanı gösteren onun için referans olacak şeylerin başında el ve ayak tırnakları onların bakımı gelir.
Benim de yıllardır hayatımda el ve ayak bakımımı teslim ettiğim en önemlisi ayak tırnaklarımdaki batıkları kendine özgü öyle taktiklerle yok eden Natalia var.
Natalia'ya uğradığımda sordum "nail art ne, siz yapıyor musunuz?" diye?
Natalia kısaca anlattı... "Nail art, basit tabiri ile tırnak süsleme sanatıdır.
Son zamanlarda oldukça ilgi çeken nail art, tırnakların çeşitli desenlerle süslenerek daha güzel, daha ilgi çekici ve daha bakımlı görünmesini sağlar" diye. Sonra örneklerini gösterdi. Son zamanlarda çoğu bayanda dikkatimi çeken bir şey olduğunu fark ettim.
Natalia ile beraber çalışan İnna bu işin ustasıymış kendisi ile tanıştırdı. Bildiğiniz ressam. Tırnaklara tablo çiziyor. Yaptığı birkaçının fotoğrafını gösterdi. Siz de bakmak ya da yaptırmak isterseniz www. podyart.com'a bakabilirsiniz.
Yazının başındaki twittin sorusuna benim cevabım İnna'nın yaptıklarını görünce bence hiç de iğrenç değil estetik duruyor. Kimin nasıl yaptığı her
***
HASRET BİTTİ
Eğlence dünyasının iki duayen ismi Ersoy Çetin ve Emre Ergani yine ustalıklarını konuşturuyorlar. Bu ikilinin yaptığı her şey ses getirir. Birbirlerine enerjileri çok uyar. Boğaz'ın en değerli yerlerinden birinde bize canlı müzik dinletme zevkini yaşatmaya başladılar şimdi de. Ersoy Çetin ve Emre Ergani, jazz eksenli yaratıcı müziğe yer verilen, müzik ve müzisyenin öne çıktığı her performansın bir konser ortamında, ancak kulüp rahatlığında doya doya yaşandığı bir mekan yarattılar adı da "Jazz & More". Kuruçeşme'nin incisi Hotel Les Ottomans'da açılan Jazz & More, belirli aralıklarla, her salı Aykut Gürel and Friends, Jam Sessions, her Cuma Serhat Kılıç ve de ayda bir dünyaca ünlü jazz sanatçılarını ağırlayacak.
Uzun zamandır iyi müzik dinlemek, iyi mekanda dinlemek gibi bir özlem vardı "Jazz & More" imdadımıza yetişti.