Kahveci'nin, Bolu'da ters yöne girdiği için yaptığı kazada hayatını kaybetti. Ancak iddialar, bunun bir kaza olmadığını gösteriyor.
Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evren tüm partileri kapattı. Cumhuriyetçi Güven Partisi Genel Başkanı Prof.Dr. Turhan Feyzioğlu 'nu Başbakan yapmaya karar verdi. Bazı general arkadaşları karşı çıktı. "Eski liderler gözaltında. Küçük bir partinin genel başkanını Başbakan yapmayalım" dediler. Feyzioğlu Başbakan yapıldı, 5 saat sonra karar geri alındı. Sonra Sümer Oral düşünüldü. Manisalı Kenan Evren, Manisalı Oral'ı önce Başbakan, sonra kurdurulacak bir kitle partisi başkanı olarak düşündü. Oral, Demirel'den izin alamadı, iş olmadı. O günlerle ilgili bir bilgide şöyledir: ''Evren, kuvvet komutanları ile birlikte Bayrak Planı'nı uygulamak üzere Genelkurmay Karargâhı'nın iç kısmında oluşturulan Harekât Merkezi'nde çalışıyordu. Evren, saat 01.00'de, Genelkurmay Lojistik ve Harekât Daire Başkanı Tuğamiral Erhan Gürcan'ı çağırdı. Evren Paşa Amiral Gürcan'a, bir kaç bildiri verdi. Gürcan odadan çıktıktan sonra elindeki bildirilerden birisinde, Turhan Feyzioğlu başkanlığında bir hükümet listesinden bahsediliyordu. Amiral Gürcan, Korgeneral Çuha'ya gitti. Çuha Paşa, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Haydar Saltık ile görüşeceğini söyledi. Listeyi alıp Saltık Paşa'ya gitti. Evren bir sonra, O bildiriyi iptal etti , "Hükümet işine sonra bakacağız" dedi. Haydar Saltık'ın Evren'i, feyzioğlu formülünden uzaklaştırdığı da iddia edildi.
KAPTAN'I DERYA
Rahmetli Turhan Feyzioğlu Başbakanlığında ilk anda kurulması düşünülen kabine listesinde Ulaştırma Bakanı olarak emekli Oramiral Bülent Ulusu yer alıyordu. Hükümeti kurma görevinin Kaptan-ı Derya'ya (Kaptan-ı Derya, Osmanlı İmparatorluğu'nda donanma komutanlarına verilen addır.) verilmesi kararlaştırıldı. Kaptan-ı Derya, bir süre önce emekli olan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülend Ulusu'ydu. 12 Eylül Darbesinden önce 11 Temmuz günü yapılması planlanan ancak ertelenen Bayrak Planı yüzünden askeri müdahaleyi yapan kadro arasında olamamıştı. Ulusu sakin, yumuşak huylu bir askerdi. Eski siyasetçilerle diyalogları iyiydi.
EVREN'İN ÖFKESİ
Orgeneral Kenan Evren'in Manisa/Alaşehir'den hemşehrisi Sümer Oral, darbe ile yıkılan son Demirel hükümetinin sosyal güvenlik bakanı idi. Devlet tecrübesi olan Sümer Oral 12 Eylül öncesinde de Kenan Evren'e çok büyük yakınlık gösteriyordu. Evren, kurduracağı darbe hükümetini Oral'a kurdurmak istiyordu. Sümer Oral'ın, teklifi önce kabul, sonra reddetmesi Milli Güvenlik Konseyi'ni rahatsız etmişti. Evren, Bakanlık teklifinde bulunduğu kimselere siyasilerce telkin yapıldığı inancındaydı. Bu nedenle tutumunu sertleştirdi. 12 Eylül öncesinin en ünlü bürokratı ise, hiç kuşkusuz, Başbakanlık Müsteşarı Turgut Özal'dı. Özal 24 Ocak ekonomi kararlarının mimarıydı.
TURGUT ÖZAL
Bu programı sürdürmek gerekirdi. Nitekim 16 Eylül 1980 tarihli basın toplantısında, bir soru üzerine Evren, "Program tespit edilmiş, bir yola girilmiştir. Ufak tefek engellerin aşılması için gayret sarfedilecek. Karşımıza büyük bir duvar çıkmadığı sürece ekonomik programdan ayrılmayacağız" demişti. Asker 12 Eylül öncesinde Özal'dan ekonomi konusunda brifingler almış ve bu kısa boylu, tonton, ağzı laf yapan bürokrat çok seviliyordu. Konsey ve Bülent Ulusu, Özal'ı yeni dönemde ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı olarak göreve getirdiler. Özal 12 Eylül öncesi hem DPT müsteşar vekili hem de Başbakanlık müsteşarı görevinde bulunuyordu. Ağırlıklı olarak DPT üst düzey kadroları ile çalışıyordu. Maliye Bakanlığı Hazine genel sekreterliğinde Kaya Erdem bulunuyordu ve Özal'la 24 Ocak kararlarının alınmasında ve uygulamasında çok yakın çalışma yapıyordu. Turgut Özal başbakan yardımcısı olurken, iki kritik göreve maliye bakanlığına Kaya Erdem'i, DPT müsteşarlığına Yıldırım Aktürk'ü getirdi.
GÜZEL BAŞBAKANLIK'TA
Devlet Planlama Teşkilatı'nda (DPT) çeşitli görevlerde bulundu. Başbakanlık Ekonomik ve Sosyal İşler Bakanlığı, DPT Genel Sekreterliği ve Müsteşar Vekilliği ve Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı gibi görevlerini yaptı. 24 Ocak 1980 ekonomik istikrar tedbirlerinin alınmasında önemli bir rol oynadı. Özal'ın siyaset alanında güvendiği kimseler ve oluşturduğu ekip genelde devlet bürokrasisinden tanıdığı muhafazakâr kişilerden oluşmaktadır Turgut Özal'ın liderliğindeki ANAP'ın çekirdek kadrosunu daha çok teknisyenler ve DPT kökenliler oluşturuyordu.
DPT KADROSU
Mehmet Keçeciler, Yıldırım Aktürk, Ekrem Pakdemirli, Hüsnü Doğan, Veysel atasoy, Mustafa Taşar, Kazım Oksay, H. Celal Güzel Devlet Planlama Teşkilat'ında Özal'la beraber çalıştılar, daha sonra Anavatan Partisi'nin kuruluşunda yer aldılar.
KAHVECİ KATILDI
Özal'ın kadrosuna Başbakanlık müsteşarı iken Adnan Kahveci'de katıldı. Zekâsı ve ürettiği yeni fikirlerle Türk siyasi tarihinde önemli bir yeri bulunan Adnan Kahveci, ABD'de Indiana'da Purdue Üniversitesi'ni bitirmiş, buradan elektrik mühendisi olarak mezun olduktan sonra Missouri Üniversitesi'nde doktora yapmıştı. Kahveci, Türkiye'ye döndükten sonra Boğaziçi Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yaptı. 12 Eylül döneminde Başbakanlık Danışmanlığına atandı. 1983 yılında ANAP'ın kurucuları arasında yer alan Kahveci, askeri yönetim tarafından veto edildiği için milletvekili olamadı.
87'DE MİLLETVEKİLİ OLDU
Daha sonra 1987 yılında İstanbul'dan milletvekili seçildi ve Devlet Bakanı oldu. Bir süre sonra da Maliye Bakanlığı görevine getirildi. 5 Şubat 1993 tarihinde eşi ve iki çocuğu ile birlikte Bolu-Gerede yakınlarında trafik kazası geçirdi. Adnan Kahveci ve eşi olay anında hayatlarını kaybederken, 17 yaşındaki çocukları Aslıhan Kahveci yaralı olarak kurtuldu. Ancak Aslıhan, bitkisel hayata girdi ve 10 gün sonra vefat etti. Kamuoyunda dürüstlüğü ile tanınan ve çok sevilen Adnan Kahveci'nin yeni yapılan otobanda ters yola girerek kaza yapması, çeşitli şüphelerin ortaya atılmasına sebep oldu. Ve hala bu konuda
çeşitli iddialar ortaya atılmaktadır.