Yıldız, gazetecilere yaptığı açıklamada, cenaze işlemleri tamamlanan 217 işçinin cenazelerinin de ailelerine teslim edildiğini söyledi.
Hayatını kaybeden bütün işçilerin cesedinin ailelerine gün içerisinde teslim etmeyi hedeflediklerini dile getiren Yıldız, şunları kaydetti:
"Şu ana kadar ailelerinin metaneti son derece yapıcı bir rol oynadı. Arama kurtarma çalışmalarına yeni kişiler katılmak istiyor. Arama ve kurtara ekibimiz yeterli. Bu talepler tam tersi çalışmaları kolaylaştırmak yerine zorlaştırıyor."
"İki bloğa henüz ulaşılamadı"
Maden içerisinde 2 bloğa henüz ulaşılamadığını ifade eden Yıldız, "Bugün itibarıyla daha dikkatli olmamız gerekiyor, buradaki yoğunluğun bir gösteriye dönüşmemesi gerekiyor. Biz bütün işçi kardeşlerimizi çıkaralım, ondan sonra kim ne yapmak isterse daha rahat bir şekilde yapacaktır" dedi.
Maden içerisinde hava yönünün değiştirilme çalışmaları nedeniyle arama ve kurtarma çalışmalarına ara verilmesinin söz konusu olmadığını vurgulayan Yıldız, "Arama çalışmalarına son verilmedi sadece havanın yönü değiştirildi. Bu teknik bir konu. Bu detaylara girmemiz söz konusu değil. Ama havanın yönü değiştirilmesiyle 8 işçi kardeşimize daha ulaşıldı. Dün gece yapılan çalışmalarla 282 işçi kardeşimize ulaşılmış oldu" diye konuştu.
Bakan Yıldız, faciayla ilgili olan biteni kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşmaya çalıştıklarını kaydederek, "Ulaşılamayan 2 noktada işçi kardeşlerimizin olduğuna inanıyoruz. Tetkiklerimiz doğru çıktı" ifadelerini kullandı.
Taner Yıldız, bir gazetecinin sorusu üzerine son 12 saatte madenden canlı çıkarılan işçinin bulunmadığını sözlerine ekledi.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da şu anda hastanelerde 27 yatan hastanın bulunduğunu, durumu iyi olanların ise gün içerisinde yapılacak kontrollerin ardından taburcu edilebileceğini belirtti.
Bakanlar Taner Yıldız, Mehmet Müezzinoğlu ve Ayşenur İslam daha sonra maden ocağı çevresinde incelemelerde bulundu.
TÜRKİYE ONLAR İÇİN DUA ETTİ
Madenden adeta ölüm fışkırmıştı. Güç bela çıkarılan cansız bedenler çevredeki soğuk hava depolarına götürülürken, madencilerin yakınları ya fotoğraflardan ya da soğuk hava deposundan büyük tedirginlik içinde oğullarını, eşlerini, kardeşlerini teşhis etti. Diğer tarafta korkunç manzara ortaya çıktıktan sonra tüm ilçe seferber oldu. Soma Belediyesi'ne ait 2 iş makinesi ve işçiler aracılığıyla birer metre arayla 110 mezar kazıldı. Kırkağaç Belediyesi ekipleri de ilçedeki mezarlıkta çok sayıda mezar açtı. Savcılık işlemlerinin tamamlanan işçilerin cenazeleri aileleri tarafından teslim alınırken gün boyunca hayatını kaybedenler için anonslar yapıldı, selalar okundu ve cenaze namazları kılındı. Yakınlarının cansız bedenlerine kavuşanlar bu kez en uzun gecenin sabahında toprak altından çıkan ölenlerini tekrar toprağa vererek son görevlerini yaptı. Yan yana açılan 13 Mayıs maden şehitliğine gün boyunca defin işlemi yapıldı. Faciadan geriye savaşlardaki toplu mezarları andıran maden şehitliği kaldı.
ÇİZMEM SEDYEYİ KİRLETMESİN
Soma'daki maden faciasından sağ kurtulan bir işçinin ambulansta sedyeye yatırılırken söylediği "Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin" sözleri yürekleri burktu. İşçinin bu sözleri sosyal medyada en çok konuşulan konulardan biri oldu. Twitter üzerinden binlerce yorum yapılırken, işçinin konuşmasının yer aldığı görüntüyü izleyenler gözyaşını tutamadı. Görüntüde ambülansa alınan işçinin sedye konurken "Çizmelerimi çıkarayım mı?" sözü üzerine sağlık görevlisi "Yok yok birşey olmaz, çıkarma" dediği görüldü. Yürek sızlatan görüntü tüm Türkiye'yi ağlattı.
YİNE DÖNECEĞİZ
Madenden sağ kurtulan işçilerden Bayram Çakan, ocak ağzından yaklaşık 4 bin metre mesafede çalıştıklarını anlatarak, "Patlama olunca amirimiz bize haber verdi. Çıkabildiğimiz kadar çıkıp orada güvenli odaya sığındık. Yanımızda gaz maskesi vardı. Yaklaşık 45 dakika gaz maskesini kullandık. Duman biraz hafifleyince çıktık. Madende 9 yıldır çalışıyorum. Borçlarım var. Kredi ödüyorum. Bu yüzden yine madende çalışmaya devam edeceğim. Başka yapacak bir şey yok" dedi.





MANZARA KORKUNÇTU
Üç yıldır madende çalışan 28 yaşındaki Ramazan Işık, "Tam vardiya değişimi saatiydi. Herkes panikle kaçarken, yardım için ocağa koştum. Yoğun duman olduğu için ekipleri bekledim. Ekiplerle içeri girdiğimde gördüğüm manzara korkunçtu. İçerilere ilerledikçe korktuğum başıma geldi" dedi.
EN UZUN GECE
Madendeki facianın ardından acının en fazla hissedildiği iki nokta oldu. Biri işçilerin çıkarılmasının beklendiği maden ocağı, diğeri yaralı ve cesetlerin götürüldüğü hastaneydi. Her ikisinde de madenci yakınları, korku, endişe ve umutla saatlerce bekledi. Soma'da yaşanan maden faciasının ardından, yakınlarından haber almak isteyen işçi ailelerinin endişeli bekleyişi gece boyunca sürdü. Saatler ilerledikçe umutlar azaldı ama yine de Türkiye'nin ağladığı Soma'da yüzü biraz olsun gülenler de vardı. Türkiye'yi yasa boğan madendeki yangının çıkmasından 18 saat sonra 6 işçinin sağ olarak çıkartılması umutları arttırdı.
AİLELER GECE BOYUNCA HABER BEKLEDİ
Gün boyunca bu umutla bekleyen bir çok vatandaş ise battaniyeler ile madenden çıkan yakınlarının cansız bedenlerini görünce gözyaşlarını tutamadı, feryatlarına engel olamadı. Yakınları henüz ocaktan çıkarılamayan vatandaşlar çalışmaların olduğu alandan ayrılmazken, işçilerin sağ çıkartılmaları için gece boyunca dua etti. Bazı maden işçilerinin yakınları ise olay yerinde baygınlık geçirdi. Fenalaşan madenci yakınlarına olay yerinde bulunan 112 Acil Servis ekipleri ilk müdahaleyi yaptı.
25 KİŞİNİN TEDAVİSİ DEVAM EDİYOR
Öte yandan, madenden yaralı olarak çıkarılan işçiler sağlık durumlarına göre çevre hastanelere sevk edildi. Ocağın ağzında bulundukları için kazadan hafif etkilenen 63 kişi tedavilerinin ardından taburcu edildi. 25 kişinin tedavisinin sürdüğü belirtildi.
600 TABUT YAPILDI
Soma'da dün belediye hoparlörü hiç susmadı. Sürekli olarak ölenlerin ismi anons edildi. Yakındaki camiden de art arda ölenler için sala verildi, dualar edildi. İlçenin marangozları ise hayatlarının kaybedenlerin sayısının artması üzerine sabah erken saatlerden başlayarak tabut yapmaya başladı. Soma ve civarında gün boyunca 600'a yakın tabut yapılırken, tabutlar kamyonlarla ölenlerin kaldırıldığı soğuk hava depolarına götürüldü.
EN ZOR GÖREV
Facianın yaşandığı Eynez'deki maden ocağının bulunduğu bölgede havada keskin yanık ve gaz kokusu hiç eksik olmadı. Soma Madencilik'e ait arazide yeraltındaki yangının dumanları sürekli tüttü. Kırkağaç'taki soğuk hava deposu önünde yüzlerce vatandaş kuyruk oluşturdu. Koordinasyon merkezinde ise hayatlarını kaybedenlerin fotoğrafları, madenci yakınlarına gösterildi ve ölenlerin teşhis edilmesi sağlandı.
BENİ BIRAKMA
Çankırılı maden mühendisi Burak Karayel, olay sırasında vardiya amiriydi. Aydan Hürsever Karayel'le geçen yıl evlendi. Kocasının ölümünden sonra derin üzüntü yaşayan Karayel, "O beni hiç bırakmazdı, nasıl bıraktı şimdi? Ben onsuz yaşayamam. Ben onsuz hiçbir yere gitmedim, o nasıl gitti şimdi?" dedi.

3 ay önce bir bebeği daha oldu. Cenazesi, Kınık Mezarlığı'nda dün toprağa verildi.


YÜREK YAKAN LİSTE
Eynez'de hastane bahçeleri ve morg önlerinde ölüm listeleri elden ele dolaştı. Yakınlarından haber alamayanlar, ölüm listesini, tanıdık birine rastlamamak için dua ederek inceledi. Belediye hoparlörleri de hiç susmadı. Sürekli olarak ölenlerin ismi anons edildi. "Maden ocağında meydana gelen kaza neticesinde vefat eden kardeşlerimize rahmet diliyoruz" anonsları yapıldı. Yakındaki camiden de art arda ölenler için sala verilip, dualar edildi. Çok sayıda yardım kuruluşu bölgeye akın etti. Kuruluşların getirdiği yardımları, ya görevliler ya da gönüllü gençler dağıttı.



Bakan Çelik'ten önemli açıklamalar
Bakan Yıldız son durumu açıkladı
Dünyadaki en büyük maden kazaları