"CEMAAT 'HÜKÜMETİ DEVİRECEĞİM' DEDİ"
Cemaat kendi içinde "Hükümeti devireceğim" dedi. Sadece kendisine değil, bir takım kurumlara, destek aldığı yerlere de gitti, anlattı bunu. Hareketler de çok açık bunu gösteriyor. Hatta bazı çevreler de bunu çok aleni söylediler. Bunu herkes de biliyor. Şimdi böyle bir olaya kalkışan Cemaat'in yargı içerisindeki adamları ne konumdaydı? Yüksek yargıdakiler ne durumdaydı? HSYK'dakiler, TSK'dakiler ve emniyettekiler ne durumdaydı? Nasıl bir halet-i ruhiye içerisindelerdi? Gerçekten başarıya doğru giden yolda bazı aksilikler olmasaydı, bazı tesadüfler olmasaydı ki bence başaracaklardı; çok küçük nüanslarla kaçırdılar bu fırsatı. Onlara göre de yüzde yüz başarılacaktı. O zaman diğer kurumdakiler neler yapacaklardı?
"HUKUK KATLİAMI YAPACAKLARDI"
Şu çok açık ki, inanılmaz derecede bir hukuk kullanılarak, mahkemeler kullanılarak katliamı yapacaklardı. Katliam derken, sorgusuz sualsiz herkesi içeri tıkacaklardı. Hala anayasanın var olduğu, herkesin açıkta olduğu bir ortamda şu yaşadığımız özel yetkili mahkemede hukuksuzluklara bakarsanız, gücü ele geçirdikleri zaman yapacaklarının sınırı olmazdı. Yani herkes istediği istinatta bulundu. Herkesi istediği şekilde suçladı. Herkes hakkında istediği şekilde sahte delil uydurdu. O delillerin bütün saçmalıkları, sahteliği ortaya çıkmasına rağmen "Hayır, ben bunları yine değerli kabul ediyorum" dedi.
"GÜLEN TÜRKİYE'YE GELMEZ"
Fetullah Gülen, Türkiye'ye gelmemek için her şeyi yapar, gelmez. Amerikan mevzuatına göre iade kuralları çok ağır, şartları çok ağır. İkincisi siyasi suçlu gibi gözükür şu anda, daha kriminal suçlar çok iyi ortaya çıkarılamadı. Ondan sonra bir iade sorunu vardır. Üçüncüsü kendileri buraya gelmemek adına her türlü manevrayı yaparlar. Eğer Amerika iade etmeye kalkacak olsa, başka bir uygun liman bulmaya çalışırlar ve o tip yerlere sığınırlar diye düşünüyorum. Buraya gelmemek uğruna her şeyi yapacakları kanaatindeyim. Gelmezler; keşke gelip hesap verseler.