Antalya'da ziyaret ve incelemelerini sürdüren Elitaş, AK Parti İl Başkanı Rıza Sümer'i ziyaret ederek, konferans salonunda partililerle bir araya geldi.
Elitaş, burada yaptığı konuşmada, Antalya'nın dünyanın en çok tanınan illerinden olduğunu belirterek, turizm alanında merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile çakılan çivinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sayesinde bu hale getirildiğini söyledi.
Turizmde sıkıntı yaşandığını, reklamla o sıkıntıyı ortadan kaldırmak gerektiğini belirten Elitaş, "Bizim bacamızdan çıkan dumanı yangın diye gösterenler, tüten ocağımızı yangın var diye bağıranlar var." ifadesini kullandı.
Türkiye'ye gelen Rus turistlerin sayısında azalma olduğunu dile getiren Elitaş, uçak düşmemiş olsa da yine aynı durumun gerçekleşeceğini çünkü Rusya Devleti'nin parasını içeride tutmak için yaptırımlar uyguladığını belirtti. Elitaş, Körfez ülkelerinden ve İran'dan yoğun turist talebi olduğunu vurgulayarak, Antalya'ya gelen turistlerin tamamının plajdaymış gibi kamuoyu oluşturmaya çalışmanın, magazin haberciliği yapmanın ülke aleyhine olduğunu ifade etti.
"Doğu'da ve Güneydoğu'da terör örgütüyle mücadele ediliyor. Kazılan tüneller, çukurlar terör örgütlerine mezar olacak. Bunu sonuna kadar götüreceğiz, hükümetimiz kararlı." diyen Elitaş, Türkiye'nin her yerinde terör varmış gibi anlatıldığını söyledi.
Van'da bazı toplantılar gerçekleştirdiğini, ihracatçıların sıkıntılarını dinlediğini anımsatan Elitaş, kentteki güzellikler ortaya çıkarıldığında, terör örgütünün başı ezildiğinde, oradakilerin devletine güvenip, sığınıp, terörden korkmak yerine terörle mücadele edip, terörü korkutma yolunu seçtiği takdirde Van'ın bölgesinde Doğu'nun Antalyası olacağını vurguladı.
"DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI TUTUKLANMAK DEMEK DEĞİL"
Elitaş, TBMM'de görüşülen bir Anayasa değişikliği olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
"Anayasa'nın 83. maddesi dokunulmazlıkları düzenliyor, dokunulmazlıkların nasıl kaldırılacağını. Dokunulmazlıkların kaldırılması tutuklanmak demek değil. Dokunulmazlığın kaldırılması demek yargılanma yolunun açılması demektir. TBMM arşivlerine bakın. 2002 yılından 2015 yılına kadar hatta Deniz Baykal'ın da hatta Kılıçdaroğlu'nun dahi TBMM Başkanlığına dilekçesi vardır. Hatta Selahattin Demirtaş'ın da var olduğunu tahmin ediyorum. Onun da 2015 ve öncesinde dilekçesi vardır. 'Ben yargılanmak istiyorum, benim dokunulmazlığımı kaldırın' diye şov yaptıkları dilekçeleri var. Şimdi ne oldu da TBMM'de Anayasa Komisyonunda terör estiriyorsunuz? Geçen sene şov yapıyordunuz, şimdi terör estiriyorsunuz. Türkiye Büyük Millet Meclisinde kimse terör estiremez. TBMM'de hiç kimsenin, titri ne olursa olsun terörist faaliyette bulunmasına müsaade edilmez. Birileri göz yumsa dahi AK Parti'nin milletvekilleri onlara göz yummaz, izin vermez."
"TBMM TERÖRİSTE SIRTINI DAYAYARAK KONUŞULACAK YER DEĞİL"
"Ora teröriste sırtını dayayarak konuşulacak, teröristin dipçik korkusuyla eline yazdığı metinleri okuyacak bir mekan değil. O kürsü milletin kürsüsü, 78 milyon insanı temsil ediyorsun. 78 milyon insanı incitici söz kullanamazsın, onların yüreğini yaralayıcı söz söyleyemezsin." değerlendirmesinde bulunan Elitaş, mecliste milletin adına milletin doğru bildiği meseleleri söylemenin milletvekilinin görevi olduğunu belirtti.
"TERÖRİSTİN YERİ TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ DEĞİLDİR"
Elitaş, "Milletvekilliği yapacaksın, maaşını alacaksın, arkasından gideceksin teröristin eştiği çukurda teröristle beraber Türk Silahlı Kuvvetlerine, güvenlik güçlerine kurşun sıkmaya çalışacaksın. Kurşun sıkanı destekleyeceksin, bodrumda teröristlerle beraber yaşayacaksın. Buna milletvekili denmez, bunlar teröristtir. Teröristse teröristin ne yapacağı bellidir. Teröristin yeri Türkiye Büyük Millet Meclisi değildir." dedi.
Konuyla ilgili diğer siyasi partilere seslenen Elitaş, konuştukça mangalda kül bırakmayanların, mücadeleye geldiklerinde saklanacak yer arayan bazı siyasi partilerin milletvekillerinin, üç beş danışmanın, birkaç milletvekilinin Anayasa Komisyonunda terör estirmesine müsaade etmemesi gerektiğini söyledi.
"DANIŞMAN KILIKLI ADAMLARI GETİRİP TERÖR ESTİRİYORLAR"
Bu vazifenin sadece AK Partili vekillerin değil, ülke sevdası olan tüm milletvekillerinin en önemli görevlerinden olduğuna dikkati çeken Elitaş, şöyle konuştu:
"Hani konuşurken, nutuk atarken 'Önce ülkem, sonra ilkem, sonra partim' diyenler var ya işte önce ülkem denilecek yer, TBMM Anayasa Komisyonundaki terörü susturmaktır. İnşallah AK Partili milletvekili arkadaşlarımız ellerinden geleni yapıyorlar. Şiddetle değil. İstediği kadar konuşsunlar ama adabınca usulünce konuşsunlar. Şu sıra milletvekillerinin sırasıysa oraya nereden geldiği belirsiz danışman kılıklı adamları sokarak, terör estiremezsin. TBMM Başkanı bu iddiaları araştıracak ve gereğini yapacaktır diye ümit ediyorum. TBMM sıraları ve komisyon sadece milletvekillerine aittir, milletin temsilcilerine aittir. Oraya danışmanlık kılıklı adamları getirip, TBMM'sini işgal ettiremezsiniz. Benim tanıdığım Meclis Başkanımız İsmail Kahraman Bey muhakkak bunu eğer bir şey varsa gereğini yapacaktır diye ümit ediyorum."
Konuşmalarında genellikle terörle ilgili konuları ifade etmediğini, ancak içinin, yüreğinin yandığını vurgulayan Elitaş. "Dün TBMM'de HDP'li milletvekilleri ve danışman bozuntularının AK Parti milletvekillerine demokratik haklarını kullanıp, Anayasa değişikliğini yapan yasama görevini yapmaya çalışan milletvekillerine yaptıkları saldırıdan sonra bu şeyleri yapmalarını içime sindiremiyorum. Ben TBMM'de onlarla ilgili konuştum ama hiç şiddet olayına başvurmadım. Her şeyimi usulle yaptım, demokrasi, insan hakları budur. Toplumsal barış da budur. Toplumsal barış benim dediğimi yapmadıkları zaman şiddet uygulayacağım demek değildir." diye konuştu.
Elitaş, terör örgütünün temsilcisi gibi TBMM'nin kürsüsünde konuşanların güvenlik güçlerine, bu ülkenin evlatlarına silah sıkanları kutsayanların, TBMM'de millet adına konuştuğunu belirtti.
PARALEL DEVLET YAPILANMASI
Elitaş, güvenlik güçlerini, zulmeden örgüt olarak gösterip, 40 bin insanın ölmesine sebebiyet veren terör örgütünü mağdur gibi göstermenin insanlığa yakışmadığını anlattı.
Bunu sadece terör örgütü temsilcileri veya sözcülerinin değil, paralelin yayın organlarının da yaptığını ifade eden Elitaş, "Yurt dışında aynısını yapıyorlar. Bir insan ancak bu kadar ihanet sarmalı içinde bulunabilir. Yurt dışında gezdiğimiz yerlerde görüyoruz, Türkiye'de PKK ne ise ondan daha laneti, paralelin yurt dışındaki temsilcileridir. Türkiye'de PKK nasıl Türkiye'ye zarar veriyorsa, yurt dışında da paralelin temsilcileri Türkiye'ye zarar vermek için yarışıyorlar. Ben buradan paralelcilere destek veren samimi kardeşlerime diyorum ki yurt dışına gittiklerinde ihanetin gerçek yüzünü görürsünüz ve bunları tükürüğünüzle boğarsınız diyorum. Gerçi herhalde kalmamıştır diye ümit ediyorum." sözlerine yer verdi.
