Libya'ya 2011 yılında yapılan müdahaleyle ilgili yorumunda Obama, başkanlığı dönemindeki en kötü hatayı, "Libya'da (Kaddafi'nin devrilmesinden) sonraki gün için plan yapmakta başarısız olmamızdı." şeklinde nitelendirdi.
"Libya müdahalesi sonrası için daha fazlasını yapabilirdik." ifadelerini kullanan Obama, Kaddafi sonrasına hazırlıksız girildiğini bir bakıma "itiraf" etmiş oldu.
Geçen ay Atlantic dergisinde yayımlanan özel mülakatında da Libya hakkındaki görüşlerini dile getiren Obama, bazı AB liderlerini "dikkat dağıtıcı olmakla" itham etmiş, Libya'daki kaosun ortaya çıkmasında bu ülkelerin de payı olduğunu ima etmişti.
Libya operasyonunun ardından ülkenin kaosa girmesiyle ilgili bu açıklamasının ardından Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Ned Price, Obama'nın İngiltere Başbakanı David Cameron ve dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy'yi hedef alan sözlerine "açıklık getirmiş" ve her iki ülkenin de "ABD'nin güçlü müttefikleri olduğunu" vurgulamıştı.
Kaddafi'nin devrilmesinin ardından Libya'daki istikrarsızlık halen devam ederken DAEŞ'in ülkenin belli bölgelerindeki etkinliğinin arttığı değerlendirmesi yapılıyor.
Obama, mülakatında ayrıca, başkanlığı dönemindeki en önemli başarısının 2008 yılındaki büyük ekonomik krizden ülkeyi çıkarmak olduğunu düşündüğünü kaydetti.
"Obamacare" olarak da bilinen "sağlık reformunun" kabul edildiği günün başkanlığındaki en iyi günü olduğunu ifade eden Obama, en kötü gününün ise 2012 yılında Sandy Hook İlkokulundaki katliamdan sonra bölgeye yapacağı ziyaret günü olduğunu belirtti.
