Hristiyan Demokrat aileye mensup CDH'den 2009'da Brüksel parlamentosuna girerek Belçika ve Avrupa'nın başörtülü ilk milletvekili olan Mahinur Özdemir, hakkındaki ihraç kararını AA muhabirine değerlendirdi.
1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını reddettiği için partisinin etik komitesince alınan ihraç kararının haksız olduğunu belirten Özdemir, "Belçika hükümeti 'soykırımın hukuki bir kavram olduğunu ve bunun 1915 olaylarını kapsamadığını' kabul ediyor. Partime bunu hatırlattım. Buna rağmen 'Ermeni soykırımını kabul ettiğim' yönünde bir belge imzalamamı istediler. İhraçla tehdit ettiler. Dik durdum ve bunu kabul etmeyeceğimi söyledim" dedi.
1915 OLAYLARI BAHANE
Özdemir, ihraç kararında 1915 olaylarına ilişkin tutumunun bir tür bahane olarak olarak kullanıldığını belirtti ve şöyle devam etti:
"İki yıldır görevde olan Genel Başkan Benoit Lutgen geçen yılki seçimlerde Brüksel'de en fazla oy alan beşinci milletvekili olmama rağmen bana parti içerisinde görünür bir pozisyon vermemiş, komisyon başkanlığı talebimi reddetmişti. Başörtümden dolayı rahatsızlık duyduğunu biliyordum. Aldıkları karar beni bir şekilde ihraç etmek istediklerinin ve bunda başörtümün de bir etkisi olduğunun bir göstergesi. Bu olay (ihraç için) bir şekilde bahane oldu."
Bağımsız milletvekili olarak Brüksellilerin hizmetinde olacağını belirten Özdemir, "Dünyadaki haksızlıkları hukuksuzlukları parlamentoda dile getirmeye, ayrımcılıkla, yoksullukla ve işsizlikle mücadele konularını parlamentoya taşımaya devam edeceğini" söyledi.
İMZA KAMPANYASI BAŞLATILDI
CDH partisinin Özdemir'i ihraç etmesine yoğun tepki gelirken, bu kararın geri alınması için imza kampanyası başlatıldı.
Sosyal medyada "Hepimiz Mahinur Özdemir'iz" ve "Biz de CDH partisini gönlümüzden ihraç ettik" mesajları hızla yayılırken partinin genel merkezi önünde bugün bazı sivil toplum örgütlerince protesto eylemi yapılacağı açıklandı.
