Tuğçe Kazaz, "Bir başbakan yardımcısı, sırf kendimizi ait hissetmediğimiz bir partiden diye söylediklerinin bir cümlesini alıp sadece onu söylemiş gibi kullanıp kendimizi ve karşıdakini kutuplaştırmaya çalışıyoruz. Neden? Çünkü onlardan mı bizim için? Peki onlar dediğimiz karşı tarafa kızarken kendimiz de bir taraf olmuyor muyuz aslında?" ifadelerini kullandı.
Arınç'ın söylediklerinin, bugünlerde kaybolmuş fakat eskinin değerine değer katmış o edep ve inançtan kaynaklandığının farkında olduğunu belirten Kazaz, şöyle devam etti:
"Peki tam zıttında edepsizce göğüslerinin üzerine eylem yazısı yazıp ortaya çıkanlar, kadının en mahrem yerini sokak ortasında açarak kendini basitleştiren bir kadın mı iffetlidir? Kim bilir belki de bunu okuduğunuzda 'Bu da onlardan olmuş, kim bilir ne menfaatleri vardır?' diyeceksiniz. Hayır, ne onlardanım ne de kimseyle bir menfaat ilişkisi içerisindeyim. Sadece doğruyu doğru olarak göremediğimiz takdirde bir adım ilerleyemeyeceğimizi ve insanlara haksızlık ettiğimizi düşünüyorum. Ya da 'Yıllarca vücudunu sergileyerek yanlış bir hayat yaşadın da sen mi şimdi bize ahkam kesiyorsun?' diye düşünenleriniz olacaktır. Ancak insan keşfettiği her gerçeği kendi ile yüzleşmekten korkmadan kabul etmelidir. Zamanında bunları yapmış olmak, bunların doğru olduğu anlamına gelmez ki. Keşke bunu daha erken yaşlarda fark etseydim."
Kadınlığın, marjinallik ya da sıra dışı olmak adına istediği her şeyi özgürce yapmak olduğunu düşünmenin ve tüm dünyada böyle var olma çabası göstermenin gerçek kadınlık erdeminden uzak olduğunu ifade eden Kazaz, "Ben bunu kabul ettim, umarım sizler de kabul edersiniz. 'Zararın neresinden dönersen kardır' sözü gibi en azından insanlık, toplum ve yeni nesle örnek olma adına bundan sonra bir nebze bir katkımız olabilir diye inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Kazaz, kadının bu dünyaya en büyük katkılarından birinin huzur olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Biz kadınlığımızı inatla keşfetmediğimiz ve hakkını vermediğimiz sürece kendimizi ve çevremizi mutsuz ve huzursuz etmeye devam edeceğiz. Her ne kadar ataerkil toplumlarda yaşıyor olsak da gerçek erdemli kadınların dünyayı bir nebze daha huzurlu bir yer haline getireceğine inancımız vardır umarım. Hangi kadın bu dünyada aklından anne olmayı geçirmemiş hatta zaman zaman annelik iç güdülerine karşı koyabilmiştir? Peki buna hazırlık için seçimlerini yaparken ileride söylem ya da görsellik ile çocuğunun önüne koyacağı zorlukları hesaplamamış mıdır? Bir kadın, Avrupa ve Amerika'daki çökmüş yaşam biçimini kendi örf, adet ve geleneğini unutarak taklit etmeye çalışırsa, ileride kuracağı aile ve doğacak çocuğunu sırtına büyük ve ağır bir yük yüklemiş olmaz mı?"
Toprak ne kadar temizse yetişen besinlerin de o kadar kaliteli çıkacağına işaret eden Kazaz, "İşte kadın da bir tarladır. Bu yüzden kendini çok kirletmemelidir. Peki yine sadece kendimizi ait hissetmediğimiz bir kesim diye cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi bunu siyasi bir malzeme haline getirip oy çekmeye çalışmak adına Sayın Bülent Arınç'ın söylediği doğruları görmezden gelmek midir doğru olan?" ifadelerini kullandı.