Dünyanın çok iyi tanıdığı bir isimdi!
Otoriteydi. Sözleri kanun gibiydi.
Kafama takılan bir takım soruların cevaplarını burada bulamıyordum.
Daha doğrusu bulduklarımdan emin olmak istedim... Soruları verdim! Muhtemelen gülümseyip "Yine ödevim geldi!" demiştir! Bilemem!
Ama Türkiye'nin etrafı ateş çemberine dönmüşken DOĞRUYU bulmak zorundaydık! Defalarca söylediğim gibi DOSTUM çok ama çok özel biri!
Dünya tanır... Öyle şeyler anlattı ki bırakın yazmayı aklınızdan bile geçiremezsiniz! "DEVLETLERARASI ilişkiler, demek ki böyle..." diyerek sıyrılıyorum...
Çok soru, çok cevap var!
İşte sizler için seçtiğim bölümler... Gerçekten çok ama çok ilginç detaylar var! Okuyun siz karar verin...

Siz sadece PKK ile değil, aynı zamanda 30 yıl ABD'nin desteklediği bir yapı ile mücadele ettiniz! Kandil Amerikan toprağı... IŞİD ya da EL Kaide ne ise PKK da odur! Verilen emirleri uygular. Başka şansları yoktur!

PKK'nın lider isimlerinin hepsi, ABD'de eğitim aldı.
Nevada'da özel bir merkezde.
Eğitim için Suriye, Lübnan gibi ülkeler de seçilebilirdi. Ancak ABD işini şansa bırakmaz.
PKK'nın silahlı liderlerinin hepsi, benim kadar İngilizce konuşur.
Analitik olarak Amerikalı gibi düşünürler. Siz ülkenize çok bağlısınız. Bunu biliyorum. Ama özel bir eğitimle tedavi edilirsiniz!

Nevada'da çok özel bir merkez var! Buraya vatansever olarak girersiniz! Sadece 3 aylık bir eğitim sonrası, yine vatansever olduğunuza inanarak çıkarsınız! Ama Washington'ın amaçlarına hizmet edecek duruma gelirsiniz. O merkez, gerçekten çok özel bir yer.
Yakın bir dostum o merkezle ilgili, "Çalışma yöntemiyle ilgili tahmin edilenler, yüzde 1'i bile değil... Kediyi bile insan gibi konuşturacak teknoloji var" demişti. Düşünün artık!

Amerika sizinle ortak olmak, ortak yol almak istiyor.
Ancak dümeni bırakmak istemiyor. Washington'daki gizli toplantılarda "Ortadoğu ve Afrika'da ortaklık yapısını TÜRKLER'in yönetmesi, bugün için bir sorun gibi görünmeyebilir.
Ama gelecek için büyük sıkıntılara yol açar..." vurgusu yapıldı. Beyaz Saray da Pentagon da bunu biliyor! Risk almak istemiyorlar! Almazlar da...

ABD, günlük plan yapmaz.
3 yıllık kısa vadeli plan (en önemlisi budur), 20 yıl, 50 yıl ve 100 yıllık planlar yapılır. Türkiye de ABD ile ortaklık konusunda hem fikir. Fakat pastanın büyük dilimini siz istiyorsunuz. Hem de içeceğiyle birlikte. Bu zor. Sorun burada!

Daha önce sana sözünü etmiştim! Tanıyamadığım için pişmanlık duyduğum komutanlardan biri EŞREF BİTLİS'ti! Hayatımdaki birkaç "KEŞKE"den biridir! Eşref Bitlis, aslında 1992'nin sonlarına doğru öldürülecekti.
CIA, operasyon için emir bekliyordu. Ancak Turgut Özal'a bir şans daha verildi.
Başkan George Herbert Walker Bush'un ekibi, Özal'ın bu şansı hak ettiğine inanıyordu. O şansı iyi kullanamayan Özal, Eşref Bitlis'le birlikte çok özel iki komutanın ve kendi ölümünün de önünü açtı. Başkan Clinton göreve başlayalı 1 ay bile olmamışken, Bush'un ekibi operasyonları peş peşe yaptı. Daha önce de belirttim. Özal'ın ölümü değil, Eşref Bitlis'in ölümü sizi çok geriye götürdü. Sadece Bitlis mi?
Onunla görev yapan çok özel iki komutanın infazı da görmezden gelindi. Her ikisi de Eşref Bitlis'le birlikte hareket ettikleri için öldürüldü. Türk ordusu, bu ölümleri de kapattı. Daha doğrusu kapatmak zorunda kaldı.

George Bush döneminde, Barzani liderliğinde bu koridor fikri ortaya atıldı. Çalışmalar da başlatıldı. Ancak Suriye o tarihte buna müsait değildi. Şu anda da müsait olduğu pek söylenemez.
Daha da karışacak!

Amerika Fidel Castro ile bile diplomasiyi kesmedi. Putin'le de kesmedi, kesemez ve kesmemeli.
Ancak Ankara'da bazıları, Central Park'ta satranç oynayan yaşlılar gibi devletleri yönetenlere küsüyor... Devletlerde küslük olmaz, anlaşmazlık olur. Bu sizin duygusal bir yapıya sahip olmanızdan kaynaklanıyor.
Devlet liderlerinden arkadaş olur ama dost olmaz! Sizler mertsiniz!
Ama dünya böyle değil! Bunu anlamak durumundasınız!
Oyunun kuralı bu! Herkes çıkarı için çalışıyor...

Duygusal olduğunuz için zorlanıyorsunuz! Durum basit.
ABD, 100 ülkenin vatandaşları arasından seçtiklerini alır ve bir eyalete getirir. Bunlar ülkelerine döndüklerinde Washington için çalışmaya başlarlar. Çünkü yetiştirilmesinin amacı budur.
Kemal Derviş de böyledir.
Muhtar Kent ve Mehmet Öz gibi yani... Daha enteresan bir şey söylemek istiyorum. Dünyadaki İslami terör örgütlerinin 10 liderinden 9'u ABD'de eğitim almıştır. Bu detayı, buradakilerin ne kadar büyük düşündüğünü görmen için verdim... Oyun böyle kuruluyor!

Kemal Derviş, kendisine verilen planları uygulamakta başarılı olamadı. Sıkıntı yaşadı.
Şimdi sadece TÜRKİYE ile meşgul olması istendi. İşi bu!
Ama başarısız. Bu da gerçek.
Derviş'in en yakın dostlarından biri Forbes'ın sahibi Steve Forbes da bunu kabul etti. Yani onun hakkındaki kanı böyle...
Bugünlük bu kadar... Yarın KEMAL DERVİŞ'in hiç bilinmeyen özel görevi... IŞİD ve PETRAEUS'un KÜRT planı... Hulusi Akar'ın hedefi ve HALKBANK'ta kim kimi izliyor... Özellikle Petraeus'un planı, KOALİSYONUN sonucunu belirleyecek! Çok ama çok önemli... Hiç vakit kaybetmeden yarın ki gazetenizi şimdiden ayırtın!