Kalın'ın açıklamasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Kaynak ülkelerin sorunu kaynağında tespit edip burada sorunu çözmesi daha doğru olur. Sorun bize yansımadan orada çözülebilir, bu önlemleri almadan Türkiye'ye geçişe izin veriyorsunuz ithamları kabul edilemez.
"KİMİN DAİŞ'TEN PETROL ALDIĞINI BİLİYORUZ"
Kendi ulusal kaynaklarımız açısından ifade etmek gerekirse bütün sınır bölgelerinde 50 bine yakın görevli sınır güvenliğini sağlamaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanımıza itham edilen açıklamalara da değinmek isterim. Bu konuda pek çok açıklama yapıldı bu iddiaların gerçeklerle ilgisi olmadığı açıkça ortaya çıktı. Maalesef merkezinde DAİŞ olan bir propaganda savaşı ile karşı karşıyayız. Kimlerin DAİŞ'den petrol aldığını açıkça görüyoruz. Yaptırım listelerinde bu isimleri görüyoruz. Bu detayların hepsi bizim elimizde var. Hangi ülke DAİŞ'den petrol alıyor bizim elimizde var bu trafiğin Esed rejimi ile yürütüldüğü ortada.
IRAK'TAKİ TÜRK ASKERLERİ
2014 yılından beri TSK Irak güçlerine eğitim vermektedir. Bununla ilgili Sayın Başbakanımız mevkidaşına bir mektup gönderdi. İlgili birimlerimiz bu konuyu takip ediyor. Bizim Irak'ın toprak bütünlüğünden yana tavrı nettir. Bu nedenle Irak hükümeti ile yakın temasta olduk. Burada temel mesele DAİŞ konusunda kararlı bir tutumun sergilenmesi ve gerekli desteğin verilmesidir.
Biz baştan beri terörün her türüne ve her şekline karşı olduğumuzu açık bir şekilde ifade ettik. Burada bir grup terör örgütünü 'bunlar kötüdür', bir grup terör örgütünü 'bunlar iyidir' diye ayırıp buradan hareketle bir politika üretmek yanlıştır. Siyaseten de yanlıştır, ahlaken de yanlıştır. Biz DAİŞ konusunda gösterdiğimiz hassasiyeti, DAİŞ ile mücadele konusunda gösterdiğimiz kararlılığın aynısını mesela PKK ile mücadele konusunda da dünya kamuoyundan bekliyoruz.
Son zamanlarda Paris saldırıları sonrası Batı'da yükselişe geçen ırkçılık yaklaşımlarıdır, İslamın terörle bir ilgisi yoktur. Terör faliyetlerini İslam ile özdeşleştirmek gerçekle bağdaşmaz.