Haberin, "Fuatavni" adıyla oluşturulan Twitter hesabına dayanılanarak yapıldığı kaydedilen dilekçede, "(Fuatavni) adlı Twitter hesabına dayanılarak yapılan haberde yer alan iddiaların akıl ve mantık dışı, külliyen yalan ve iftira olduğu izaha gerek duyulmayacak şekilde ortadadır. Davalı yayın organı da bu durumu çok açık ve net şekilde bilmesine rağmen kasıtlı ve suimaksatlı şekilde basın ahlak ve meslek ilkelerine ters düşen bu haberi yayınlamıştır" denildi.
"Fuatavni" adlı Twitter hesabının "Fethullah Gülen grubu/örgütünün kullandığı bir bilgi/istihbarat havuz hesabı", "proje/operasyon hesabı" olduğu, yayınlarıyla bu amaca hizmet ettiğinin kamuoyunda sıkça gündeme getirildiği ifade edilen dilekçede, dava konusu paylaşımlar ve haberin, kasıtlı şekilde, Hz. Muhammed karikatürüyle büyük tepki çeken "Charlie Hebdo" dergisine düzenlenen kanlı saldırının hemen ertesinde yayınlandığı belirtildi.
"Buradaki amacın, tüm dünyada radikal dinci terörün konuşulduğu, hassasiyetin en üst noktada olduğu zamanda Erdoğan'ın, bu saldırının da arkasında olduğu ifade edilen IŞİD ve El Kaide gibi uluslararası toplumun terör örgütü olarak kabul ettiği gruplara yardım ettiği algısını oluşturmak ve bunu ulusal ve uluslararası topluma yaymak olduğu" bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Kamuoyunda paralel yapı olarak adlandırılan örgütün algı operasyonları için kullandığı, kime ait olduğu dahi bilinmeyen (!) bir Twitter hesabına dayanarak böylesine ciddi iddiaların haberleştirilmesi, buradaki amacı açıkça gözler önüne sermektedir. Dava konusu Twitter hesabında paylaşılan tweetler öncelikle ve hızlı bir şekilde cemaat mensubu olduğunu iddia eden kişiler ve yayın organları tarafından RT edilerek, yayılmakta ve bu hesaptan paylaşılan bilgiler, cemaat mensubu kişiler ve yayın organları tarafından kesinlikle doğru kabul edilerek, bu hesap sahiplenilmektedir. Taraflar karşılıklı paslaşarak bu gerçek dışı, akla, mantığa, hukuka ve vicdana aykırı iddiaları gayri ahlaki ve hukuk dışı hedefleri doğrultusunda yayınlamakta, yaymaktadırlar. Bu durum çok açık ve net bir şekilde ortadadır."
Dilekçede, "bu iftiraların kime ait olduğu dahi bilinmeyen bir Twitter hesabına dayanılarak haberleştirilmesinin, davalı yayın organının hukuki ve cezai sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı" belirtilen dilekçede, şöyle denildi:
"Gerçekte duyulan acı, elem ve ıstırabı bir bölümüyle karşılayabilecek bu tazminatın miktarından çok mana ve ehemmiyetinin büyüklüğü tartışmasızdır. Uğranılan zararı herhangi bir tazmin şeklinin tam manasıyla karşılayabilmesi düşünülemez. Ancak tarafların sıfatı, kişisel, toplumsal ve ekonomik durumları, hukuka aykırı saldırının ve davalının kusurunun ağırlığı, şiddeti, Anayasa gereği Sayın Cumhurbaşkanı'nın 'Devletin ve milletin birliğini temsil etmesi' nedeniyle, 'Ülke olarak uluslararası terör örgütüne destek veriliyor' iftirasına maruz kalınmasının oluşturduğu manevi zarar, fiilin basın yoluyla işlenmiş olması hasebiyle yarattığı etkinin geniş bir kitleye ulaşmış olması, doğmuş olan zararın tahammül edilemez oluşu ve yarattığı olumsuz etkiler göz önüne alınarak, müvekkilimin duçar olduğu acı, elem ve ıstırabı bir nebze olsun tahfif edebilmek amacıyla sayın mahkemenize başvurma zorunluluğu doğmuştur."