Canavar anne Eylem Tok ve oğlunun kaçışında doktor baba detayı! Oğuz Murat Acı’nın avukatından flaş açıklama: Bülent Cihantimur'un işyerinde...

Eylem Tok ile Dr. Bülent Cihantimur'un 16 yaşındaki oğlu Timur, lüks cipiyle motorlu gruba çarptı. Murat Acı'yı öldürüp 4 kişiyi yaraladı. Olay sonrası alelacele Mısır'a kaçan ve kırmızı bülten kararı çıkartılan canavar anne Eylem Tok ve 17 yaşındaki oğlu hakkında tutuklama kararı çıkartıldı. Konuya ilişkin konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Yazar Eylem Tok ile ilgili “Hem diplomatik yollardan hem de İnterpol vasıtasıyla Türkiye'ye iadelerini istiyoruz. O süreci takip ediyoruz” dedi. Peki, aile ceza alacak mı? 17 yaşındaki Timur Cihantimur’un nasıl yargılanacak? Hukukçular tüm ayrıntıları anlattı. Öte yandan hayatını kaybeden Oğuz Murat Acı' nın avukatı Hacı Orhan, Eylem Tok'un çocuğu ile birlikte 03.50 sıralarında İstanbul Havalimanı'na, ayrıldığı eşi Bülent Cihantimur'un işyerinde çalışan kişilerin getirdiğini açıkladı.

Giriş Tarihi 07 Mart 2024, 08:26 Güncelleme 09 Mart 2024, 16:01
Canavar anne Eylem Tok ve oğlunun kaçışında doktor baba detayı! Oğuz Murat Acı’nın avukatından flaş açıklama: Bülent Cihantimur’un işyerinde...

İÇİNDEKİLER

İstanbul'da önceki gece meydana gelen kaza gündemi salladı.

Sarıyer'den 3 ATV motoru ile geziye çıkan mühendis Oğuz Murat Acı (29), Tahsin Arslan (23), Süleyman Arslan (21), Hasan Topal (25), İbrahim Gümüş (27), motorlardan birinin arızalanması üzerine emniyet şeridinde durdu.

O sırada Porsche marka lüks cip gruba çarptı.

Acı ölürken, 4 kişi yaralandı. Kaçan sürücü Timur Cihantimur çıktı.

Ehliyetsiz çocuğun, Eylem Tok ile estetikçi Dr. Bülent Cihantimur'un oğlu olduğu anlaşıldı.

Olaydan sonra İstanbul Havalimanı'na giden canavar anne Eylem Tok, oğlu ile birlikte saat 03.00 sıralarında Mısır uçağına binmek için işlem yaptı. İşlemlerin ardından anne Eylem Tok ile oğlu 04.30 sıralarında Mısır'a kaçtı.

"SÜRECİN TAKİPÇİSİYİZ"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç İzmir'de katıldığı Adalet Sarayı temel atma töreninin ardından basın mensuplarına konuyla ilgili yeni açıklamalarda bulundu. Bakan Tunç, "Bir kişinin ölümüne 4 kişinin de yaralanmasına sebebiyet veren 18 yaşından küçük, suça sürüklenen çocuk diyoruz şüpheliye. Olaydan sonra hemen 2-3 saat içerisinde bir yurt dışına kaçtığı tespit edildi. Önce Mısır'a hareket ettiği, Mısır adli makamlarıyla yaptığımız görüşmeler devam ederken bize geri dönüş yapıldı. Biz İnterpol aracılığıyla şüphelilerin iadesini, hem sürücünün hem de suçluyu kayırma suçundan annesinin ülkemize iadesiyle ilgili Mısır makamlarıyla irtibata geçtik. İlgili belgeleri gönderdik iade için. O süreçte Mısır makamları şahısların ABD'ye kaçtıklarını ifade ettiler. Hemen aynı süreci ABD ile de adli makamlarına ulaştırdık. Hem diplomatik yollardan hem de İnterpol vasıtasıyla Türkiye'ye iadelerini istiyoruz. O süreci takip ediyoruz" diye konuştu.

HAVALİMANINA DOKTOR BABANIN ÇALIŞANLARI BIRAKMIŞ
Öte yandan olayla ilgili yeni detaylar ortaya çıktı. Hayatını kaybeden Oğuz Murat Acı'nın avukatı Hacı Orhan, Eylem Tok'un çocuğu ile birlikte 2 Mart 2024 tarihinde saat 03.50 sıralarında İstanbul Havalimanı'na, ayrıldığı eşi Bülent Cihantimur'un işyerinde çalışan kişilerin getirdiğini açıkladı.

KIRMIZI BÜLTEN INTERPOL'DE
Adalet Bakanlığı, Eylem Tok ve 17 yaşındaki oğlu için Kırmızı bülten talebini Emniyet Genel Müdürlüğü İnterpol Daire Başkanlığına iletildi. Kırmızı bülten talebi EGM tarafından Interpol Genel Sekterliğine iletildi.

CANAVAR ANNE VE OĞLUNA TUTUKLAMA KARARI
Adalet Bakanı Tunç, kazayla ilgili soruşturmanın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından titizlikle yürütültüğünü kaydetti.

Kazanın ardından 18 yaşından küçük T.C. hakkında 'Taksirle ölüme ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' suçundan ve annesi şüpheli Eylem Tok hakkında 'Suçluyu Kayırma' suçundan İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklama kararı verildiğini hatırlatan Bakan Tunç, "02.03.2024 tarihinde saat 03:50'de uçakla Mısır'a gittikleri tespit edilen T.C. ve annesinin Türkiye'ye iadesi için Mısır adli makamlarıyla temasa geçilmiş ve iade süreci başlatılarak şüpheliler hakkında kırmızı bülten talep edilmiştir." dedi.

"ABD İSTİKAMETİNE ÇIKIŞ TESPİT EDİLDİ"
Bakan Tunç şunları kaydetti: "Mısır İnterpolü tarafından şahısların Mısır'dan ABD istikametine çıkış yaptıklarının bildirilmesi üzerine, adı geçenlerin ABD'den ülkemize iadesi amacıyla hazırlanan geçici tutuklama talep evrakı hem diplomatik kanaldan hem de İnterpol aracılığıyla ABD yetkili makamlarına iletilmiştir. İade süreci ve adli soruşturma titizlikle takip edilmektedir. Kazada hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah'tan rahmet, yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum"

HAYATINI KAYBEDEN OĞUZ MURAT ACIHAYATINI KAYBEDEN OĞUZ MURAT ACI

TELEFONLARI ALIP GÖTÜRDÜ MÜ?
Cinayet gibi kazada ölen Murat Acı'nın ortağı Mesut Yılmaz ise son derece önemli iddialarda bulundu. Yılmaz, "Kazadan sonra arkadaşlarımız İbrahim, Hasan ve Tahsin'in cep telefonu hala ortada yok. Telefonlardan birini aradığımızda bir kadın açtı ve oğlunuz iyi deyip kapattı" dedi.

Tek çocuğunun babasını kazada kaybeden acılı eş Şükriye Acı, "Öğrendiğimde çocuğum da hissetti ister istemez. Ben çocuğumu sakinleştirmek için kendi acımı dahi yaşamadım. 'Ben anneyim' demiş açıklamasında. Kendisi bir insan olsaydı, eşimi ölüme terk etmezdi. Orada can çekişen insanları ölüme terk etmek bir insanlık belirtisi değil. Bir insanlık içgüdüsü hiç değil. Ben adalet istiyorum" ifadelerini kullandı.

ABD'YE Mİ GİTTİLER?
Baba Özer Acı ise "Oğluma çarpan çocuk ABD vatandaşı olduğu için annesi önce Mısır'a ardından ABD'ye götürmüştür" dedi.

Star Ana Haber Eylem Tok'a ulaştı. Söz konusu haberde Eylem Tok, oğlunu kaçırmadığını öne sürdü.

Aynı şeyi bugün olsa yine yapacağını söyleyen Eylem Tok, oğlunun pırıl pırıl bir çocuk olduğunu da iddia etti.

Eylem Tok

"BENİM OĞLUM PIRIL PIRIL BİR ÇOCUK"

Eylem Tok, "Bu bir kaza, kaçırmak falan yok. 17 yaşındaki pırıl pırıl bir çocuk var, ben bir anneyim. Bugün olsa yine yaparım, yaralıları bilmiyorum, kim olduklarını bilmiyorum. Onu ben korumak zorundayım. Ben gittiğimde de zaten hiçbir zaman tam anlamında varmadım. Gittiğimde çocuklar vardı, çocukları aldım. Oldukları siteye götürdüm. Herhangi bir şekilde kaçacağım bir şey yok. Ben diyorum ki ortada sıcak bir konu var, aileler yanıyor büyük bir ateş var. Biraz hafiflesin yani kana kan olmasın." dedi.

Muhabirin "Mısır'a çıkma sebebiniz nedir?' sorusuna Eylem Tok, 'Asla ve asla bir ölü olduğunu çıkarken bilmiyordum. Bilsem çıkar mıyım?" dedi.

"KANA KAN OLMAYACAK"
Eylem Tok son olarak, "Ne zaman dönmeyi düşünüyorsunuz Türkiye'ye oğlunuzla beraber?" sorusuna akıllara durgunluk veren bir yanıt verdi.

1 bebeği babasız bırakan oğlunu Mısır'a kaçıran Tok, "Ben her an dönebilirim, şu anda da dönebilirim. Sadece ben çocuğumun güvende olmasını ve adil bir şekilde yargılanmasını istiyorum. Ülke bana desin ki 'kana kan yok, çocuğa karşı bir şey yapmayacağız. Adalet yerini bulacak." şeklinde konuştu.

Anne ve oğlun havalimanına giriş yaparken görüntüsü.

BABASI DA KAÇMIŞ
Ayrıca B.' lakaplı Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bülent Cihantimur'un 18 Haziran 2023'te trafik çevirmesine takıldığı öğrenildi. 1.24 promil
alkollü olduğu belirlenen doktorun tutanak tutulacağı sırada olay yerinden kaçtığı tespit edildi.

"ARACIN ETRAFINDA ÇOK SAYIDA GENÇ VARDI"

Olaydan hemen sonra kaza yerinde olduğunu aktaran bir görgü tanığı, vefat eden Murat Acı'yı kendi elleriyle çıkardığını söyleyerek "Ben eve gidiyordum, araçta çocuklarım vardı kazayı görünce durdum. Ambulans ve itfaiye geldi, yolun hemen aşağısında ağacın dibinde yatıyordu o vefat eden arkadaş. Güçlükle çıkardık. Ben sedyenin altından tuttum. İtfaiye bir halat bağladı onlar yukarı doğru çekti paraları dökülmüştü onları toplayıp cebine koydum. Yolda kadınlar da vardı kalabalıktı. Ama kim kimden o zaman bilemedik tabi. O cipin etrafında da çok gençler vardı. Allah rahmet eylesin biz çıkartırken de çok kendinde değildi. Durumu iyi görünmüyordu" dedi.

Murat Acı

Sabah'ta yer alan habere göre; çevre sakinleri bölgede sürekli kazaların meydana geldiğini belirterek, olay yerinin virajlı olması ve yol kenarında bekleme yerlerinin bulunmamasına dikkat çekti.

Öte yandan Türkiye'nin konuştuğu olayda hayatını kaybeden Oğuz Murat Acı'nın avukatı Hacı Orhan, İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yaptı

"18 YAŞINDAN KÜÇÜK 10 GENÇ"
Av. Orhan, "Ne yazık ki, 18 yaşından küçük 10 genç, Sarıyer Göktürk yolunda lüks araçlarıyla düzenledikleri yarış sonucu talihsiz bir olaya neden oldular. Üç ATV ile seyir halinde olan müvekkillerimiz, arkadan gelen lüks araçların yarışı sırasında çarpması sonucu 1 kişi hayatını kaybetti; geri kalanlar ise çok ağır şekilde yaralandı. Bu trafik kazasının ardından olay yerine gelen annenin, maalesef, yapmış olduğu ihmaller müvekkillerin acısına daha da katkı sağlamıştır. Yapmış olduğu açıklamalar da müvekkillerimizin acısını artırmıştır. Müvekkillerimizin tek talebi, suçluların bir an önce adalete teslim olması, yargılanması ve gerekli cezayı almasıdır. Ne yazık ki, orada yaralanan müvekkillerimizin beyanlarına göre, telefonlarının ellerinden alındığını, kendilerinin bizzat bildirdiği bir durum. Telefonları ellerinden alınan yaralılar, ne yazık ki kimseyi arayamıyorlar" dedi.

"TELEFONU BAŞKA BİRİSİ AÇIYOR"
Av. Orhan, yaralıların 1 saat boyunca yardım beklediklerini belirterek, "Göktürk-Sarıyer orman yolunda ne yazık ki saat 23.30'dan sonra çok tenha bir yer olduğu için çok az araç gidiş gelişi oluyor. Onların olay yerinden ayrılmasının ardından oradan geçen bir vatandaşın olaya müdahale etmesi üzerine, gerekli kişiler ve emniyet çağrılıyor, çocukların aileleri aranıyor. Çocukların, yaralılardan birisine gidip 'Kimi aramam gerekiyor, var mı aklında bir numara?' diye soran vatandaşa yardımcı olan müvekkilimiz, onun telefonunun gizli cebinde olduğunu söylüyor. Vatandaş telefonu alıp 'Babam' diye kayıtlı olan müvekkilimizin babasını arıyor; babası da diğer çocukların babasını arıyor, çünkü hepsi akraba. Diğer baba, kendi oğlunu aradığında telefonu başka biri açıyor ve 'Ben güvenlik görevlisiyim, bu telefon bana bırakıldı' diye beyanda bulunuyor. Daha sonra bir hanımefendi kendisini arayıp 'Oğlunuz iyi bir şeyi yok' diye beyanda bulunuyor. Ne yazık ki, görgü tanıklarından birisi vefat eden Oğuz Murat ile konuştuğunu, yaklaşık 1 saat boyunca yardım beklediklerini beyan ediyor. Eğer bu ihmal olmasaydı, annenin yapmış olduğu eylem, ihmalden kasten adam öldürmeye kadar gidecek bir süreci başlatmıştır" diye konuştu.

"'BENİM HABERİM YOK DİYORDU, BABA İLE İLGİLİ ŞİKAYETÇİ OLACAĞIZ"
Av. Orhan, baba Bülent Cihantimur hakkında şikayetçi olacaklarını ifade ederek, "Şu an, delil karartma amacıyla oğlunu yurt dışına kaçırmış durumda. Şu anki bilgilere göre, hanımefendi, 'Ben kimsenin yaralı, ölü olduğunu bilmiyordum ama oğlumu kaçırmak istedim' şeklinde beyanda bulunmuş. Bugün burada olmamızın sebebi, yeni öğrendiğimiz bir gelişme. En son gördüğümüz kadarıyla, suçlu anne ve çocuğu bırakan kişilerin, ne yazık ki, babanın iş yerinde çalışan kişiler olduğunu öğrendik. Baba şimdiye kadar 'benim haberim yok' diyordu, bu tamamen birlikte alınan bir karar. Siz anne olarak çocuğunuzu yurt dışına kaçıracak kadar tedirgin hissediyorsanız bunu babayla paylaşırsınız. Havaalanına bırakanlar, babanın çalışanları olduğu için babayla ilgili şikayette bulunacağız" şeklinde konuştu.

"DAHA ÖNCE YARIŞLAR SEBEBİYLE HAKLARINA ŞİKAYETLER VAR"

Av. Orhan, 10 çocuk hakkında aşırı hızlı araç kullandıkları gerekçesiyle çok sayıda şikayet olduğunu ifade ederek, "Bugün anne, 'Ben oğlumun adil yargılanacağını düşünüyorum, ülke bana teminat versin dönerim' şeklinde bir beyanda bulundu. Şimdiye kadar 'Bugün, yarın döneceğim' diyen anne, devletimize güvenmediğini beyan ederek tarafları üzmüştür. Hepsi 18 yaşından küçük ve daha önce yarışlar sebebiyle haklarında şikayetler var. Aynı yolda seyir halinde olan bir sürücü, 'Önce beni geçtiler, o kadar hızlıydılar ki içimden bunlar birinin başına bela olur diye geçirdim; az ileri gittiğimde ATV motorlarının içinden geçtiklerini gördüm' diye beyanda bulundu" dedi.

"BU ÜLKEDEN KAÇMIŞ BİRİSİYLE ŞU AN YAPILACAK BİR GÖRÜŞME YOKTUR"
Av. Orhan, Cİhantimur ailesi ve Acı ailesi arasında herhangi bir görüşmenin gerçekleşmediğini belirterek, "Akrabalar aracılığıyla müvekkilimize birileri ulaşmış, failin eşini tanıdığını ifade etmiş. Müvekkilimiz, sosyal statüsü açısından saygın bir insan. İşi gücü olan birisi, cahil birisi değil. Kendileri şunu söyledi: 'Eğer bizimle diyalog kurmak istiyorlarsa, öncelikle adalete teslim olmaları gerekir; bu ülkeden kaçmış birisiyle şu an yapılacak bir görüşme yoktur. Acımızı paylaşacak olsalardı, cenazemizde bizimle birlikte olurlardı' diye ifade ettiler. Ailesinden hiçbiri bir ziyarette bulunmamış; şu an bir görüşme yok" ifadelerini kullandı.

Kazanın olduğu bölge.

AİLE CEZA ALIR MI?
Peki ailenin bu olaydan bir ceza alması mümkün mü? Hukukçular bu konuyu değerlendirdi. Akademisyen avukat Esra Pınar Bilgin, "Olay açık ve net 'kasten adam öldürme' suçunu oluşturmaktadır. Annenin hukuki durumu noktasında ise bakım tedbiri hükümlerinin uygulanması gerekir. Bakım tedbiri çocuğun bakımından sorumlu olan kimsenin herhangi bir nedenle görevini yerine getirememesi hâlinde, çocuğun resmî veya özel bakım yurdu ya da koruyucu aile hizmetlerinden yararlandırılması veya bu kurumlara yerleştirilmesine ilişkin bir tedbirdir. Annenin çocuğun Mısır'a kaçmasında yardımı olduğundan şüphe yoktur. Suça sürüklenen çocuk hakkında da tutuklama şartlarının gerçekleşmesi halinde tutuklama kararı verilebilir. Somut olayda ağır cezayı ilgilendiren bir durum olması ve sanığın Mısır'a kaçmış olması nedenleri ile derhal tutuklama kararı verilmeli ve aileden bakım gözetimi alınarak tedbir uygulanmalıdır. Ek iddianame ile anne de yargılanmalıdır." dedi.

İstanbul Barosu avukatı Cem Sofuoğlu ise; "Ehliyetsiz olduğu için çocuğa bilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan dava açılacaktır. Eşiyle boşanmışlar. Çocuktan sorumlu kişi anne. Suçluyu kaçırdığı, sakladığı için sorumlu tutulabilir. Ancak yine kanuna göre 18 yaşından küçük faillerin birinci derece yakınları bu suçtan yargılanmıyor ya da ceza almıyor. Kanuna göre anne ve babanın böyle bir hakkı var. Olayı duyunca Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlu aklıma geldi. Büyük ihtimal onu örnek aldılar. Anne, çocuğunun tutuklu kalmasını engelledi. Bu tür trafik kazalarında mağdur ailenin ve kamuoyunun vicdanının rahatlaması için şüpheli birkaç ay tutuklu kalır. Eğer iddia edildiği gibi anne olay yerindeki telefonları aldıysa delil karartma suçundan dava açılabilir. Bu çocuk da hapis yatmaz. Çocuğu Türkiye'ye getireceklerdir." ifadelerini kullandı.

Konuya ilişkin fikrini dile getiren İstanbul Barosu'ndan avukat Dilek Yüksel, "Çocuk hakkında yurtdışı yasağı yok. Dolayısıyla olayda annesinin herhangi bir suçu yok. Çocuk hakkında yurtdışı yasağı olsa ya da çocuk hükümlü ya da tutuklu olsa dahi Türk Ceza Kanunu 283. Maddesi'nin 3. Fıkrası gereğince annenin cezai sorumluluğu söz konusu olmaz. Çocuk ise Türk Ceza Kanunu 85. Madde'nin 2. Fıkrası'na göre 'taksirle öldürme' suçundan yargılanır. Alacağı ceza yaklaşık olarak 2 yıl ila 15 yıl arasındadır. Bir ölü olması, yaralı sayısının fazla olması nedeniyle ve tabii somut olayda çocuğun tam kusurlu, ölen ve yaralıların ise kusursuz olduğunu düşünürsek mahkeme alt sınırdan uzaklaşır, cezası 5 veya 6 yıldan başlar. Bu cezadan Türk Ceza Kanunu 31/3 fıkrası gereğince 1/3 oranında yaş indirimi olur. Yine T.C.K 61/1 gereğince cezasından 1/6 oranında indirim olur. Bu ceza taksirli bir suç olduğu için adli para cezasına çevrilebilir. Ayrıca sonuç ceza 3 yıl altı olursa cezası ertelenebilir." dedi.

NELER OLMUŞTU?
Kazada hayatını kaybeden 29 yaşındaki Oğuz Murat Acı, Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nü bitirmişti. Ancak kendi mesleğini seçmek yerine, tutkunu olduğu otomobillerle uğraşmayı seçti. Atatürk Oto Sanayi Sitesi'nde modifiye ve yazılım üzerine bir işyeri açtı. En büyük tutkularından diğeri ise offroad yapmaktı. Bir ATV'si vardı. 1 Mart günü evlerinin de bulunduğu Sarıyer'in Kısırkaya Mahallesi'nden aynı zamanda akrabaları olan Tahsin Arslan, Süleyman Keçeci, Hasan Topal ve İbrahim Gümüş'le 3 ATV'ye binerek Belgrad Ormanı'na gittiler. Dönüş yolunda, saat 23.00 sıralarında Keçeçi'nin kullandığı ATV bozuldu.

OLDUKÇA SÜRATLİYDİLER
Timur Cihantimur, 'Doctor B.' lakabıyla tanınan ünlü estetik cerrahı Bülent Cihantimur ile iki kitabı bulunan yazar Eylem Tok'un çocuklarıydı. Çift bir süre önce ayrılmıştı. Timur, 1 Mart akşamı annesiyle yaşadığı Kemerburgaz'daki sitenin kafesinde 6 arkadaşıyla buluştu. Bir şeyler içtikten sonra 23.10'da 2 araçla siteden ayrıldılar. Önde Timur'un ehliyetsiz olarak direksiyonunda olduğu babasının şirketine ait lüks araç, arkasında da arkadaşının kullandığı ciple Davutpaşa Caddesi'ne girdiler. Yolda aydınlatma yoktu. İki araç da oldukça süratliydi.

Yazar Eylem Tok

Kemerburgaz'a uzaklıkları yaklaşık 2.5 kilometreydi. Süleyman Keçeci'nin anlattığına göre ATV'nin bozulduğu yer keskin bir virajdı. ATV'ler diğer araçlar tarafından fark edilmek için ışıklarını açmıştı. Ancak işe yaramadı. Kaza olduğunda saat tam olarak 23.20'ydi. Timur Cihantimur ATV'lerin başındaki 5 kişiye birden çarptıktan sonra otomobiliyle su kanalına düştü. Otomobilde bir arkadaşı daha vardı. Arkalarındaki cipteki 4 arkadaşı da aşağı indi. Bu sırada kazayı gören başka sürücüler de durdu. Kazayı görüp duranlardan biri, saat 23.23'te 112'yi arayıp yardım istedi. Olay yerine önce itfaiye, sonra polis, son olarak da sağlık ekipleri geldi. Ancak bu sırada gelen biri daha vardı. O da Timur Cihantimur'un annesi Eylem Tok'tu. Timur annesini arayarak kaza yaptığını söylemiş, Eylem Tok da kendi otomobiliyle hemen olay yerine gelmişti. Oğlunu alarak doğruca Kemerburgaz'daki evlerine götürdü. Olay yerinde ise büyük bir kargaşa vardı.

Oğuz Murat Acı çarpmanın etkisiyle ağaçlık alana savrulmuştu. Sağlık ekipleri tarafından Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılsa da tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Diğer yaralılar ise ayaktaydı, hayati tehlikeleri yoktu. Tüm bunlar yaşanırken Timur Cihantimur'un annesi Eylem Tok oğlunun valizini toplamakla uğraşıyordu. Saat 02.00'de İstanbul Havalimanı'na vardılar.

Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bülent Cihantimur

ABD PASAPORTUNU KULLANDI
Hürriyet'te yer alan habere göre; online olarak saat 03.50'deki Mısır uçağına bilet almışlardı. Pasaport kontrolü sırasında Timur Cihantimur, ABD pasaportunu kullandı. ABD'de dünyaya geldiği için pasaport almaya hak kazanmıştı. Annesiyle birlikte güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde sakin görünüyordu.

Sanki kaçmıyor, tatile gidiyorlardı. Anne her şey kontrolündeymiş gibi oğlunu yönlendiriyordu. Uçakları 03.50'de havalandı.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN