YARGITAY ONAYLARSA
Ancak ne olduysa bundan sonra oldu. Gözaltına alınan gençler, yasadışı DHKP-C üyesi olmak suçlamasıyla hapis cezasına çarptırıldı. 19 ay cezaevinde kalan 3 arkadaş, 6 Ekim 2011'de serbest bırakıldı. Ama bu sırada Tüzer, Yılmaz ve Aykar okuldan da atıldı. İşte dün pankart davasının karar duruşması vardı. Ferhat ile Berna, örgüt üyesi olmak ve örgüt propagandası yapmak suçundan 8 yıl 5'er ay hapse çarptırıldı. Yargıtay, bu kararı aynen onaylarsa Tüzer ile Yılmaz, 4.5 yıl daha hapis yatacak. Aykar ise 2 yıl 2 ay 20 gün hapisle cezalandırıldı.
'BU VİCDANİ BİR TALEP'
Berna Yılmaz ile Fırat Tüzer, karara tepki gösterdi. Suçlamaları kabul etmeyen Yılmaz, "Parasız eğitim istemek suç değildir. Haktır. Ancak, parasız eğitim istediğim için eğitim hakkım elimden alındı. Sırf bu yüzden üniversiteden atıldım. Parasız, bilimsel, demokratik eğitim hakkı istiyorum" dedi. Sanık Tüzer ise şunları söyledi: "Ben yasadışı örgüt üyesi değilim, yasal bir derneğin üyesiyim. Sadece parasal eğitim hakkı istiyorum. Bu, vicdani ve insani bir taleptir. Biz de bu hakkı talep ettik. Ama okullarımızdan atıldık.
HAKİM: 'BİZ CANAVAR MIYIZ'
Sanıkların beraatini isteyen avukat Taylan Tanay, Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarını hatırlattı, "Özel Yetkili mahkemeler canavara dönüştü" dedi. Tanay'ın sözleri üzerine üye hakimlerden Aytekin Ozanlı, "Biz canavar mıyız?" diye sordu. Tanay da, "Ben size canavar demedim. Başbakan'ın bir tespitini aktardım sadece" diye konuştu.
VELi SARIBOĞA