Erol Aksoy, Hürriyet'e ortak oluyor. "Ben Hürriyet'e değil, Hürriyet bana geldi. Show TV'de Hürriyet ile yüzde 20 ortaktık. Sabah da yüzde 20 ortaktı. Her 2 gazeteye eşit mesafede bir yayın ve fiyat politikamız vardı. Ben Erol Simavi Bey ile Show TV'de ortaktım. Biz de Hürriyet'e yüzde 25 ortak olduk.''
REHA'YI ANA HABERE BEN GETİRDİM
Aksoy'un, gazeteci Nuriye Akman'a verdiği röportajında Reha Muhtar'a ilişkin şu sözleri yayınlanmıştı: "Show TV'de Reha Muhtar dönemindeki haberler nasıldı? Zaten onun için kaçtım ve Show TV'yi sattım. Hatta bana Reha, 'Benim yüzümden mi satmak istiyorsunuz?' lafını bile etti. Tabii o kadar basit değil. Bankaya kaynak sağlamak için sattım. Tabii Show'un haberleri yüzünden üzerimizde baskılar vardı.
Eşimizden, dostumuzdan haberlerin görüntüsü ve üslubu bakımından da eleştiriler alıyorduk. Artık bu işten zevk almamaya başlamıştık. Bazı şeyler bizim üslubumuza uyuşmadığı için sonunda Show TV'ye güle güle dedik. Bizim ana haberde istifa olunca Reha'yı getirdik. Ana haberi sunan birisini getirdikten sonra bir televizyona, 3 ay sonra pat diye atamıyorsunuz. O bakımdan zorluk oluyor. Bir de reyting getiriyor tabii. Reha, yanlış yapmayan bir işadamı hakkında haksız bir yayın yaptıysa bunu tenkit edebilirsiniz. Reha bir aileyi bozmuş, çözmüşse söyleyin. Ama Reha bir çingeneyi çıkartıp saatlerce 'Acıyor mu, acıyor mu' diyorsa, o benim demin birazcık sonunda kabullenmek zorunda kaldığım Türkiye'nin imajı. Yani biz televizyonlarla Türkiye'yi eğitemeyiz ve düzeltemeyiz.
Türk halkının istediğinden daha iyi kalite bir yayın yapmak, sizi ancak batırır. Türk halkı neyi seyretmek istiyorsa onu vereceksiniz. Reklam veren var çünkü. Sonuç olarak biz medya olarak sonunda reklam verenin reklamını seyircilere ulaştıran bir aracız.''
TELEVİZYONCULUĞUN DUAYENİYİM
Erol Aksoy, açıklamalarını şöyle sürdürmüştü: "Valla 'Erol Aksoy iyi televizyoncuydu' diyorlar. Ben televizyonculuğun duayeniyim. İyi bir yöneticiyim. Verimli çalışırım. Yani medya olsun, sanat galerisi olsun, bankacılık olsun, benim eğitimim yöneticilik. Biz Hürriyet'te muhabirlerin haber akışını, bölge müdürlüklerine ne kalıyor, ne kalmıyor, bütün bunları aynen sanayi şirketi gibi ölçtük, biçtik, buna göre yönettik."
REHA MUHTAR 'KRAL ÇIPLAK'
Reha Muhtar, Vatan gazetesinde 11.04.2007 tarihinde, 'Kral Çıplak' başlıklı yazısıyla, Nuriye Akman'la Erol Aksoy'un yaptığı söyleşiyi değerlendiriyor: "Erol Bey, 'Reha' diyordu telefonda, 'Zaman gazetesinden bir hanımla röportaj yaptım. Ben böyle bir şey söylemedim, haberin olsun...' Röportajı yapan kızın, uzun zamandır benimle bir alıp veremediği var...' Erol Aksoy, 'Ben böyle bir şey söylemedim' diyor ve ekliyor, 'Ayrıca böyle bir şey olur mu? Bir patron bir çalışan yüzünden niye kanalı satsın?
Memnun değilse çalışmaz, olur biter...' Erol Aksoy, çalıştığımız yıllarda bana ve haber merkezine sağlayabileceği olanakları mümkün olduğunca sağladı, maddi olarak... Kanalı sattığı Mehmet Emin Karamehmet'e benim ve arkadaşlarımın kalması için arabuluculuk yaptığını bile söyledi Aksoy... Gazeteci olduğunu söyleyen hanımefendi... Gazetecilik bir akıl ve izan mesleğidir... Bir patron, çalışmak istemediği adamı kovar... Ona sürekli teklifte bulunmaz, kanalı çalıştırdığı adam yüzünden satmaz... Çok öğrenmek istiyorsan kanalı neden sattığını da söyleyeyim sana Erol Aksoy'un... Elindeki onca şirket arasında, hemen nakde çevirerek satabileceği tek şirketi SHOW TV'ydi... Diğer hiçbir şirketi kârlı değildi, onun için alıcıları yoktu... Buna Cine 5 de dahildi...
Zaten bankasına el konuluyordu. Erol Bey'in çevresinin ne söylediğini bilmem. Ama o çevrenin iyi dediği her şey maalesef battı. O patrona bu kadar şirket arasında tek kazandıran müessese benim yöneticiliğini yaptığım SHOW TV'ydi. Kanal satıldığı günlerde, bir akşam SHOW TV'nin yanı başındaki restoranda Erol Aksoy, 'Tek kârlı şirketim elimden gitti' diyerek, 3 yöneticisinin huzurunda gözyaşlarını tutamayarak ağlıyordu. Bundan böyle, hayatı, yalanların, iftiraların, sahtekarlıkların gölgesinde yazdırmayacağım. Medyanın tarihi yazılırken, sahtekarlıkların, pisliklerin, üçkağıtların, rezilliklerin ve onların sahiplerinin de tarihi yazılacak. Kimse merak etmesin... Kral çıplak... Yakında ortaya çıkacak.''