CUMHURBAŞKANI BAŞDANIŞMANI ŞEREF MALKOÇ: İstikrar ve devletteki işleyiş açısından başkanlık sisteminin uygun olduğunu Fransa'daki gelişme ile bir kez daha gördük. Ülkemizde yaşanan tecrübeler açısından başkanlık sistemin uygun olacağı daha açık. Rahmetli Turgut Özal, Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş, Süleyman Demirel yönetimdeki deneyimlerinden sonra başkanlık sistemini önermişti. Eğer başkanlık sistemi uygulansaydı siyasi istikrarsızlıklar, darbeler, muhtıralar olmayacaktı. Cumhuriyetin kurulmasından bu yana ortalama 14 ayda bir hükümet değişmiş. Bu da sistemin yürümediğini gösteriyor. Başkanlık sistemi olsaydı şimdi milli gelirimiz 20-25 bin dolar düzeyinde olurdu.
TBMM ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA ŞENTOP: Biz uzun süredir baştanlık sistemini savunuyoruz. Parlamenter sistem İngiltere gibi monarşilerin, krallıkların olduğu bir sistem. Fransa parlamenter sistemi yürütemedi. Ara formül olarak düşünüldü. Doğrusu başkanlık sistemi. Bir ülkede Cumhurbaşkanı ile veya başkanla bir hükümetin, başbakanın iki ayrı otorite olarak bulunmasına gerek yok. Bizim önerdiğimiz model cumhurbaşkanı ile başbakanlık makamını birleştiriyor.
TBMM ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA: Günümüzün küresel rekabete dayalı karmaşık sorunlarının çok başlı yapılarla aşılmasının zor. Adına ne derseniz deyin yürütme organının işlevselliği rasyonel bir tek başlılığa bağlıdır. Terör, bürokratik oligarşi, karar verememe, zaman kaybetme gibi sorunlar etkin bir karar ve icra mekanizmasının oluşturulması ile ancak çözülebilir. Bu tanımlama, rasyonelleştirilmiş başkanlık sistemi adresini gösteriyor. AK Parti'nin başkanlık sistemi tercihi, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande'ın boğuştuğu sorunlar içinde oluşturduğu yeni düşüncesiyle de teyit ediliyor.
İSTANBUL MİLLETVEKİLİ BURHAN KUZU: Aklın yolu bir. İdeal olan başkanlık sistemidir. Sorunları en az olan model tam başkanlıktır. İki başlılığı gideren o. Ama bizim durumumuzda geçiş dönemi, alıştırma dönemi için yarı başkanlık düşünülebilir.
SABAH