Terör örgütü IŞİD Kobani'yi (Ayn El Arap) hedef aldı. Şanlıurfa'nın karşısındaki kentte
IŞİD ile YPG arasında çatışma çıktı. Türkiye, bölgeden kaçan Suriyeli Kürtler'i bağrına bastı.
Ancak HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın sokak çağrısı, ortalığı karıştırdı. Terör örgütü
PKK ve yandaşları, başta Diyarbakır olmak üzere ortalığı savaş alanına çevirdi.
KADINLAR ZILGIT ÇEKEREK İZLEMİŞ
6 Ekim'de başlayan olaylarda 45 kişi öldü. En büyük dehşet ise Diyarbakır'da meydana geldi.
Kurban Bayramı'nın 4. gününde Yasin Börü (16), Hasan Gökgöz (26), Yusuf Er (18) ve Hüseyin Dakak (19) adlı gençler et dağıtmak için dışarı çıktı. Ancak gençler
IŞİD üyesi oldukları iddiasıyla işkenceye uğrayıp katledildi. Evlatlarını kaybeden ailelerin söyledikleri ise ibretlikti:
HATİCE BÖRÜ (Yasin'in annesi): Yasin ve arkadaşları bir eve sığınmış. Ancak evdekiler saldırganlara telefon açıp,
'IŞİD'ciler burada' demiş. Göstericiler evlatlarımızı silahla taradıktan sonra 3. kattan atmış.
Bu da yetmez gibi cesetleri 50 yerinden bıçaklayıp arabayla üstünden geçmişler. Kadınlar da zılgıt çekerek, 'Yakın bunları' demiş.
Evladımın cesedini ayağındaki benden tanıdım. Allah bunu onlara bırakmasın.
MEHTAP GÖKGÖZ (Hasan Gökgöz'ün annesi): Oğlum Suriyeli bir aileye ev bulmuştu. Bu hizmeti yapınca DBP, PKK ve HDP'liler ondan hoşlanmadı. Oğlumun dişleri kırılmış, vücudu delik deşik edilmişti. Evladımı sakalından tanıdım.
Yahudiler, münafıklar bilsinler ki davamızdan pişman değiliz. Selahattin Demirtaş'tan davacıyım. ABD'ye gidip 5 gün kaldın. Demek emri oradan aldın Bugün bize yarın onlara. Sizin derdiniz, davanız IŞİD değil, bizdik. Oğlum geride 1 çocuk ve hamile bir eş bıraktı.