Bizi kavga, kamplaşma, bölünme, ayrışma rüzgarı içine çok kolay alan ve istediği yöne uçuran bir akıla hep mağlup olduk 150 yılı aşan bir süredir.
Uğur Mumcu öldürüldü, "Katil İran" diye sokaklara döküldük.
Batı'ya bakmak kimsenin aklına gelmedi. Hiç ter dökmeden, çabuk dolmuşa getirdiler bizi. Şiddet kime uygulanırsa uygulansın şiddetle karşıyım. Hepimizin de hangi görüşte olursak olalım aynı düşüncede birleşmemiz gerekiyor. Müjdat Gezen Sanat Merkezi'ni bir meczup yakmaya kalktığında üzüldüm. Birileri bir tezgah düzenliyor diye düşünürken bazıları ortalığı velveleye verdiler. "Atatürk düşmanları, faşistler, yobazlar saldırdı. Bizi kimse durduramayacak" dediler, "Sakallıydı" diye bağırdılar, dindarları ve hükümeti hedef gösterdiler. Ayrıştırıcı, kolay yoldan yargısız suçluyu bulma yönüne gittiler yine. Ancak faili yakalandı, sakalsız çıktı.
Üstelik alkollüydü o gece. Ve dahası İslam karşıtı bir sosyal medya hesabını yöneten kişi çıktı. Aynı gün İstanbul'da da birileri kahvehane tarıyordu. Nasılsa çabuk dolmuşa geldiğimizi bilenler, aynı oyunu sahaya sürüyordu. Geçmişte yaşadığımız bir 12 Eylül'e hazırlanma dolmuşuna binmiş ama hala bundan ders almamıştık. Danimarka'da DEAŞ'a katılanların hala devletten emekli maaşı aldığı ortaya çıktı. İngiltere bugün DEAŞ adına kendini Musul'da patlatan canlı bombayı konuşuyor. Jamal al Harith adlı DEAŞ militanına İngiliz hükümetince nasıl 1 milyon sterlin tazminat ödendiğini tartışıyor.
Daha kaç DEAŞ militanına kaç milyon dolar gittiğini sorguluyor. Biz sakala bakıyoruz, arkasındaki PARANIN GÜCÜNÜ asla görmüyoruz. Sakal yoksa bile "Sakallıydı yahu" illüzyonunu görecek kadar sabit kafalıyız. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethettiğinde Osmanlı artık tartışmasız İslam dünyasının lideri bir İmparatorluk haline geliyor. Roma'dan Vatikan'dan bir Kardinal Fatih Sultan Mehmet'e mektup yazıyor.
"Memleketimi çok özledim. Hasret büyüyor. Ne olur izin verin İstanbul'a geleyim. Öleceksem memleketimde öleyim" diye. Cihan İmparatorluğu böyle olunuyor. O zaman saldırılar Roma'dan yapılıyorsa, sen de büyük devletsen gider o Vatikan'a papaz sokarsın. Nitekim Fatih Sultan Mehmet o kardinale "Görev tamam olmadan asla dönmek yok" diye cevap yazıyor. Yani "Papa olacaksın, orayı yöneteceksin, bize çalışacaksın, son görev bu" diyor. Bugün geldiğimiz noktada tam 100 yıldır içimize ve İslam coğrafyasına din adamı kisvesinde kardinaller soktular.
Osmanlı'nın Cihan İmparatorluğuna ulaşırken yaptığını BATI bize uyguladı.
Onun için "BATI'nın hizmetindeyiz" diyen provakatör, darbeci FETÖ gibi örgütler türedi içimizde. Onun için BATI başkentlerinde ofis açtırılan terör örgütü PKK'nın iki üyesine ait eve yapılan baskında 14 FETÖ'cü yakalanıyor. Provokasyonlara karşı bin defa düşünmemiz gerekirken, bu ülkede "En aydın benim" diye gezinenler çok çabuk dolmuşa binip, en öne fırlıyor.
Bunu yaparken de "Vatan aşkına" diye ortaya çıkıyor. Vatana kasteden yerleştirilmiş kardinallerin ekmeğine yağ sürüyor. Libya'yı terörize ettiler, birbirine kırdırdılar, İngiltere'nin Kaddafi'ye ait Londra bankalarındaki yaklaşık 15 milyar dolarına Kraliçe tarafından el konduğu daha yeni çıktı ortaya. Ve daha kötüsü ortaya çıkmayan kimbilir taşınmış ne milyar dolarlar var. Saddam'ı devirdiler, kavga, kan gölü ve çatışma bölgesine çevirdikleri Irak halkına 100 dolarlık petrolün 1 dolarını verip, 99 dolarını savaş tazminatı olarak hala götürüyorlar. Türkiye bölgede lider bir ülke durumunda. Karşı karşıya kaldığı sorunlarla ilgili güçlü bir liderlik ortaya koyuyor. Türkiye bölgede her geçen gün GÜÇLÜ bir konuma geliyor. Bölgedeki yayılmacı politikalara set çekebilecek tek başkent ANKARA... Yazdığım son dört cümle bana ait değil. Amerika'nın sesi WOA'ya konuşan CIA ajanı John Nixon'un sözleri bunlar... Hani Saddam'ı sorgulayan CIA ajanı analist var ya, işte o... Gaza kolay gelmesek bambaşka bir ülke olacağız. Artık metro dönemindeyiz ama hala birileri ısrarla dolmuşa biniyor. Bırakın şu "Metro'ya hayır" inadını!.