Darbeci hainden kanlı emir!

15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişimi davasında savunma yapan Teğmen Ömer Faruk Göçük, Eski tuğgeneral Ahmet Bican Kırker ya da sanık eski Albay İsa Sancaklı'dan birinin "Tanklar ateş ede ede çıkacak" dediğini aktardı. Göçük, söz konusu ifadeyi sanıklardan hangisinin söylediğini hatırlayamadığını savundu.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :19 Aralık 2017 , 00:00 Güncelleme Tarihi :19 Aralık 2017 , 20:56
Darbeci hainden kanlı emir!

İÇİNDEKİLER

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 52 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülen duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, sanık eski kursiyer Teğmen Ömer Faruk Göçük, hakim karşısına çıktı.

Soruşturma aşamasında verdiği ifadeleri kabul etmeyen Göçük, mahkeme huzurunda yapacağı savunmanın esas alınmasını istedi. Göçük, sanık eski Üsteğmen Öztürk Gür'ün, tabur komutanı sanık eski Binbaşı Özkan Gürkol'un bilgisi olduğunu söyleyerek, kursiyer teğmenleri karargahın cephanelik bölgesine götürdüğünü belirtti.

Araçtan indikleri sırada Gür'ün kendilerine terör saldırısı olduğunu, bu nedenle karargahın güvenliğini sağlamak için buraya getirildiklerini söylediğini aktaran Göçük, cephaneliğe ulaştıklarında asteğmen adaylarının tanklara mühimmat yüklediklerine şahit olduğunu ifade etti.

Daha sonra Gürkol'un emriyle tankın doldurucu bölümüne geçtiğini söyleyen Göçük, nizamiyeye geldiklerini kaydetti.

Karargah dışına çıkan, daha sonra kışlaya geri dönen tankın komutanı bir subayın yaşadıklarını buradakilere anlattığını bildiren Göçük, bu sırada sanık eski Albay İsa Sancaklı'nın yanlarına geldiğini söyledi.

"TANKLAR ATEŞ EDE EDE ÇIKACAK"
Bir süre sonra tümen komutanının makam aracıyla ismini iddianameden öğrendiği sanık eski Tuğgeneral Ahmet Bican Kırker'in de nizamiye bölgesine geldiğini anlatan Göçük, "Dışarı çıkan tanklara halkın neden karşı çıktığını, tümen komutanı yerine neden bu tuğgeneralin (Kırker) geldiğini sormak için Yarbay Fatih Çubukçu'nun yanına gittik. Bu sırada nizamiye bölgesinde yaklaşık 10 el ateş edildi. Kırker de acil müdahale mangasına havaya ateş etme emrini verdi. Tabur komutanı da havaya ateş edilmesi emrini verince ben de panikle bir el havaya ateş ettim. Daha sonra güvenli diye tankların arkasına geçtik." ifadelerini kullandı.

Kırker ya da Sancaklı'dan birinin "Tanklar ateş ede ede çıkacak" dediğini aktaran Göçük, söz konusu ifadeyi sanıklardan hangisinin söylediğini hatırlayamadığını savundu.

"DÜNDAR'IN AÇIKLAMALARINI GÖRDÜM"
Sanık eski kursiyer Teğmen Ramazan Demirkol da karargaha geldiğinde Genelkurmay Başkanlığı karargahına terör saldırısı olduğu, benzer bir eylemin kendi birliklerine de yapılacağına ilişkin iddiaların konuşulduğunu söyledi.

Sanık Gürkol'un emriyle garajlar bölgesine gittiklerini, buradan da cephaneliğe geçtiklerini anlatan Demirkol, bir süre sonra cep telefonundan dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar'ın darbe girişimine ilişkin açıklamalarını gördüğünü bildirdi.

Bu durum karşısında büyük bir şaşkınlık yaşadığını savunan Demirkol, gecenin ilerleyen saatlerinde Gürkol'un emriyle kurs gördükleri okula gittiklerini kaydetti.

"MÜHİMMAT DAĞITILDI"
Sanık eski kursiyer Teğmen Resul Çoban ise evinde bulunduğu sırada komutanı tarafından aranarak karargaha gelmesi için emir aldığını söyledi.

Birliğine geldiğinde olağan dışı bir gelişmeye şahit olmadığını, ancak askerlerin tatbikat olacağına ilişkin aralarında konuşma yaptıklarını aktaran Çoban, Öztürk Gür'ün kendilerine mühimmat dağıttığını, ancak bunları tabancalarına takmadıklarını iddia etti.

Sanık Gür'ün karargah binasına girdiğini bir zaman sonra yanlarına gelerek, "Televizyonda TSK'nın yönetime el koyduğu haberi var" dediğini aktaran Çoban, bunun üzerine televizyonda söz konusu haberleri kendisinin de izlediğini ifade etti.

Çoban, "Bir zaman sonra Öztürk, bize kalkışma yapan gurubun birliğimize saldırma ihtimaline karşı önlem alınacağımızı söyledi." iddiasında bulundu.

Herhangi bir suça bulaşmadan mühimmatlarını teslim ettiklerini savunan Çoban, sabah saatlerinde ise gözaltına alındıklarını kaydetti.

Duruşmaya, yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.