SİVİL SUBAYA DAYAK
TIR'lar tam istenen koordinatlara girdiğinde 250'ye yakın asker tarafından çevrildi. Operasyonu kotlu ve deri ceketli iki sivil subay yönetti. Biri jandarma, diğeri kara subayıydı. MİT personeli araçlardan indi, kendilerini tanıttı. Ama o anda sivil giyimli subaydan biri TIR'ın tepesine çıktı. Hemen peşinden koşan MiT'çi, onu döverek aşağıya indirdi. Bunun üzerine askerler, silahları MİT'çilere doğrulttu. Olay iyice büyüdü. Buraya kadar olay sadece bir TIR arama gibi görünüyordu.
KİRLİ OYUN SAHNEDE
Ancak, gerçek hiç de öyle değildi. 17 Aralık'ta hem içeride hem dışarıda buluşan koalisyon, düğmeye bastı. Aylardır birileri Ankara'yı, hem içeride hem dışarıda "El Kaide ile yan yana" getiriyordu. El Kaide ile Hakan Fidan ve Başbakan'ı aynı karede gösteriyordu. TIR'larda çekilen fotoğraflar, bir yerlere servis edilirken, içerde dışarda hep altına da şu gerçek olmayan not düşülüyordu: "Türkiye Cumhuriyeti İstihbarat Teşkilatı ve Başbakan'ı, El Kaide'ye silah ve mühimmat gönderiyor". Amaç, Erdoğan'ı Lahey'de yargılatmak. Ardından AK Parti'ye karşı yeni bir kapatma davası açtırmak. Bunun için de 5 hakim ve onlara bağlı 5 güvenlik timi, Ankara'da birbirinden habersiz, harıl harıl çalışıyor. Toplantılar yapılıyor, yeni yeni kararlar alınıyor. Elde edilen bilgiler bir havuzda toplanıyor. Ama şimdi bu kirli oyun deşifre oldu.
MEVLÜT YÜKSEL