Bahçeli, Twitter hesabından paylaşımda bulundu.
Yusuf Has Hacib'in "Bilgisiz ve dilsiz insanlar konuşamaz" dediğini aktaran Bahçeli, "Ne tuhaf, ağzı olan herkes konuşuyor." ifadesini kullandı.
Yusuf Has Hacib'in "Kara başın düşmanı kızıl dildir. Nice baş yedi ve yemektedir." sözlerini de hatırlatan Bahçeli, "Söz vardır vezirliğe, söz vardır rezilliğe götürür." değerlendirmesinde bulundu.
Haklı olunan şey karşısında susmanın cinayet, durmanın cehalet, vazgeçmenin de akli cinnet olacağına dikkati çeken Bahçeli, itibar için "ihlale tamam diyenlerin, makam için inkara kucak açanların, dünyevi çıkarlar uğruna iltimas ve ihanete çanak tutanların iflah olmayacağını" vurguladı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, şunları kaydetti:
"Konuştukları zaman mangalda kül bırakmayanlar vardır. Atarlar tutarlar, bol keseden sallarlar. Sıra icraata gelince de anında araziye uyarlar. Bu tipleri her alanda görürsünüz, her seviye ve mevkide varlıklarına şahit olursunuz. Çalımlarıyla dünyaya meydan okurlar, aslında yokturlar. Bakarsanız büyük bir dava adamı pozu verirler. Gerçekte koca bir hiçtirler. İşlettikleri dedikodu şantiyesi, kaynattıkları fitne kazanıdır. Moral yıkarlar, ara bozarlar, sahte kurtarıcılıkla tertemiz duyguları kirletirler. Çünkü kendi vicdanları kararmış, ruhları kapanmıştır. Bir kimsenin olaylara, güçlüklere ve sorunlara karşı koymasını sağlayan moraldir. Biz buna maneviyat diyoruz. Bundan mahrum olanlar engeldir. Türk siyaseti bu yaralı yüzlerden, yamalı kimliklilerden çok çekmiş, milletimiz bunların cereme ve cefasından çok bunalmıştır. Kalpleri kafalarıyla ters düşen, fikirleri fiilleriyle bağdaşmayan çarpık, çürük ve çelişki yumaklarının bedeli ağırdır."
Bir davaya baş koyanın ardına bakmayacağını, şer gürültüye pabuç bırakmayacağının altını çizen Bahçeli, bir şeye inanıldığı zaman ayakta kalınacağını bildirdi.
"MİLLET NE SÖYLÜYOR BUNA BAKILSIN"
Bahçeli, boş lafın peşine düşenin, asılsız söylentileri tırmandırıp, bunları üretip servise çıkaranın, yaymakla uğraşanın doğru iş yapmayacağını da ifade etti.
Bir toplumun başarma iradesinin, o topluluktaki en moralsiz kişinin heyecanıyla sınırlı olduğunu dile getiren Bahçeli, bu sınırın aşılmadığında bozgunun kaçınılmaz olacağını kaydetti.
Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Moral ve motivasyon kaybının dibine çökenler, sanal umut ve hedeflerle toparlanayım derken, dikkat etsinler de tamamen silinip gitmesinler. Hayırcılar toplanıyormuş, 2019'a yatırım yapıyorlarmış, 'Şu aday olsun, bu öne çıksın' diyorlarmış. Asıl millet ne söylüyor buna bakılsın. Dereyi görmeden paçayı sıvayanlar, gördükleri derenin derinliği karşısında ya boğulacak ya da sıvadıkları paçayla ortada kalacaklardır. Etme bulma dünyası. Çürük iple kuyuya inenler, bunu maharet gibi sunanlar nihayetinde düdük olur, onun bunun ağzında öterler. Bizimle uğraşıyorlardı. Üzerimizde hesap yapıp oyun oynuyorlardı. Ne oldu? Etme kulum bulursun, inileme ölürsün. Acıkan yanağından, susayan dudağından belli olurmuş."
"TEL TEL DÖKÜLENLER BİR DAHA YÜKSELEMEYECEKTİR"
Siyasi şuursuzluk içinde olanların dilinden anlaşılacağını belirten Bahçeli, ilkbaharda yeniden yeşereceğini bilen ağacın yapraklarını dökerken ağlamayacağını belirtti.
Devlet Bahçeli, paylaşımlarının devamında şu ifadeleri kullandı:
"Fakat 16 Nisan'da tel tel dökülenler bir daha yükselemeyecektir. Beyhude yere uğraşmak abestir. Koymayla kuyu suyu dolmazmış, kuyunun biraz da kendinde su olacakmış. Bunlarda olan, olacak bir şey yok. Eski defterleri karıştırıp yeni hikaye yazmak, miadı dolmuş yüzlere umut bağlamak başlanılan yere geri dönmektir ki bunun adı iflastır. Türk milleti geleceğe umutla odaklanacak, bekasına şuurla, birliğine ve beraberliğine yeminle sadık kalacaktır. Gerisi sinek vızıltısıdır. Milliyetçi ülkücü hareket dünden daha güçlü, dünden daha diri ve mücadeleci olarak milletine ve devletine hizmet edecektir. Biz varız, Türklüğün yaşaması, Türk milletinin payidarlığı için üzerimize ne düşüyorsa yapacağız. Karamsarlık hakaret, ümit haysiyettir. Yusuf Has Hacib der ki, 'Yürüyen kişi yolda yapmaz evini. Göçen kişi evde koymaz malını'. Sanıyorum anlayan anlamıştır meramımı."