İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
- Kardeşlerim, aziz milletim, sevgili vatandaşlarım, sizleri bu tarihi günde demokrasinin ve milli iradenin bu zafer gecesinde en kalbi duygularımla selamlıyorum.
- Şahsımı Türkiye Cumhuriyetinin 12. cumhurbaşkanı olarak tayin eden milletime teşekür ediyorm. Bize oy veren vermeyen tarihin yazılmasına destek veren, yurt dışında ilk kez sandık başına gidip oy kullanan kardeşlerimize teşekkür ediyorum.
- 81 vilayetimizde bize dua eden, kardeş ülkelerden bize dua eden Japonya'dan Almanya'ya Afrika'dan Amerika'ya hepsine teşekkür ediyorum.
- Bugün demokrasi kazanmıştır, bugün şahsıma oy verenler kadar vermeyenlerde kazanmıştır. Bugün 77 milyon, bugün büyük Türkiye, öncü Türkiye kazanmıştır. Sadece Türkiye değil, bugün Şam, Hamas, Kudüs, Ramalllah da kazanmıştır.
- Bugün buradaki coşkuyu şehirlerinde, ülkelerinde, gönüllerinde yaşayan herkese tek tek teşekkür ediyorum.
- O meydanlardaki mitinglerimizde Ramazan demediniz, sıcak demediniz, kapı kapı dolaşıp oy milletin adamına oy topladınız, size nekadar teşekkür etsem azdır.
- Kardeşlerim, 1 Temmuz'da adaylığımız açıklandığında bunun bir "fatiha" olduğunu söylemiştim.
- Bugün kutlu bir "fatiha"yı yani kutlu bir açılışı hep birlikte idrak ediyoruz. Bugün bir dönemin kapısını kapatıyoruz, yeni bir döneme doğru ilk adımı atıyoruz.
- Biz 13 yıl önce Ak Parti'yi kurarken yeterr demiştik. Yeter söz milletindir demiştir. Ama bir şey daha ekledik yeter artık sözde milletindir, karar da milletindir.
- Bu seçimde kaybeden statikodur, vesayettir, kirli eller kirli güç odakları, bugün hezimete uğramıştır.
- Artık devletin ve milletin iki ayrı istikameti bulunmuyor. Bugünden itibaren aynı istikamete bakıyor. Bir olarak aynı rotada yürüyor. 12 Eylül 2010 tarihinde yüzde 58 oy oranıyla kabul edilen anayasa değişikliği 12 Eylül darbesinin izlerini hatırlayın silmişti.
- Bugün ise 27 Mayıs 1960 parantezi artık kapanmıştır. 27 Mayıs'ın bir vesayet aracı olarak Türkiye'ye dayattığı cumhurbaşkanlığı anlayışı artık tedavülden kalkmıştır. Biz 13 yıl önce 14 ağustos 2001'de Ak Parti'yi kurarken ne demiştik? Menderes gibi "yeter" demiştik. Yeter söz milletindir demiştik. Ama bir şey daha ilave etmiştik. "Yeter söz de milletin, karar da milletindir" demiştik. İşte şimdi söz de karar da milletin uhdesine geçti. Aracılar vasıtasıyla cumhurbaşkanı seçmediniz. Bizzat kendiniz seçtiniz. Önemli olan burası.
- Millet sadece TBMM'yi sadece hükümeti tayin eden değil cumhurbaşkanını da tayin eden bir gücü ele geçirmiş, Türkiye'nin istikametini artık kendisi bizzat belirlemeye başlamıştır. Biliniz ki bugün dünden çok daha iyidir. Emin olunuz yarınlar bugünden çok daha iyi olacaktır. Zira bugün Türkiye'nin gücüne güç katılmıştır.
- Bugün 2023 hedefleri 2053 ve 2071 hedefleri artık çok daha yakınımıza gelmiştir. Bundan 13 yıl önce AK Partiyi kurduk. Rabbime ne kadar hamd etsek azdır. 9 seçime girdik, her birinden zaferle çıktık.
- Ve dikkat ediyor musunuz oylarımız hep yükselerek sandıklardan çıktık. Hemen hemen her seçimde bir balkon konuşması yaptım. Aziz milletime seslendim. Her bir balkon konuşmamda gönül diliyle konuştum.
- Aziz milletimize her bir seslenişimde akıldan ziyade kalbin ve vicdanın kelimeleriyle seslendim. Kardeşlerim meydanlarda mikrofonların önünde balkonda ne söylediysem 12 yıl boyunca söylediğimin arkasında durdum. Sözüme vefanın mücadelesini verdim. Bu dokuzuncu seçim konuşmamda da gönlümün ruhumun vicdanımın hissiyatını sizlere aktarıyorum.
- İşte onun için bütün kalbimle söylüyorum ki milletimiz içinde 77 milyonun her bir ferdi içinde bu seçimin mağlubu yoktur. Milletimiz içinde bu seçimin kaybedeni yoktur. Kaybeden vardır statüko kaybetmiştir. Elbette vesayet bugün en büyük mağlubiyetini yaşamıştır. Elbette kirli siyaset ve siyaset dışı güç odakları bugün ibretlik bir ders almıştır.
- İnanıyorum ki muhalefet bugünden itibaren politikalarını gözden geçirecek ve yeni Türkiye ile örtüşen bir siyaset tarzı inşa edilecektir. Ancak bize oy vermeyenler bizi onaylamayanlar bizi sevmeyenler bu seçimin mağlubu değildir.
- Bugün onlar da kazanmıştır. Kardeşlerim gönülden ifade ediyorum. bugün yeni bir toplumsal uzlaşma sürecini hep birlikte başlatalım diyorum. eski tartışmaları eski Türkiye'de bırakalım istiyorum. Gerilimleri çatışma kültürünü sanal sorunları eski Türkiye'de bırakalım istiyorum.
- Biz her adımda kendi iç muhasebemizi yaptık. Yeni anayasa dedik değil mi? Kardeşlerim 326 milletvekiliyle anayasa uzlaşma komisyonunda üç kişiyle temsil edilmeyi kabul ettik. Üç diğer partinin toplamı 220 vekildi. Onlar ise 9 kişiyle temsil edildi. Biz neden bunu yaptık? İstedik ki derdimiz bağcıyı dövmek değil üzümü yemekti. Ne yazık ki başarılı olamadık. Neden? Çünkü uzlaşma olmuyordu. Ve en sonunda Meclis Başkanı açıklamasını yaptı.
- Burada bir şey vardı. Uzlaşma kendi inandıklarını karşıya dayatma değildir. 47 maddede uzlaşıldı. Altında imzalar var, daha sonra 60 madde var. dört siyasi partinin imzası var. hadi gelin bunu çıkaralım dedik yanaşmadılar. Üzüntüm var, böyle olmaz. Türkiye'de muhalefet siyaha beyaz deme sanatı değildir. Onun için inanıyorum ki muhalefet de kendisini çek edecektir.
- Bu kardeşiniz Beyoğlu gençlik kolları olduğum günden bugüne kadar her başarının ve her başarısızlığın ardından kendi kendini hesaba çeken bir kardeşinizdir. Başarısız olduğumuz alanlarda kendimizi sorguya çektik. Başarılı olduğumuzda da asla ve asla kibrin tuzağına düşmedik. 40 yıla yaklaşan siyasi mücadelemiz bizim bu anlayışımızın şahididir. Yanlış yaptığımızda hiç gocunmadan ifade ettik.
- Değişimden hiçbir zaman çekinmedik. Ortak akıl ve değerlerle örtüşmeyen her meselede kendimizi sorguladık ve değişim mücadelesi verdik. Bize yaşatılanların, bize yasaklananların başkalarına yapılmaması için azami dikkat azami hassasiyet gösterdik. Hiç kimsenin yaşam tarzına müdahale etmedik.
- Hiç kimsenin değerlerini tahkir etmedik. Kimliklere, kültürlere inançlara hor gözle bakmadık. Bize oy verenleri yücelten, bize oy verenlere hizmet götüren, oy vermeyenleri terk eden bir siyasi anlayışımız hiçbir zaman olmadı. Bunu sadece sözle değil eylemlerimizle fiiliyatımızla da ortaya koyduk.
- İstanbul'da büyükşehir başkanı olduğum dönemde bunu eylemlerimizle ortaya koyduk. 12 yıllık iktidarımız süresince bunu sözümüzle fiiliyatımızla ortaya koyduk. Tüm belediyelere adil bir şekilde hazine payı verdik. Ama muhalefette olduğumuz zaman bizim neler çektiğimizi biz biliriz.
- Hepimiz aynı ecdadın, aynı kültürün ve aynı medeniyetin, aynı tarihin evlatlarıyız. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir, yaşam tarzlarımız farklı olabilir. İnançlarımız, mezheplerimiz, değerlerimiz, etnik köken ve dillerimiz farklı olabilir ama biz, hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız. Hepimiz, ay yıldıldızlı bayrağın gölgesi altındayız.
- Her birimiz bu devletin sahipleriyiz. Müslüman, Hristiyan, Musevi, Süryani, Ezidi'den önce Türkiyeli vardır. Alevi'den, Sünni'den önce Türkiyeli vardır. Türk, Kürt, Arap, Laz, Gürcü, Boşnak, Çerkez, Roman, Pomak'tan önce, Rum, Ermeni'den önce Türkiyeli vardır
- Kırgınlıkları unutma günüdür, bugün demokrasi bayramında küslükleri, elimizin tersiyle itme günüdür. Bugün zihnimizdeki bariyerleden arınma, önyargılardan kurtulma, dayatılmış, öğretilmiş korkulardan sıyrılma günüdür. Bugün yeni bir Türkiye kurulurken, yeni bir başlangıç yapma, yeni bir toplumsal uzlaşmanın kapılarını aralama günüdür
- Bugün, bir kısım medyanın pompaladığı korku ve kutuplaştırma siyasetini bir kez daha sorgulayalım.
- Şu anda ben karşımda başörtülüyü de görüyorum, başı açık kardeşlerimi de görüyorum. İşte bunun adı "vahdette kesret". Yani çoklukta birlik. Bayrağımız bir, İstiklal Marşı'mız bir, dağlarımız derelerimiz bir, türkülerimiz, acılarımız, sevinçlerimiz bir. Yarınımız, bugünümüz, kaderimiz bir. Bırakalım fitne fesat odaklarını, bırakalım aracıları, birbirimizin gözüne bakalım.
- Güçlü bir Türkiye'yi gelin hep birlikte kuralım. Gelinen nokta gösteriyor ki, uzlaşma çatıda değil, parti üst yönetimlerinde değil, tabanda olmuştur.
- İstiyorum ki, tabandaki bu uzlaşmayı gelin beraber güçlendirelim. Yaygınlaştıralım. Şu anda ekranları başında bizi izleyen 77 milyonla tüm enerjimizi kardeşçe bir Türkiye için seferber edelim.
- IMF'ye 23 buçuk milyar dolar borcumuz vardı, sıfırladık. Şimdi IMF'ye 5 milyar dolar borç vereceğiz. Merkez Bankamız adeta boşaltılmıştı. Kasada 27 buçuk milyar dolar vardı. Şimdi hamdolsun 133 milyar dolar var.
- Devletin borçlanma faizi %63'tü, şimdi tek haneli rakamda. Enflasyon %30'du, şimdi tek haneli. Nereden nereye. Bugün bu muhasebeyi yapma, kırgınlıkları unutma, ön yargıılardan kurtulma, dayatılmış, öğretilmiş korkulardan kurtulma günüdür.
- Kardeşlerim, buradan paralel yapının tabanındaki ihlaslı, samimi, saf ve temiz kardeşlerime de bir kez daha sesleniyorum. Onların da kendilerini, kendilerine öğretilenleri, dayatılanları bir kez daha sorgulamalarını bir kez daha istiyorum.
- Bizim davamız şahsi bir dava değil. Türkiye davasıdır. Ulusal güvenliğimizi kim tehdit ederse karşısında bizi bulacaktır, bunu da bilmenizi istiyorum.
- Ulusal güvenliğimizi kim tehdit ederse karşısında bizi bulacaktır bunu da bilmenizi istiyorum. Bizim davamız medeniyet davasıdır. Paralel yapının tabanındaki her bir ihlaslı kardeşimin bizimle aynı istikamete baktığını biliyorum. Aradaki ihanet şebekesini, vatanı milleti için değil başka ülkeler için çalışan yapıyı sorguladıklarında, bariyerlerin ön yargıların kırılacağını çok iyi biliyorum.
- Beşer şaşar. Lider bildiklerimiz, hoca, alim, gönül dostu bildiklerimiz, zor zamanlarda maskelerini düşürüp içlerinde olanı ortaya dökebilir. Bize bedduanın ve beddua edenlerin arkasından gitmek yakışmaz. Ah benim kardeşlerim, Hazreti Ömer'in sorgulandığı bir dünyada hiç kimse sorgulanamaz değildir, buna şahsımda değildir.
- Hiç kimse kusursuz hatasız günahsız değildir. Paralel yapıya gönül vermiş kardeşlerim de bugün Türkiye'de yeni bir sayfa açılırken kendi gönül dünyalarında yeni bir sayfa açsınlar istiyorum. Bugün yeni bir gündür. Bugün Türkiye'nin küllerinden doğuşunun yeni Türkiye'nin kuruluşunun günüdür.
- Altını çizerek ifade ediyorum şahsıma oy verenlerin değil 77 milyonun cumhurbaşkanı olacağım.
- Hayatım boyunca yaptığım gibi, ülkesi, bayrağı için çalışan bir cumhurbaşkanı olacağım. Bugün hiçkimse hüzünlenmesin. Mağlup olduğu hissine lütfen kimse kapılmasın. Türkiye'nin geleceği düne göre elhamdülillah çok daha fazla parlaktır.
- Bizi bugünlere eriştiren Rabbim'e bir kez daha sonzu hamdediyorum. Seccadelerinin üzerinde, camilerde, evlerde, kuytularda, mırıl mırıl bizim için dua eden kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.
- AK Parti teşkilatıma, genel başkan yardımcılarımdan, bakan arkadaşlarımdan, tüm il başkanlarına, sandık müşahitlerine, gençlik kollarına, kadın kollarına yürekten teşekkür ediyorum. Bu kampanyada şarkılarımıza kendi ruh dünyalarını katan sanatçılarımıza huzurlarınızda özellikle teşekkür ediyorum.
- Tabi bu sanatçılarımızdan, Murat Göğebakan kardeşimi Hakk'a uğurladık. Bu akşam onu unutmak mümkün değil. Ona hep birlikte birer Fatiha gönderelim. Seçim kampanyalarında hayatını kaybeden kardeşlerimize birer Fatiha gönderelim. Şehitlerimize birer Fatiha gönderelim.
- Bize destek veren, CHP, MHP, BBP ve diğer partilere gönül vermiş kardeşlerime de teşekkür ediyorum.
- Duaları için, Gazzeli, Suriyeli mazlumlara, muhacirlere teşekkür ediyorum. İnşallah bu akşam itibariyle, Gazze'deki yaralı kardeşlerimizi Türkiye'ye nakletmeye başlıyoruz. Buradaki hastanelerimizde onları tedavi altına alacağız.
- Biz bu toprakları, bu vatanı, bu bayrağı kutsal bir emanet olarak bırakan tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle yad ediyorum. Rabbim, çıktığımız bu kutlu yolculukta yar ve yardımcımız olsun. Rabbim bizi mahcup etmesin diye dua ediyorum.
- Gözünaydın Türkiye, teşekkürler Türkiye.
- Allah'a emanet olasın Türkiye...