Kümesler, paketleme ünitesi, soğuk hava deposu ve ekim alanlarından oluşan tesisteki yaklaşık 25 bin tavuk, her biri en fazla 3 bin tavuk barındıran birbirinden bağımsız yarı açık kümeslerde besleniyor.
''Sadece, sağlıklı gıda yeme hayalimin peşinden gittim'' diyen Demirpolat, bu alanda Türkiye'deki ilk organik yumurta üreten tesislerden biri oldukları için önce yaptığı işe kimsenin bir anlam veremediğini, şimdi ise Konya'ya gelen üst düzey devlet adamları ve yabancı misafirlerin çiftliğini ziyaret etmeden kentten ayrılmadığını söyledi.
Güneş görmeyen tel kafeslerdeki tavukların aksine çiftliğinde tavukları özgür bırakan Demirpolat, ''Özgür tavuklardan organik yumurtalar'' sloganıyla pazarlama yaptıklarını, tavukların her birinin en az 4 metrekarelik gezinti alanına sahip olduğunu belirtti.
''Özgür ve mutlu tavuklar''Avrupa Birliği'nin 2012 yılının sonunda geçilmesini istediği standartlara tesislerinin şimdiden sahip olduğunu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın denetiminde İMO Organik Sertifikası ile üretim yaptıklarını anlatan Demirpolat, şunları kaydetti:
''Kullandığımız yemin yaklaşık yarısını kendi tarlalarımızda ürettiğimiz buğday, arpa, yulaf ve mısır gibi ürünlerden karşılıyoruz. Bu işe inandığımız için girdik, bu bir gönül işi... Bizim tavuklarımız özgür tavuk, köydeki tavuklar nasılsa bizimkiler de aynı... Tavuklar mutlu, biz de çok mutlu oluyoruz. Organik yumurta sağlık demek. Sağlık olmadığında para bir işe yaramaz. Organik yumurta talebi çok fazla, önce bilinmiyordu, yedikçe farkına vardılar. Önce çocukları için alıyorlardı, şimdi kendileri de yemeye başladı. Organik yumurta talebine yetişemiyoruz.''
Organik lüks değildir
Organik yiyeceklerin aşırı lüks gösterildiğini ancak bunların sadece zengine has bir yiyecek olmadığını anlatan Demirpolat, ''Organik gıdalar aşırı lüks gösterildiği için insanlar korkuyor. Sadece çocuklar değil herkes organik tüketmeli. Çünkü sağlıktan daha değerli bir hazinemiz yok. Organik ürünler 4 kişilik bir ailenin mutfak masrafına ekstra sadece 60 lira yük getiriyor''
dedi.