RÖPORTAJ BİLE VERDİLER
Bu arada telefonla Hürriyet ve Radikal'e röportaj veren teröristler, savcıyı vurmadan dakikalar önce ise PKK'nın kanalı olarak bilinen Med Nuçe TV'ye canlı bağlantı yaptı. Bu bağlantıda bile terör eylemini sonlandıracaklarını söyleyen iki kanlı terörist, dakikalar sonra ise aralarında Ümit Kocasakal ve Sami Elvan'ın da bulunduğu müzakere ekibinin çabaları ile Sami Elvan'ın odaya gelmesini kabul etti ve olay, bitme noktasına getirildi. Ama bu görüşmeden dakikalar sonra 20.24'te savcıyı üçü kafasından ikisi göğsünden beş kurşunla vuran iki terörist, dışarıya da "Berkin'in intikamını aldık. Gelin savcınızı alın" diye bağırdı. Bunun üzerine operasyon başladı ve iki terörist öldürüldü. Katillerin gün boyunca yurt dışı ve yurt içinden bazı kişilerle defalarca telefonla görüştüğü ve SMS ile mesajlaştığı da tespit edildi.
TELEFONLARI HİÇ SUSMADI
Teröristlerin röportaj bile yapmasına göz yuman emniyet, bu sayede ölüm emrinin yurt dışından geldiğini tespit etti. Operasyonda teröristlerin isteği ile arabulucu olarak yer alan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal da TAKVİM'e yaptığı açıklamada, "Aslında görüşmeler çok iyi gidiyordu. Bir noktaya kadar da olumlu olarak getirmiştik. Umutların en yüksek olduğu bir noktadaydık. Ancak ne olduysa birdenbire oldu ve görüşmeler koptu" diyerek teröristlerin kesin bir talimat aldığı ihtimalini güçlendirdi.
Başbakan Davutoğlu'nun, "Önemli sonuçlar ortaya çıkacak ama zamanı gelince paylaşacağız. 6 saat süresince yapılan telefon görüşmeleri var, bu ağı tespit ediyoruz, talimatların nereden geldiğini ortaya çıkaracağız" diyerek teröristlerin yurt dışı bağlantısı olabileceğini vurguladı.
TERZİDE ÇALIŞARAK OKUMUŞTU
Şehit savcı Mehmet Selim Kiraz, farklı kültürlerin barış içinde yaşadığı Siirt'te 1969'da doğdu. Onu tanıyanlara göre doğduğu şehrin ruhunu taşıyordu. Alçakgönüllü, iyi huylu biriydi. Hayatı ise mücadeleyle geçti. Ailesi 40 yıl önce Siirt'ten Mersin'e göç etmişti. Mersin Adliyesi'nde katiplik yapan baba Hakkı Kiraz, memur maaşıyla 6 çocuğunun geçimini sağlamakta zorlanıyordu.
KENDİ İSTEĞİYLE
Ailenin tek erkek çocuğu olan Mehmet Selim de masraflarını çıkarabilmek için terzide çalıştı. Şehit Savcı Mersin İmam Hatip Lisesi'ni bitirdikten sonra Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazandı. Yatay geçişle İstanbul Üniversitesi'ni kazandı. Okulu bitirdikten sonra Erzincan'a atandı. 2010'da ise İstanbul Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Savcılığı'nda görevlendirildi. 4 yıl burada çalıştıktan sonra kendi isteğiyle, geçen yaz kararnamesinde İstanbul Adalet Sarayı'na atandı. Savcı Kiraz'ın eşi Yasemin Kiraz da aynı adliyede hakimdi.
TERÖRİSTİN VERDİĞİ SUYU BİLE İÇMEDİ
Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın kendisini 8 saat boyunca rehin alan iki teröristin verdiği suyu bile kabul etmeyip içmediği ortaya çıktı. Bu bilgiyi bizzat PKK'nın kanalı olarak bilinen Med Nuçe TV'ye telefonla bağlanan teröristlerden biri verdi. Hain saldırı sırasında canlı yayına bağlanan terörist savcı ile ilgili olarak "Savcının herhangi bir şeyi yok. Su var burada. Su ihtiyacını karşılayabileceğimizi söyledik. Ama kabul etmedi" ifadelerini kullandı.
MUHALEFETE TEPKİ
Türkiye dün kalleş saldırı sonrası şehit olan Savcı Mehmet Selim Kiraz'a ağladı. Yüzbinler onu uğurladı. Ancak İstanbul'daki törene CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli katılmadı. Kılıçdaroğlu dün akşam saatlerinde Şehit Savcı'nın evine taziye ziyaretinde bulundu.
BABAYA MEYDAN DAYAĞI
Kanlı saldırıyı düzenleyen terörist Şafak Yayla ve ailesinin profili de hayli dikkat çekiciydi. 24 yaşındaki terörist, 3 çocuklu Aysel ve Şinasi Yayla çiftinin en küçük oğlu olarak dünyaya geldi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne dereceyle girdi.
3'Ü DE TERÖRİST
Ağabeyleri aracılığıyla terör örgütüne katıldı. Kardeşlerin en büyüğü Mehmet Yayla da 2013'te silah yüklü botta yakalanınca 7 yıla mahkum edildi. Yine terör örgütü üyesi olan diğer kardeş Bulut Yayla da Yunanistan'da yakalanıp tutuklandı. Öte yandan Zonguldak'ta madende çalışan baba Şinasi Yayla, emekli olduktan sonra eşiyle birlikte Giresun'a yerleşti. Baba Şinasi Yayla dün oğlunun cenazesini almak için Giresun'dan Trabzon'a gitti. Ancak sarhoş olduğu iddiasıyla uçağa alınmadı. "Ben Şafak Yayla'nın babasıyım" diye bağıran Şinasi Yayla, vatandaşlar tarafından dövüldü.
