Bakan Soylu, Ekonomi Muhabirleri Derneği'nin sohbet toplantısına katıldı.
Kıdem tazminatı hesaplamasıyla ilgili açıklama yapan Soylu, "Diyorlar ki 'Bizim bugün 30 günümüz var'. Doğru. Biz bundan geriye düşmeyiz. Ama görece olarak kıdem tazminatında eksik var" dedi.
"
KIDEM TAZMİNATI YÜKÜNDEN DOLAYI HİÇKİMSE HAREKET EDEMİYOR"
Ankara'da Ekonomi Muhabirleri Derneği'nin sohbet toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Soylu, kıdem tazminatı düzenlemesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Kıdem tazminatı yükü nedeniyle işçi ve işverenin yaşadığı sıkıntılara değinen Soylu, "Milyonlarca çalışan var. Nasıl bir süreçle karşı karşıya kalacakları belli değil. İşçi var, işyerinden memnun değil. Ayrılmak istiyor, işveren de onu ayırmak istiyor. Ama kıdem tazminatı yükünden dolayı hiçkimse hareket edemiyor. İşçi var yıllarca çalışmış. İşyeri iflas etmiş. Ellerini ovuşturmaya başlamış, 'Ben ne yapacağım' diye. Bu çalışma hayatına bir rahatlık, güvence, ahenk ve uyum getirmiyor. Sonuçları itibariyle de rakamları itibariyle de getirmiyor" diye konuştu.
"KIDEM TAZMİNATI TEHDİTLEŞMESİ OLMASA DAHA İYİ BİR SÜREÇ OLUR"
Bireysel
kıdem tazminatı hesabının gerekliliğine vurgu yapan Soylu, "Herkesin bireysel kıdem tazminatı hesabı olsa ve hafta sonu ailemizle bilgisayarın başına geçtiğimizde 'Bakın bakalım, bu hesap nereye kadar gelmiş' diye baktığınızda, bu hesap sosyal tarafların her birinin gözetimi altında olsa dünyadaki muadilleri gibi bu yönetilse işçiyle işveren arasında bir kıdem tazminatı tehditleşmesi olmasa ve işçiyle işveren arasının tek taraf olduğu bir çalışma hayatı biçimine doğru daha fazla evrilsek herhalde daha iyi bir süreç olur. İşçi rahatlar. Bu hem kendisi için hem ailesi için çok önemli bir garanti. İşveren için önemli. Asgari ücretlerdeki artışta işverenin en çok zorlandığı alanlardan biri kıdem tazminatı yükü oldu. Maaşların arttığı kadar kıdem tazminatı da aynı oranda artıyor" ifadelerini kullandı.