Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;
'Şu bölünmüş yolları görünce iftihar ettim. Son 2 yılda Malatya'ya 6 kez geldim. Bu bir şeyi gösteriyor sizin Allah'ınıza kurban. Size olan sevdamız artarak devam ediyor. Sizler bizi bu yolculukta hiç bir zaman yalnız bırakmadınız, her zaman yanımızda oldunuz. Sizinle bu yolları beraber yürüdük. Aşık Veysel gibi uzun ince bir yoldayız gidiyoruz gündüz gece dedik ve hakakiten gittik gündüz gece. 2014 Yılında sadece Malatya'ya çevre illerle beraber yapılan yatırım tutarını biliyor musunuz 451 trilyon. Valimizden brifing aldım. Eğtiimde öncü Malatya elhamdulillah. Bizim sınıflarımızda öğrenci sayısı 75'ti. Biz öyle okuduk. Öyle okullar vardı ki 100-110. O günlerden şimdi bugüne geldik. Tabii ki ulaşım alt yapı noktasında çok çok önemli.
O MAKAMIN SAHİBİ SİZSİNİZ
Bu benim sorumluluğumdur. Mesuileyitimdir zira Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasında hakikaten yüz bini aşkın insanın Malatyalının o desteğini ifade ettiği günü unutamıyorum. O ne muhteşem bir buluşmaydı. ve sizin o gün verdiğiniz heyecan sandıklarda da kendini gösterdi. Şimdi biz bu yolculuğumuzu kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerde Malatya yüzde 70 gibi bir oy oranı ile bizi o makama gönderdi. O makamın sahibi kim sizsiniz siz. Ben milletin vekiliyim. Milletin yetkilendirdiği bir Cumhurbaşkanı olarak oradayım.
LİDERLİK BİZİM GENLERİMİZDE VAR
Şimdi, sizlerle bu buluşmayı yapıyoruz ya birileri rahatsız oluyor. YSK'ya müracaat etmişler. Cumhurbaşkanına seçime kadar 7 Haziran'a kadar meydanları yasaklayın. Bunlar hala Cumhurbaşkanının ne anlamana geldiğini öğrenememişler. İşte başkanlık sistemine de bundan karşı çıkıyorlar. Çünkü onların başkanlık sistemini tahayyül etmeleri mümkün değil. Zira bunların genlerinde bu yok. Ama bizim tarihimizde bizim genlerimizde bizim geleneğimizde başkanlık sistemi var, bizim genlerimizde liderlik sistemi var.
7 AĞUSTOS'TA SAFINIZI BELLİ ETTİNİZ
Önümüzde bir süreç var. Seçimden hemen önce 7 Ağustos'ta bizi bağrınıza bastınız. Tüm Türkiye'ye dünyaya saflarınızın ne olduğunu gösterdiniz. O çok anlamlı bir gündü. Demokrasiden yana, özgürlükten yana, haktan adaletten yeni Türkiye'den, yeni anayasadan yana olduğunuzu söylediniz. O muhteşem miting için sizlere ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Seçimden sonraki 9. il ziyaretimi Malatya'ya yapıyorum. Malatya'ya her gelişimde bana güç verdiniz. Bana moral verdiniz. Ülkeme milletime hizmet etmek için var gücümle çalıştım, çalışmaya devam ediyorum. Malatya bizi bilir, bende Malatya'yı bilirim. Bilirim ki Malatya'dan vasat insan çıkmaz. Çünkü, Malatyalı özgündür.
ÖZAL'A DİKTATÖR DİYENLER ŞİMDİ BANA AYNI ŞEYLERİ SÖYLÜYOR
Battalgazi'nin torunlarına bu yakışır. Hamidonun evlatlarına böylesi yaraşır. Cesareti ile dirayeti ile tüm ülkeye örnek olmuş bedelini de ailesi ile birlikte canını vererek ödemiş bir kahramandır. Turgut Özal'ın hemşerilerine de böylesi yakışır. O Özal ki 12 Eylül7dün ardından bir kardelen çiçeği gibi milletin umudu olarak ortaya çıkmış, Türkiye'yi yepyeni bir döneme taşımıştır. Özal ne diyordu Büyük Türkiye diyordu, başkanlık sistemine geçmemiz gerek diyordu. Biz de bugün aynı şeyleri söylüyoruz. Yeni Türkiye yeni Anayasa Başkanlık Sistemi, Çözüm Süreci diyoruz. Malatya'nın bize armağan ettiği tüm kazanımlara sahip çıkıyoruz.
TÜRKİYE'NİN GELEBİLDİĞİ SON NOKTA BURASI DAHA İLERİ GİDEMİYOR PATİNAJ YAPIYORUZ
Dün Özal'a diktatör diyerek Özal'a tek adam heveslisi diyerek iftira atanlar bugün aynısını bana söylüyorlar. İnanın değişen hiç bir şey yok. O zamanın gazete arşivlerini getirttim baktım inanın aynı şeyi söylemişler. Özal'ı cumhurbaşkanı seçtirmeemk için tüm kirli yöntemleri 2007 yılında bizim adayımız Abdullah Bey'e aynen uyguladılar. Biz milletimizn desteği ile bu engeli aştık. Bir daha bu yola tevessül edemesinler diye Cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesinin yolunu açtık. Bu kadar insan bu desteği Ankara'da yan gelip yatsın, sadece imza atsın diye vermedi. Biz de koşturan, terleyen, farklı bir cumhurbaşkanı olacağımızı zaten peşinen söylemiş bu taahhütle de oy istemiştik. Türkiye'nin hızla gerçekleştirmesi gereken hedefler vardı, Malatya'nın hedefleri ihtiyaçları vardı. Mevcut sistemin Türkiye'nin getirdiği yer burası daha da ileri gidemiyoruz. Sürekli patinaj yapıyoruz. Sürekli patinaj yapan araba için harcanan güç israftır. Bunun için yeni anayasa şarttır ileri gidebilmek için başkanlık sistemidir. Bu sistem bizim kadim devlet geleneğimizin gereğidir.
BUNLAR KENDİ TARİHLERİNDEN MEDENİYETLERİNDEN HABERSİZ
Artık çalışmalarımızı Beştepe'deki yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda milletin evinde yürütüyoruz. Resmi kabul ve törenlerimizi orada yapıyoruz. Hedef 50 bin muhtarla milletin evinde bir araya gelmek. Şu ana kadar 2 muhtar toplantısı yaptım. Halkımızın temsilen onları oraya alıyoruz, almaya devam edeceğiz. Bu törenlerde Cumhurbaşkanlığı forsunda yer alan tarihteki 16 Türk devletini o dönemin kıyafetleriyle temsil eden birer askerimiz de yer alıyor. Birileri kendi aklınca bunu alaya alıyor dalga geçiyor. Tabi ben görevimiz gereği dünyanın dört bir yanına gittim resmi törenleri gördüm. Pek çoğunda tarihlerini ifade eden sembolük ifadelerle karşılaştım. Bunları da gayet memnuniyetle ilgi ile takip ettik. Biz kendi tarihimizi kendi kültürümüzü kendi mirasımızı bu şekilde sembolik olarak törenlere dahil ettiğimizde bundan neden rahatsız oluyorlar. Çünkü bunlar kendi tarihlerinden medeniyetlerinden habersiz hatta utanıyorlar. Biz milletimizle iftihar ediyor milletimizle yaşıyor medeniyetimizle gurur duyuyoruz. Bunu da her yerde göstermekten asla imtina etmiyoruz etmeyeceğiz.
MİLLET NE DERSE O OLACAK
Kafa bu olunca biz başkanlık sistemi deyince onlar padişahlık sistemi diye mukabele ediyorlar. Kendi kurdukları vesayet düzeni ile yönetmeye alışmışlar. Biz milli irade egemenlik milletindir deyince rahatsız oluyorlar. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil mi sadece Meclis'in duvarına yazılsın diye egemenlik kayıtsız şartsız milletin denmedi. İşte egemenlik burada. Bu meydan ne derse o olacak. Şimdi ben buradan sesleniyorum. Millet evet diyorsa bitmiştir, hayır diyorsa yine bitmiştir.
BAK BURADAKİLER MASKE TAKMIYOR
6-7-8 Ekim olaylarında birileri çıkıp sokağa dökülün dedi. Döküldüler mi sokağa evet. Terör örgütü ile sokakları yaktılar mı her yeri yaktılar mı? Bunlar benim Kürt vatandaşlarımı da istismar ediyorlar. Bunlar benim Kürt kardeşlerimin temsilcileri olamaz. Sokakları kazdılar oraları kazmak suretiyle oraları işlemez hale getirdiler. Çok büyük yolsuzluklar oldu. Suratında maskeler neden suratını örtüyorsun. Terörist değilsen suratını aç. Özgürlük diyorsan işte özgürlük meydanı burası. Buradakiler maske ile dolaşmıyorlar. Alnı ak, yüzü ak bu şekilde buradalar. Bakıyorsun bir kısmı etek giymiş. Niye etek giyiyorsun yahu. Bunlar hanımlara da hakaret ediyorlar. Bunların durumu bu. Onlar ne yaparsa yapsın inanıyorum ki İç Güvenlik Paketi kısa sürede Meclis'ten geçecek. Bunlar kaostan, krizden, çekişmeden, kavgadan, darbeden besleniyorlar. Onun için de başkanlık sistemini istemiyorlar. Çünkü o sistemde istikrar var, güven var, başkanlık sisteminde kabus ortamını yakalayamayacaklar. Yapılan iş milletin menfaatinedir. Bunlar buna karşı çıkıyorsa demekki doğru yoldayız. Biz ülkemiz için milletimiz için Türkiye'nin 2023, 2053, 2071 vizyonu için ne gerekiyorsa onu yapıyoruz.
7 HAZİRAN TÜRKİYE İÇİN MİLAT OLACAKTIR
Bütün bu adımlarla beraber dün yapılmayanların eksik bırakılanların yanlış yapılanların faturasını son 12 yıldır hep birlikte ödüyoruz. Bugün bunları yapmaya, çocuklarımızın torunlarımızın gelecek nesillerin bekası için mecburuz. Geçmişte Özal başta olmak üzere pek çok kişi bu gerçeği görmüştü. Onların gücü buna yetmemiş veya ömürleri kafi gelmemişti. Biz milletimizden aldığımız güç ve destekle bunu başarabileceğimize inanıyorum. 7 Haziran inşallah Türkiye için bir milat olacaktır. 10 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı'nı kendi seçen Türkiye'nin 7 Haziran'da kendi anayasasını yapabileceği Başkanlık Sistemi'ne geçebilecek bir iklimi yakalayacağına inanıyorum. Malatya ülkemizin tüm renklerini bünyesinde barındıran bir şehrimiz. Malatya'nın ortaya koyduğu kardeşlik görüntüsü herkese örnek olmalı. Biz bu iklimin doğu ve güneydoğu başta olmak üzere tüm Türkiye'ye hakim olması için çözüm sürecini başlattık. Çözüm sürecinin sadece ülkemizin milletimizin buna ihtiyacı olduğunu gördüğümüz için projelendirip başlattık. Projenin asıl muhatabı ülkemizin, milletimizin tamamıdır. Milletimizi üzecek, hakkına hukukuna halel getirecek hiç bir işin içinde olmadık olmayız. Şehitlerimizin hatıralarını, gazilerimizi ve ailelerini yaralayacak hiç bir adım atmadık atmayız. Amacımız bu millete çok büyük zarar vermiş bu sancıyı dindirmektir. Bunu da aklıselim olarak çözmek istiyoruz.
BANA BUGÜN OLANLAR YARIN BAŞKASINA OLACAK
Bunların ucu kendilerine dokunduğunda bunlar rahatsız oldular. Bundan sonra süreç çok farklı gelişecek. Gelişmeler, uzantılar, ismi geçenlerin bir kısmı medya mensubu, bir kısmı siyaset, bir kısmı kendini gizleyen ve daha önce güvenlik teşkilatımızın içinde bulunanlar. Bunlar dürüst olsa kaçıp gitmezlerdi bu ülkede dururlar ve mücadelelerini sürdürürlerdi. Şimdi yurt dışına giderek ulusal güvenliğimizi oradan tehdit etmeye çalışıyorlar. Bizim aslında ulusal mücadeleyi vermemizi gerektirir. Bugün bana olan şeyler yarın bir başkasına olacaktır. Geçmişte Sayın Baykal'a olan da aslında budur. Ben bunu defalarca söylememe rağmen kale alınmadı. Ben bulsam bunu savcılığa teslim ederdim. Bu bir ufuk meselesidir. Bu mühendislik olayı böyle yapıldı Sayın Baykal gönderildi yerine başkası geldi. Benzer şeyler yine yapılacaktır. Bunlar çıkar odaklıdır menfaat odaklıdır. Bunlar ülkenin menfaatlerini düşünmeyeceklerdir. Ne yazı kki ulusal medya bu konuda bir işbirliğinin içinde yer almıyorlar. Bu iş onlara vurduğunda onlar da hop oturup hop kalkacaklardır. Ben bunu görüyorum. Seslerinin çıkmayışı şantajdandır, montajdandır.
ENDİŞEM OLSA BİRİLERİ GİBİ KAÇARDIM
Benim kızımla alakalı böyle bir şey söz konusu değil. Oğlumla ilgili böyle birşey asla söz konusu değil. Bu konuyla ilgili bunların hepsi uydurmadır. Böyle bir şey olamaz. Tedbirler benim can güvenliği ile ilgili ailemle ilgili devletin vermiş olduğu bir tedbir var. Bu tedbirler de güvenlikle ilgili tedbirlerdir. Şimdi kalksa Aysun'u tehdit etseler o da bize müracaat etse biz de hemen gereğini yapıyoruz. Güvenliğin istihbaratın tedbir politikası vardır. Gerekirse elemanları falan değiştirir. Endişem olsaydı ben de birileri gibi bu işleri bırakıp bir yerlere kaçmam lazımdı.
Bütün mesele halkımızın vatandaşlarımızın başta Kürt vatandaşlarımız olmak üzere çözüm sürecine karşı çıkanlara prim vermemeliyiz. Sağlam, dik durursak ülke beklediği huzuru çok daha kısa sürede yakalayacaktır.