Peki öncesinde? Alman Başbakan Merkel'den İngiliz Başbakan Theresa May'e kadar, hatta İngiltere Genelkurmay Başkanı'na kadar pek çok ağır misafiri ağırladı... Demek ki Türkiye bizim bilmediğimiz kadar önem taşıyordu! Üstelik kısa bir zaman önce DARBE GİRİŞİMİYLE sarsılmış olmasına rağmen... Ama çok kişi yaşadıkları toprakların önemini, değerini anlamakta zorlanıyordu. Anlaşılmaz olan buydu!
Defalarca yazdım. Yukarıdaki gibi çok isim daha gelip gidecek.
Dünya kurulurken biz KITALARI BİRBİRİNE BAĞLAYAN ÜLKE OLARAK masadayız.
Kimsenin başka alternatifi yok. Türkiye'siz olmaz.
Olmayacak da... Ve bizim olduğumuz taraf maçı kazanan olacak...
Ancak bu finalde göreceğimiz tablo.
Öncesinde pek çok şey yaşanacak.
İşte onları bilerek yürümek en doğrusu galiba... İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'ya gelen ve bir daha gitmeyen güç AMERİKA'ydı. Şal gibi örttüler.
Hem askeri hem ekonomik olarak...
Ancak Almanya-Fransa işbirliği bir çıkış buldu. Sonra İngilizler de katıldı.
AVRUPA bir güç olarak yoluna devam etti. Amerika'yı kuran irade kendisine en büyük rakip olarak AVRUPA'yı görüyordu. Herkes Rusya zannederdi ama gerçek bu değildi. Avrupa bir eksendi! Amerika'nın yaptığı her şeye karşılık verebiliyordu. Hatta sosyal adalet, gelir dağılımı, eğitim ve sağlıkta çok daha iyi oldukları söylenebilirdi!
Sonuçta Avrupa'nın kontrol ettiği yerler Amerika'ya orta ve uzun vadede lazımdı. Afrika ve Ortadoğu gibi...
Hem enerjiyi hem rakibi olan Avrupa'yı kontrol etmek istiyordu.
Ortadoğu bunun merkezindeydi!
Bu nedenle Avrupa Birliği'nin dağılması kesin ve netti! Dağılmasını hiç istemesem de olacak olan budur!
Bazı akıllı isimler "2020'de AVRUPA BİRLİĞİ OLMAYACAK" diyor.
Biz duymasak da Avrupa kendi içinde de bunu dillendiriyor. Gerçek yani! Avrupa içinde sıkıntı yaşarken Japonya ve Kore gibi ülkeler onları bitirecek hamlelere bir yenisini ekledi...
Japonya ve Güney Kore, döviz rezervinde yeni bir yapılanmaya gitti.
Japonya dünyanın en güçlü dolar rezervine sahip ülkelerinden biri.
Şimdi elindeki Euro cinsi rezervi dolara çevirmeye başladı.
Avrupa ülkeleriyle yaptığı anlaşma gereği, daha önce ihracat karşılığında ülkesine giriş yapan Euro'yu sıfırlama kararı aldı. Bu durum, Avrupa Birliği ülkeleri için de büyük risk. Aynı şekilde Güney Kore de bu adımı attı. Japonya ve Güney Kore'nin dışında diğer 15 ülke daha elindeki Euro banknotlarını dolarla değiştirmeye hız verdi.
Bizler savaşların hep silahla süngüyle tankla tüfekle uçakla bombayla kazanılacağını sanıyoruz.
Ama öyle değil.
Hem de hiç!
Hatırlayın!
Aralık 2016'da BREXIT karşıtı İngiltere'nin eski Başbakanı Cameron kameralara önemli şeyler söylüyordu.
Ancak kimse anlamıyordu! Cameron, "Euro yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Ne kadar dayanır, bilmiyorum" diyordu ama yer yerinden oynaması gerekirken "çıt" çıkmıyordu. Çünkü savaş PARA üzerinden gidiyordu.
Avrupa yenileceğini duyuramazdı.
Mağlup olacaklarını manşetlere taşıyıp 500 milyon Avrupalı'yı sokaklara dökemezdi.
Çözüm arayacaktı. Mücadele edecekti. Yapabilirse ayakta kalacaktı...
Cameron Amerika'nın ne yapacağını çok iyi biliyordu. Yeni sistemde kendisine yer yoktu. BREXIT ile o da silindi. Yeni denge kuruluyordu ve istemediği oyuncuları kaldırıp bir kenara atardı!
Kimse de karşısında duramazdı...
Japonya ve Güney Kore'den sonra Avrupa Birliği ülkeleri de DOLAR'a geçmek zorunda. Mecbur! Fransa gibi Almanya gibi güçlü ülkeler kendi paralarıyla yürür. Ama diğerleri zorunlu olarak DOLAR'da kalacaktır.
Almanya ve Fransa kendi rezervleri güçlü olduğu için sarsıntıyı en az hasarla atlatacaklar. Ancak diğerleri tek tek dökülecek. Bünyeleri ayakta kalmaya müsait değil.
Tam da bu noktada AMERİKAN PLANI DEVREYE GİRECEK !
TRUMP sahneye çıkacak. Bu düşen ülkelere işbirliği önerecek!
GELİN İŞ YAPALIM önerisi getirecek. EVET cevabından sonra anavatanına dönen DOLAR'lar bunlara nefes aldıracak. Amerika silahla askerle topla tüfekle yapamadığını DOLAR üzerinden yapacaktı. Bu devletler Amerika'ya bağlanacaktı.
Bu plan çok zor gibi görünse de önemli adımların hepsi atıldı.
Biz fark etmedik!
İngiltere'nin AB'den ayrılması, planın en büyük parçasıydı ve amacına ulaştı.
Halk gitti, oy kullandı ama güçlü devlet oy'un rengini belirlerdi.
Öyle oldu. İngilizler birlikten koptu...
Ve oyun hızla akmaya başladı!
BREXIT'ten sonra en büyük türbülans bizdeki 15 Temmuz darbe girişimiydi... Avrupa'nın bir yukarısı bir de aşağısı sallanıyordu! Sallıyorlardı!
Ardından 8 Kasım geldi. Trump, Başkan seçildi. Trump'ın AVRUPA için düşündüğü isim de TED MALLOCH'tu! AB'deki Büyükelçi bu olacaktı. Trump öyle istiyordu.
Malloch, İngiltere'ye çok yakın bir isimdi. İngiltere eski Başbakanı Margaret Thatcher oğlu gibi görürdü.
Hatta onun için "DAHİ" derdi.
Malloch, Buckingham Sarayı'nın müdavimlerindendi.
Birçok kez İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth'le bir araya gelen Ted Malloch, çok özel bir unvanla ödüllendirildi. Kraliçe tarafından 'şövalye' ilan edildi. Malloch bir panelde "ABD ile İngiltere dünyanın en büyük iki gücü..." diyor ve büyük alkış alıyordu!
Malloch, "Önümüzdeki yıllarda Euro zaten çökecek, AB ise bugünkü gibi olmayacak. 4-5 vitesli bir Avrupa olacak" diye net konuşan bir isimdi. Geçmişinde tıpkı CIA'nın yeni DİREKTÖRÜ Mike Pompeo gibi önemli işlere imza atmışlığı vardı. Pompeo, BERLİN DUVARI'nı yıkan isim ise Malloch da SOVYETLER'İ İÇERİDEN ÇÖKERTEN diplomattı! BİRLİK'lere karşı ne yapılacağını bilen bir görevliydi!
Avrupa şaşkındı! Savaşın kapılarından içeri süzüldüğü görüyorlardı.
Yapacakları çok şey yoktu.
Kendi aralarında "Rusya'nın tehdidi, Türkiye'nin baskısı, şimdi de ABD'nin hamlesi... Ne yapacağız?" diye konuşup kara kara düşünüyorlardı!
Malloch alışık olmadığımız kadar net ifade ediyordu!
"Bence (EURO) sadece ölmekle kalmıyor... Ben olsam 2017 yılında Euro'yu açığa satardım.
Sovyetler Birliği'nin yıkılmasına yardımcı olduğum bir diplomatik görevim vardı. Belki biraz ehlileşmeye ihtiyacı olan başka bir BİR LİK vardır" diyordu.
Yani hedef beliydi! İki Dünya Savaşı'nın çıktığı yer dağıtılacaktı.
Bunun adı Üçüncü Dünya Savaşı'ydı.
İngiliz egemenliğini DOLAR ile yani para sistemi ile yenen Amerika şimdi en büyük rakibi olan EURO'yu bitirmeye kararlı...
Dolar'ın yanında STERLİN var. Sadece. Türkiye'de de bu ittifak ortada! EN büyük iki güç Türkiye ile birlikte yol almak istiyor.
Bunun önüne geçmek hiç kolay değil. Kimse de geçemez. Hem Asya hem Afrika hem Ortadoğu yeniden şekillenecek... Karşıda bir İTTİFAK kuracak güç yok. Almanya-Fransa birliği buna güç yetiremez... Maalesef böyle! Bu denge ortada olduğu için "TÜRKİYE büyüyecek" diye iddia ediyorum. Ama çok kişi "kim ne kadar bakanlık alacak" ya da "biz gerçek milliyetçiyiz" tartışması içinde! İsimlerle yatıp isimlerle kalkıyorlar... GARİP!
Konuyu hiç anlamamışlar! Oyun çok büyük. Ankara'ya son 10 günde gelip gidene bakın, anlarsınız!
Yeni Dünya Düzeni buradan kurulacak...
Türkiye de kilit rolde! Oyunu kuranlar vazgeçmediği sürece kimse bunu engelleyemez...
Türkiye'nin büyük olması için BÜYÜKLÜĞÜNÜ BİTİRENLERİN ÇÖKMESİ GEREKİYOR!
Bu çöküşten sonra bize sıra gelecek...
HIZLA HEM DE...
İyi bakın!
Özellikle AVRUPALI olanlara!
Kaybedecekler... Tarih "Avrupa Türkiye'yi birliğe almadı diye çok önceden yıkıldı!" diye yazılacak...
Yaşayanlar görecek... Rahat olun, Türkiye büyüyecek... PUZZLE'daki boşluk büyük çünkü! Biz dolduracağımıza göre sorun yok!