BOĞAZ TOKLUĞUNA SATIŞ
Yerli halk, topraklarını boğaz tokluğuna Almanlar'a satmak zorunda kaldı. Yerlilerin isyanına karşı Almanya bölgeye sürekli asker yolluyordu. Askerler, sesini çıkaranı katlediyordu. Güney Afrika elmasıyla öne çıkarken Namibya ise zengin altın yataklarıyla iştah kabartıyordu. Birinci Dünya Savaşı sonrası bölge İngiltere'nin hakimiyetine girdi. Almanya askerlerini çekti ama imtiyaz anlaşmaları nedeniyle altın madenlerini işletmeye devam etti. Yıllar sonra ülkenin sahibi, bağımsızlığını kazanan Güney Afrika oldu. İkinci Dünya Savaşı sonrası, sömürgeciler, sömürgelerin ağır masrafları ve bunun karşılığında yüklendikleri risklerin yerine bir başka siyasi model geliştirdiler. Sonraları milliyetçilikte bir patlama oldu ve pek çok devlet ortaya çıktı. Ve bu devletlerin hemen hepsi de eski sömürgelerdi. Görünüşte bağımsız, özünde bayrak bağımsızlığından ibaret devletlere bir ekonomik model dayattılar. Devlet egemenliğinde, müdahaleciliğinde bir kalkınma modeliydi bu...
BATI'YI TAKLİT ETMEK...
Bunu yaparken "Batı'ya yetişmek için, Batı'yı taklit etmek gerekir" dediler. Ülkelerin biçimsel bağımsızlığına fayda/masraf analizi sonucu karar verilmiş, yeni ve içsel bir sömürgecilik biçimiydi. Oysa o ülkeler zengin olduğu için diğerleri fakirdi...
TAYFUN ER