Her Galatasaray-Fenerbahçe derbisi yaklaştığında Türkiye'de ayrı bir hava olur. Dünyanın en büyük derbileri arasında gösterilen bu derbilerde sonucu önceden kestirmek mümkün değil... Hatta bununla ilgili klasikleşmiş bir laf vardır: Bu tür maçların sonucunun önceden kestirmek mümkün değildir. Neyse biz de sözü fazla uzatmadan, bu şanlı derbiye tanıklık eden eski futbolcuları dinleyelim... İŞTE O GÖRÜŞLER: RAŞİT ÇETİNER- Eski Futbolcu Her iki takımda oynadığım senelerde de maçlar son derece düzgün geçmişti. Ama Galatasaray'dayken oynadığım ve 4-1 öndeyken Fenerbahçe'nin maç bitiminde skoru eşitleyip şampiyon olduğu maçı unutamıyorum. Tam 5-1 öne geçiyorduk, boş kaleye atamadık. O maçta son topun benim kafama çarpıp ters köşeye gitmesi hiç unutamadığım olaylardan bir tanesidir. TURGAY ŞEREN (GALATASARAY'IN ESKİ KALECİSİ) En unutamadığım maç, 2002 yılındaki 6-0'lık mağlubiyet. Galatasaray'a gönül vermiş biri olarak o yenilgi hâlâ aklımda. Unutamadığım diğer iki maç ise; bir 2005 yılındaki Türkiye Kupası maçı. Galatasaray o maçı 5-1 kazanmıştı. Ve Fenerbahçe iyi oynamasına rağmen tek başına Franck Ribery perişan etmişti rakibi. İşin en ilginç tarafı da, Galatasaray bu 5 golü tek bir korner bile kullanmadan atmıştı. Çok çarpıcı bir olaydı. Rüştü de elinden geleni yapmış olmasına rağmen öyle tuhaf goller yedi ki, felaketti. Ben o maçı Fenerbahçeli gazeteci ağabeyimle izliyordum. Gayri ihtiyari ağzından şu laflar döküldü: Ya bu çocuk da o kadar iyi bir aile babası ki! Yani kel alaka! Öyle perişan olmuş ki! Hiç unutamam o anı. Arada karşılaştığımızda hâlâ gülerim, 'Kimseye söyleme!' der. Bir de Mayıs 1989'daki Galatasaray'ın 3-0'dan 4-3 kaybettiği maçı unutamıyorum. Tanju ilk yarıda 3 gol attı. Tam biz 7-8 olur diyorduk ki maçı Fenerbahçe 4-3 kazandı. SELÇUK YULA (ESKİ FUTBOLCU) Bu derbide defalarca oynadım, kaptanlık yaptım. Hepsinin anıları taze; ama içlerinde ikisi var ki, unutulması mümkün değil. Biri 1982 yılında... Şimdiki Şükrü Saracoğlu Stadı'nın ilk Fenerbahçe-Galatasaray maçı. Suadiye Otel'de kamptayız. Dizimde ciddi bir problem var. Oynamam çok zor. Gece rüyamda gol atıp maçı 1-0 kazandığımızı gördüm. Sabah toplantıda Branko Stankoviç beni riske atmayacağını söyledi, yani oynatmayacak. Ben de oynamak için saatlerce yalvardım. Sonunda izni kopardım. Bandajlarla maça çıktım. İlk çeyrekte bir gol attım. Golden sonra maçı bıraktım ve maç 1-0 bitti. Hem rüyam gerçekleşti hem de şimdiki Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynanan ilk Fenerbahçe-Galatasaray maçının ilk golünü ben attım. Stadın ilk golünü de, açılış maçında Altay'a karşı yine ben atmıştım. Yine aynı senenin rövanş maçında Ali Sami Yen'de karşılaştık. Maçı kaybedersek şampiyonluk Trabzonspor'a gidecekti. Maçın son 20 dk. gelindiğinde 4-1 gerideydik. O maçı son 20 dk. 4-4'e getirdik ve şampiyon olduk; tarih yazdık. Bu maç, sadece benim değil, bütün Fenerbahçelilerin unutamadığı bir maçtır. 3-0'dan 4-3 galip geldiğimiz ve 4-1'den 4-4'e getirip şampiyon olduğumuz maçlar, unutulacak maçlar değil! SAFFET SANCAKLI (ESKİ FUTBOLCU) O kadar çok anı var ki hangisini anlatsam! En akılda kalanıysa şu: Ben Kocaelispor'dan Fenerbahçe'ye transfer olduğum hafta Kocaeli formasıyla Galatasaray'a karşı oynadım, galiba o maç 1-1 bitti ve ben 1 gol attım. O hafta içi Fener'e transfer oldum, hafta sonu Ali Sami Yen'de Galatasaray'a karşı oynadım ve orada da 1 gol attım! İşin ilginci, iki haftada Galatasaray'a karşı iki farklı takımda oynayıp 2 gol attım. CEM PAMİROĞLU (ESKİ FUTBOLCU) Bizim yıllardan beri konuştuğumuz bir maç var. O da Ali Sami Yen'de 4-1 gerideyken 4-4 yapıp şampiyon olduğumuz maç. Düşünsene, yenilirsek şampiyonluk gidiyordu. Branko Stankoviç, bizi adam adama oynatıyordu. Devre arasında soyunma odasına girdik ve o günkü takım kaptanı Alpaslan'la birlikte takımın büyükleri herkesin kendi bildiğini yapmasını kararlaştırdı. İkinci yarıya bir çıktık, fırtına gibi esip maçı 4-4'e getirdik. Maç bu skorla tamamlanınca da şampiyon olduk. İLYAS TÜFEKÇİ (ESKİ FUTBOLCU) Ben her iki tarafta da oynadığım için her iki tarafa da gol attım. Fenerbahçe'den Galatasaray'a transfer olduğum sene oynadığımız ilk derbiyi unutamam. Maç öncesinden maç bitimine kadar Fenerbahçe tribünleri hiç susmadan bana küfretmişti. Ama şimdiki futbolculara bakıyorum, araba değiştirir gibi takım değiştiriyorlar. Bunu şimdilerde hiç kimse yadırgamıyor ama ben ve Hasan Vezir gibi futbolcular, bunun acısını zamanında çok çekti. SON SÖZ: Dostluk Kazansın (Zaman)