Akşener'den sonra topa İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu girdi.
KILIÇDAROĞLU'NA 'ŞEFFAFLIK' VE 'İLKE' AYARI
Gizli protokolün İYİ Parti dışında bir olay olduğunun altını çizen Zorlu, Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'şeffaf' olmadığını ve 'ilkesiz' davrandığını belirterek "Sayın Kılıçdaroğlu'nun bir televizyon programında kullandığı, 'İki kişinin namusuna emanet edildi' ifadesi önemlidir. Bunun özellikle kamuoyumuz tarafından hassasiyetle irdelenmesi gereken bir ifade olduğunu söylemek isterim. Bu bizim dışımızda bir olaydır" dedi.
Zorlu şu ifadeleri kullandı;
"Biz en başından bu yana şeffaflık ilkesini ayakta tutmak için büyük mücadele verdik. Sayın Genel Başkanımız seçim öncesinde de seçim sonrasında da bu ilişki biçimini, bu ilkeye sağdık kalarak büyük bir özveri ile yürüttü. Hatta 2 Mart'taki toplantıda, öncelikle Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi gerektiğini söyledi. Çünkü aksi durumda bunun bir pazarlık gibi anlaşılabileceğini, bunun da İYİ Parti'nin ilkelerine uymadığı yönünde iradesini ortaya koydu.
Biz en başından bu yana şu ilkeyi ayakta tutmaya çalıştık; seçim sonuçlarını göreceğiz, milletimiz bize ne söyleyecek? Oy oranları ortaya çıktıktan sonra da eğer ülke yönetimi ittifaka verilmiş ise seçilecek cumhurbaşkanı başkanlığında bu oy oranında hangi partilere hangi sayıda hangi bakanlıkların düşeceği konusundaki yol haritamızı ortaya koymuştuk. Bunun altını çizelim.
"BU CÜMLE TÜRK SİYASETİNİN BUGÜNÜ VE YARINLARI İÇİN ÖNEMLİ BİR İFADE"
Bu merkezde Sayın Kılıçdaroğlu'nun bir televizyon programında kullandığı 'İki kişinin namusuna emanet edildi' ifadesi de önemlidir. Bunun özellikle kamuoyumuz tarafından hassasiyetle irdelenmesi gereken bir ifade olduğunu söylemek isterim. Bu bizim dışımızda bir olaydır. Ama bu cümle gerçekten Türk siyasetinin bugünü ve yarınları için önemli bir ifadedir" dedi.
"DURUŞ VE İLKELERİMİZ ÇERÇEVESİNDE DOĞRU DEĞİL"
Metin ve protokolden Meral Akşener'in haberinin olmadığını dile getiren Zorlu, "Henüz hangi bakanlıkların hangi partiye verilmesi kararlaştırılmamışken, bu dağılım ortaya konulmamışken ortaya çıkan bu protokolün, bizim duruşumuz ve ilkelerimiz çerçevesinde doğru olmadığını ortaya koyduk. Sayın Genel Başkan'ımız da bunu ifade etti" ifadelerini kullandı.
"YEREL SEÇİMLERİN FARKLI BİR DOĞASI, FARKLI İŞBİRLİKLERİNE AÇIK BİR YAPISI VAR"
"Gizli protokolün ardından yerel seçimlere yönelik olası bir işbirliğinin kapısı tamamen kapandı mı?" sorusuna karşılık Zorlu, ittifak ve işbirliği konusu gündeme geldiğinde partisinin isminin öne çıktığını, bunun da İYİ Partinin Türkiye'nin kilit partisi olmasıyla açıklanabileceğini belirtti.
Kürşad Zorlu, şöyle devam etti:
"Amacımız, tüm gayemiz, tek başına 81 ilde adaylarımızı çıkarma hedefiyle bu önemli seçime hazırlanmaktır. Yerel seçimlerin farklı bir doğası, farklı işbirliklerine açık bir yapısı var. Önümüzdeki aylarda gelişmelere göre yetkili kurullarımız bunu değerlendirirler, toplanırlar ve ne olup ne olmayacağını milletimizle paylaşırız."
"81 İLDE ADAY ÇIKARARIRIZ" DİYEN İYİ PARTİ AT PAZARLIĞI YAPARAK İTTİFAKA AÇIK KAPI BIRAKIYOR
"Amacımız, tüm gayemiz, tek başına 81 ilde adaylarımızı çıkarma hedefiyle bu önemli seçime hazırlanmaktır" diyen Zorlu'nun aynı zamanda ittifaka açık kapı bırakması ise dikkatlerden kaçmadı.
Bu durum İYİ Parti ve CHP arasındaki 'at pazarlığı'nı da gündeme getirdi...
YEREL SEÇİMLER İÇİN AT PAZARLIĞI BAŞLADI: İYİ PARTİ'DEN PAZARLIK KUMARI
28 Mayıs seçimleri öncesi de masada yaşadıkları krizlerde birbirlerine en ağır hakaretleri edip, zoraki ittifaka devam eden CHP ve İyi Parti'nin 2024'ün martındaki yerel seçimlerde deyim yerindeyse "at pazarlığı" başlattılar. Hem kendi partisindeki muhalefetle mücadelesi, hem de son Ümit Özdağ ile ortaklarından habersiz gizli protokol imzaladığını itiraf etmesi sonrası zayıflayan Kılıçdaroğlu'na karşı İyi Parti "ne koparırsak kardır" mantığıyla yeni bir "pazarlık kumarı" başlattığı gündeme geldi.
CHP YANDAŞLARINDAN SON KULİS: FEDAKARLIK SIRASI CHP'DE
CHP yandaşı medyada da yer alan son kulise göre yerel seçim stratejisini masaya yatıran İyi Parti, Kılıçdaroğlu'nun karşısına "Fedakârlık sırası CHP'de" diyerek çıkacak. Yerel seçimler için süre daralırken, Millet İttifakı cephesinde işbirliği yapılıp yapılmayacağına dair çeşitli senaryolar ve yeni "at pazarlıkları" konuşuluyor.
Zayıflayan Kılıçdaroğlu'na karşı İYİ Parti'nin "pazarlık kumarı"ndaki en önemli kartının kendi adaylarıyla seçimlere katılmak olduğu söyleniyor. Parti kurmayları CHP'yle ortaklık yapılması durumunda "Bu kez onlar fedakârlıkta bulunmalı" yorumunu yapıyor.
ADANA, MERSİN, MANİSA, ANKARA VE ANTALYA'YI İSTEDİ
Partinin, olası işbirliği halinde CHP'den sadece Adana, Mersin ve Manisa gibi büyükşehir için değil Ankara, Antalya gibi büyükşehir belediyeleri için de "İYİ Parti'nin desteklemesini bekleyeceğine" işaret ediliyor.
İYİ Parti'de "tek alternatifin CHP olmadığı" da tartışılırken, CHP'ye karşı masanın diğer ortaklarıyla da pazarlıklar yapacağı belirtiliyor.
Parti yönetimi "il il, ilçe ilçe, belde belde gerekli çalışmaları yaptıktan sonra" belli yerlerde bir adayın isminin öne çıkması durumunda "salt CHP ile değil, Millet İttifakı'nın diğer bileşenleriyle de işbirliği olma olasılığını" da konuşuyor.