Bahçeli: İdam cezası Meclis'e hemen getirilmeli

Grup toplantısında konuşan Bahçeli, "Avrupa Parlamentosu madem idam cezasını istemiyor, bunu ilişkilerin sonlandırılması için bahane görüyor, o zaman yarından tezi yok, AK Parti idam cezasıyla ilgili kanun teklifini TBMM'ye taşımalıdır." dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :29 Kasım 2016 , 00:00 Güncelleme Tarihi :29 Kasım 2016 , 11:35
Bahçeli: İdam cezası Meclis’e hemen getirilmeli

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada "Avrupa Parlamentosu madem idam cezasını istemiyor, bunu ilişkilerin sonlandırılması için bahane görüyor, o zaman yarından tezi yok, AKPidam cezasıyla ilgili kanun teklifini TBMM'ye taşımalıdır." dedi.

Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şöyle:

"Ülkemiz birçok cepheden saldırıya uğrayıp siyasi ve ekonomik operasyonları birbirini kollarken, bunlara set çekmek öncelikli görevdir. Düşmanları güldürmeyeceğiz, hainleri sevindirmeyeceğiz, ülkülerimizden dönmeyeceğiz.Ekonomik dengelerle oynanarak, sıcak para kozu kullanarak Türkiye köşeye sıkıştırılmak istenmektedir. Hevesleri kursaklarında kalan hıyanet odakları son günlerde nabız yoklamaktadır. Biz bunun bir benzerini 2000-2001 yıllarında yaşamıştık. Bir gecede faiz ve döviz fırlamıştı. Yaşanan ekonomik kriz yıllardır peşimizi bırakmadı. Türkiye'nin bağımsız ve dik duruşundan ürperen sıcak para lobisi ülkemizi terbiye etmeye zorladı. Aynı oyun, aynı tertip şimdi yeniden tedavüldedir. Hükümet kaybetsin de nasıl kaybederse kaybetsin mantığı içinde değiliz.

KAYMAK TABAKA FEDAKARLIK YAPSIN
Ekonomi alarm vermektedir, tedbir almak lazımdır. Merkez Bankası üç ayaklı bir strateji geliştirmiştir. Zorunlu karşılıklar düşürülmüştür, ihracatçıların kredilerinde döviz yerine TL ile ödeme imkanı ve faiz artışıdır. Türkiye ekonomisinin gerek duyduğu reformları hayata geçirerek kriz severleri şaşkına çevirebiliriz. Kaymak tabaka irade gösterip fedakarlık yapsın, bankalar daha az kar etsin ve harekete geçsinler. Ekonomideki sorunlar hepimizi ilgilendirmektedir. Türkiye ekonomisinin kırılgan bünyesini tedavi etmek tek seçenektir. Küresel sermaye Türkiye'nin siyasi barometresine odaklanmıştır. Pes etmeyeceğiz. Türk lirasının kullanım alanı genişletilmeli, milli paramızın namusunu müdafaa etmeliyiz. Türk lirası Türk milletinin direncidir. Hükümet aldığı kararları daha derinleştirmelidir. Kararlı durursak hep birlikte bir millet, devlet olduğumuzu unutmazsak helal lokmamızı gasp etmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.

TÜRKİYE MEŞRU MÜDAFASINI YAPMAKTADIR
Askeri operasyonlarımız yalnızca milli güvenliğimizi sağlamaya yöneliktir. Türk milleti ağır bedeller ödemektedir. Terörle mücadele Türkiye için geri dönüşü olmayan bir süreçtir. Bu süreçte ya istiklal ya ölüm demekten başka süreç yoktur. Türkiye Cumhuriyeti bağımsız bir devlettir. Bağımsızlığımızda gözü olanlarını gözünü çıkarmayı biliriz. Mazisi katliam olan ülkelerden öğrenecek hiçbir şeyimiz yoktur. Türkiye meşru müdafasını yapmaktadır. Bundan hoşlanmayan varsa kendi meselesidir. Sincar yeni bir Kandil olarak sivrilmektedir. Bölge her şeye gebedir, teröristler çevremizde kol gezmektedir. Fırat Kalkanı Operasyonu'nda 18 vatandaşımız şehit olmuştur. Türkiye tehditleri yerinde yok etmek için olağanüstü bir çaba sarf ediyor. Biz dualarımızla mehmetçiğin arkasındayız.

AK PARTİ İDAM TEKLİFİNİ MECLİS'E GETİRSİN
AP yozlaşmış niyetini tekrar göstermiş aldığı karar tarihe kara bir leke olarak geçmiştir. 15 Temmuz'da Türkiye'yi görmeyen çarpık Avrupa zihniyeti tekrar ortaya çıkmıştır. Bu sakat karar AB'nin yanlı tavrını yeniden dışa vurmuştur. AP'de kabul edilen tasarıda OHAL uygulaması eleştirilmiştir. İdam yasallaştığında katılım süreci askıya alınacak demiştir. Bu bir tehdittir. Yarından tezi yok AK Parti idam teklifini Meclise taşımalı. El mi yaman bey mi yaman gösterelim.Türkiye'nin kukla devlet olmadığını ispat edelim. AP OHAL'i eleştirirken hiç utanmıyor mu?

TÜRKİYE SONUNA KADAR HAKLI
Türkiye AB karşısındaki tutumuyla yerden göğe kadar haklıdır. Şartlar oluşursa kapıları açıp gelen gelir, giden gider dememiz hakkımızdır. Ensar olmanın vakarına bu yakışmayacaktır ancak insanların seyahat özgürlüğünü de engelleyemeyiz. Türkiye, AB'nin bekçisi toplama kampı değildir. İlişkiler dibe vurduysa bunun sorumlusu Türkiye değildir. Bizi onurlu ve eşit üye kabul ederlerse diyecek bir şeyimiz yok. İmtiyazlı ortaklığa da karnımız toktur."