Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüş ayrılığına düşerek görevden ayrıldıktan sonra Avrupa'da sürgünde yaşayan ve Suriye muhalefet hareketini örgütleyen isim olarak bilinen Abdulhalim Haddam'ın, PKK lideri Öcalan'la beraber bir Türk askeri ataşenin Şam'da aynı binada oturduğunu açıklaması, yeni tartışmaları gündeme getirdi.
Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkarılmasına yol açan gelişmeler, 1998 yılında yaşandı. Kara Kuvvetleri Komutanı Atilla Ateş, Hatay Reyhanlı'da sert bir konuşma yapmış, Türk ordusu alarm durumuna geçmiş, Suriye, Türkiye'nin kararlı tavrı karşısında Şam'da saklanan PKK lideri Abdullah Öcalan'ı ülke dışına çıkarmıştı. Şam'da da Türkiye Büyükelçisi olarak Cenk Duatepe görev yapıyordu. (Duatepe 2010 yılında vefat etti.)
Tarihe mal oldu
Tarihi konuşmayı yapan, eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Atilla Ateş ile konuştum.
Ateş Paşa, döneme ait sorularıma karşılık, "Görev zamanımda Reyhanlı'da konuştum. Olaylar tarihe mal oldu. Çok yazıldı, çizildi.
Bugüne kadar tarihe mal olan konuda konuşmadım.
Kimseye demeç vermedim.
Olayı tarihçilere bırakalım" yanıtını verdi.
MİT eski Daire Başkanı Prof.Dr.
Mahir Kaynak da Haddam'ın ilginç açıklamasını şöyle yorumladı:
Kendisi de bilmiyormuş
"Öcalan'ın Şam'da kaldığı evi MİT biliyordu. Zaten bu adres Suriye yönetimine özel toplantılarda verildi. Öcalan'ın Şam'da kaldığı binada kalan askeri ataşenin ismini ben bilmiyorum. Öcalan'ın açıklamasına göre, her kim ise Türk askeri ataşesi de Öcalan'la aynı binada oturduğunu bilmiyormuş."
Bazı yayınlarda, Öcalan'la Şam'da aynı binada kalan Türk askeri ataşesinin, Ergenekon davasından yargılanan JİTEM kurucusu emekli Albay Atilla Uğur olduğu iddia ediliyor.
Atilla Uğur'un özgeçmişine bakınca, 1993-1996 yılları arasında Mardin-Kızıltepe İlçe Jandarma Komutanlığı, 1996-
2000 yılları arasında İstihbarat Başkanlığı'nda Grup Komutanlığı, 2000-2001 yılları arasında İstihbarat Başkanlığı'nda Teknik İstikbarat Daire Başkanlığı görevini sürdürdüğü görülüyor.
Şam' da görev yapmış
Halen Silivri'de tutuklu bulunan Atilla Uğur'un verdiği ifadeler sırasında Şam'da görev yaptığını söylediği belirtiliyor.
Şam'da bulunduğu sırada Öcalan'ın evinde devamlı kalan M. Şerif Şener'in, 2008 yılında bir internet sitesine yaptığı açıklama var. "Öcalan'la kaldığımız evde ilginç komşularımız olduğunu öğrendik" diyor ve şöyle devam ediyor: "Bunlardan bir tanesi, 4. katta oturan Türk aileydi.
Daha sonra bunun Türkiye'nin Şam Büyük Elçiliği'nde görev yapan, Askeri Ataşe olduğunu, Öcalan'ın tercümanı Yusuf'tan öğrendik. Bu Askeri Ataşe Albay Hasan Atilla Uğur mudur, bilemem. Ataşenin ismi Evrim olan küçük bir kızı vardı.'' İsveç'te bulunan PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan'ın bir süre önce yaptığı açıklamada "Öcalan her şeyden önce, Şam'daki apartman komşusu Albay Atilla Uğur ile olan ilişkilerini açıklasın" sözleri ne anlama geliyor?
' En güvenli binadayım'
Haddam, Suriye Devlet Başkan Yardımcısı olduğu dönemle ilgili tarihi itirafta bulunurken, "Bizim muhaberat Öcalan'a 'Dikkatli olman gerekir, zira kaldığın binada Türk askeri Ataşesi de kalıyor' dediğinde, Öcalan, 'Türk Askeri Ataşesi ile aynı binada olduğumuzu ilk günden beri biliyorum ama o benim burada oturduğumu bilmiyor onun için çok rahatım.
Böyle üst düzey bir Türk yetkilisiyle aynı binada kaldığım hiç kimsenin aklına gelmez onun için güvendeyim merak etmeyin.
Suriye'nin en güvenli binasında oturuyorum' dedi" bilgisini veriyor.
Haddam'ın itirafı üzerine, yıllar sonra yeniden düşünelim.
Bu ataşe, o kritik günlerde Abdullah Öcalan'la aynı binada oturduğunu bilmiyorsa, Türk istihbaratı bu kadar zayıf olabilir mi? Bu biliniyorsa, neden farklı bir operasyon o zaman yapılmadı veya yapılamadı?