Petrolün yerini gaz alacak

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, "Türkiye İnovasyon Haftası” programında yaptığı konuşmada dünyadaki ticaret yollarının değişeceğinden ve petrolün yerini gaz merkezli bir stratejinin alacağından bahsetti.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :09 Aralık 2016 , 00:00 Güncelleme Tarihi :09 Aralık 2016 , 12:04
Petrolün yerini gaz alacak

İÇİNDEKİLER

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye İnovasyon Haftası" programında konuşma yaptı.

Bakan Albayrak'ın açıklamaları şöyle:

KONU TÜRKİYE İSE ÇOK FAZLA ÇALIŞMALIYIZ
İnovasyon çerçevesi içerisinde artık eskisinden daha hızlı aradaki farkı kapatma şansımız var. İki şeye ihtiyacımız var. Bir tanesi özgüven. Tabi bu da sizi farklı bir iklime sürüklememeli. Hakikaten sahip olduklarınızı daha güçlü kılacaksa, bu çerçevede bakmak lazım. İkincisi, çok çalışmak. Hayattaki hiçbir şey çok çalışmadan olmuyor. Yeni nesilde gördüğüm tehdit unsuru oluşturanlardan biriside o: Bir fikir bulsam ve köşeyi dönsem. Hangi konuyla ilgili çalışırsak çalışalım çok çalışmamız lazım. Hele de konu Türkiye ise bu rekabet ikliminde her zamankinden çok daha fazla çalışmamız lazım. Türkiye'deki ekonomik ve siyasi iklim çok farklı testlerden geçti. Bunun sonuncusunu işte 15 Temmuz'da yaşadık. 80 milyon olarak içeride ve dışarıda çok büyük bir tecrübe edindik. Gençlere özellikle seslenmek istiyorum. Günümüzün en büyük katma değeri bilgiye ulaşmada kolaylıksa bir diğer zorlukta o bilginin sahihliği. Yeteri kadar bilgi sahibi olup olmadığımız önemli. Eskisinden daha kolay artık. Çok hızlı bir şekilde bilgiye ulaştığımız bir dönemde bugünü ve yarını çok doğru okumanız lazım.

10 SENE SONRA DÜNYANIN EN GÜÇLÜ İKİ EKONOMİSİ ÇİN VE HİNDİSTAN OLACAK
Türkiye yeni kuralların koyulduğu, yeni güç merkezlerin oluştuğu bir yüzyılda büyük bir mücadele içinde. 15 Temmuz'da yaşadığımız gibi bir var olma mücadelesi. Türkiye'de yıllarca bize öğretilenlerin aslında farklı olduğunu öğrendik. Bu küresel mücadele içinde ayakta kalabilmek için öncelikli çok güçlü olmamız lazım. Her anlamda çok çalışmamız lazım. Aradaki farkı kapatacak hikayede inovasyondan geçiyor. Bu konuda söylenecek çok fazla söz var. Burada çok net bir şekilde söylemeliyim: Dünyada ekonomik zenginliğin her geçen gün doğuya kaydığı bir süreçten geçiyoruz. Doğu coğrafyası karşımıza çıkıyor. 10 sene sonra 2020'lerde dünyada en güçlü iki ekonomi (benim şahsi tespitim değil) sadece Çin ve Hindistan GSMH toplamı G7 ülkelerini geçiyor. İki ülke dünyanın yarısı olacak olan G7'yi geçecekse burada başka bir şey var.

PETROLÜN YERİNİ GAZ ALACAK
Bu çerçevede dünyadaki ticaret yollarının (20. yüzyıldaki petrol merkezli politikayı gaz merkezli bir strateji alacak) değişeceği farklı bir yüzyıl olacak. Onun için şu tespiti yapmalıyım. Kritik olan şu: bu yüzyılda bu nesle tespit noktasında söylediğim şu: Son yüzyıla baktığımızda 2000 sonrası jenerasyon, bu süreçte son yüzyılın en kritik nesli. Yani karşımda bu yüzyıl içerisinde bu ülkenin istikametinde kritik dönemlerde Türkiye'yi muasır medeniyet seviyesine geçirecek en kritik nesil. Başkaları var ya onlar sizi küçük görmeye, sizi demoralize etmeye çalışsa da sakın kulak asmayın. Dünyadaki pek çok gelişmiş medeniyetin insan haklarını dahi uygulamadığı bir dönemde hayvan haklarının ne kadar yük taşıması gerektiğini bitkilere canlılara ne kadar sorumlulukla hareket edilmesi gerektiğini bilen bir neslin torunlarıyız. Her anlamda dünyaya intizam vermiş bir kültürün torunlarıysak yarınımızı bu konsept üzerine oturtacağız. İşte bunu yıkamadıklarının en güzel örneği 15 Temmuz. Özellikle on yıllarca gelen süreçte, içeride ve dışarıda oynanan oyunlar ortaya çıkıyor. Halının altında neler çıkıyor? İşte halının altını kaldırdıkça kıyamet kopuyor. Her türlü sorun üzerinde ülkemizi en üst mertebeye koyarak milli duruşun bu topraklardan olmak ve bu topraklara minnet duyarak bu noktada sadece alın teri değil akıl terini de bu kabın içine koyarak bu mücadeleyi sürdürmemiz lazım. Birileri istese de istemese de biz önümüze koyulan senaryoları artık uygulamıyoruz. Öyle güçlü bir iradeye sahip olacağız ki bu iradeyi satın alacak hiçbir para birimi üretilememiş olacak.