12 Mart muhtırası bir gün önce CIA belgelerinde

CIA tarafından erişime açılan belgelerde, 12 Mart 1971'de Türkiye'de muhtıra yapılabileceğine dair notun bir gün önceki CIA istihbarat bülteninde yer aldığı ortaya çıktı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :20 Ocak 2017 , 00:00 Güncelleme Tarihi :20 Ocak 2017 , 12:57
12 Mart muhtırası bir gün önce CIA belgelerinde

ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) tarafından internet kullanıcılarının erişimine açılan belgelerde, 12 Mart 1971 tarihinde ordunun hükümete muhtıra verebileceğine dair bilginin bir gün önce CIA istihbarat bülteninde yer aldığı ortaya çıktı.

CIA, hazırlanmasının üzerinden en az 25 yıl geçen ve gizliliği kaldırılan belgelerini internet üzerinden erişime açmıştı. Daha önce sadece Maryland'de bulunan Ulusal Arşivdeki 4 bilgisayardan erişilebilen yaklaşık 12 milyon sayfalık belge CIA'in internet sitesine yüklenmişti.

Bu belgeler arasında bulunan 11 Mart 1971 tarihli "gizli" damgalı istihbarat bülteninin "Türkiye" başlığında, dönemin Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesinin "24 saat içinde siyasi duruma müdahale edebileceği" bilgisinin yer aldığı görülüyor.

Bültenin Türkiye bölümünde şu ifadeler yer alıyor:

"Ordunun üst komuta kademesi, kötüleşen siyasi duruma doğrudan ya da sivil yönetim görünümünde 24 saat içinde müdahale edebilir. Ordunun müdahale edeceğine dair artık soru işareti bulunmuyor ancak müdahalenin şekli ne olacak..."

Bu ifadenin devamındaki satırın çıkarıldığı metin şöyle devam ediyor:

"Silahlı Kuvvetlerin ne tür özel tedbirler alması gerektiğine dair karar, Silahlı Kuvvetler komuta konseyinin dün Ankara'daki toplantısında alınacaktı."

12 MART MUHTIRASI
12 Mart 1971 cuma günü öğle saatlerinde Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç ve kuvvet komutanlarının imzaladığı muhtıra TRT aracılığıyla halka duyurulmuş, ayrıca Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, Senato ve TBMM'ye gönderilmişti. Hükümetin ve parlamentonun ülkeyi "anarşi, kardeş kavgası, sosyal ve ekonomik huzursuzluklar içine soktuğu" savunulan, bu nedenle yeni bir hükümet kurulmasının istendiği muhtırada, bunun olmaması halinde TSK'nın yönetime el koyacağı belirtilmişti.