Ramazan ayının yücelikleri

Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :01 Ağustos 2011
Ramazan ayının yücelikleri

İÇİNDEKİLER

Yüce dînimizden ilham alan geleneksel kültürümüzün "on bir ayın sultanı" olarak nitelediği Ramazan ayı gerçekten sultan olan bir aydır. Çünkü o, diğer aylarda bulunmayan pek çok yüceliğe sahip olan bir mâneviyat ayıdır. Onun bu yüce ve yüceltici özelliklerini 2 günlük yayınımızla kısaca özel başlıklar altında açıklamaya çalışacağız..

A- RAMAZAN ORUÇ AYIDIR
İslâm, Hz. Âdem'den Hz.Muhammed'e kadar gönderilen bütün peygamberlerin ortak teblîği olan dindir. Hz. Muhammed, bu dînin evrensel kılınan Peygamberi, Kur'ân da son İlâhi Kitab'ıdr. Yüce Allah, kendi zatına îman edenlere namaz ve zekât gibi oruç ibâdetini de farz kılmıştır. Bir diğer anlatımla; bu ana ibâdet, Hz.İbrahim, Mûsa ve Îsa gibi tarihî bütün Peygamber topluluklarına görev kılındığı gibi Hz. Muhammed çağı müminlerine de farz görev kılınmıştır. "Ey Îman edenler! Kulluk bilinci içinde Allah'ın emirlerine ve yasaklarına aykırılıktan korunabilmeniz için öncekilere farz kılındığı gibi sizin üzerinize de oruç farz kılındı." Açıklamaya çalışacağımız üzere maddî ve mânevî ayrıcalıklar taşıyan oruç ibâdeti, Kur'ân'la bir ay olarak Ramazan ayına tahsis buyrulmuştur. Her bir günü oruçla geçirilen Ramazan, bu ibâdet ile özellikli tek aydır.

B- RAMAZAN KUR'ÂN'IN İNDİRİLMEYE BAŞLANDIĞI AYDIR
Kur'ân, Yüce Dînimiz İslâm'ın temel kaynağıdır. O, söz ve anlam olarak Allah'ın Kitabıdır. Vahiy meleği Cibrîll aracılığı ile, Hz.Muhammed'e indirilmiş, onun tarafından insanlığa sunulmuştur. Kur'ân, bütün varlıkların yaratıcısı olan Allah'ı yücelik vasıflarıyla tanıtır. Evreni ve yer küresini tanıtır. Onların yoktan var edildiğini ve Kıyamet olgusuyla birlikte, kendilerine özgü ölümü tadacaklarını açıklar. Ölümle başlayacak Âhiret hayatını bildirir. Kur'ân, insana insanı tanıtır. Kur'ân'i açıklamalara göre, insan en güzel şekilde yaratılmıştır. Yeryüzündeki bütün varlıklar onun için halk edilmiştir. Güneş, ay ve yıldızlar ona hizmet vermesi için yapılandırılmıştır. İnsan, tüm iradeli inançları, sözleri, davranışları, işleri ve ilişkilerinden sorgulanacak, mükâfat olarak Cennet'le, ceza olarak Cehennem'le azaplandırılacak ebedîliğe erdirilmiş sorumlu varlıktır. Kur'ân insanlığın ulu önderleri olan peygamberleri tanıtır ve onların şahsında insanlık tarihini özetler. Zalimleşen nice inkârcı toplumun yıkıma uğratıldığını duyurur. Daha da önemlisi Kur'ân, insanlığa, insanın insanı sömüremeyeceği adaletli ve erdemli bir yaşam düzeni sunar. İşte diğer bütün 'ilâhi kitap'ların özünü içeren Kur'ân bir Ramazan ayında Hz. Muhammed'e âyet âyet indirilmeye başlanmıştır. Bu da Ramazan ayının bir özelliğidir.

C- RAMAZAN KUR'ÂN'IN OKUNMASI VE YAŞANMASI GEREKEN AYDIR
Sevgili Peygamberimiz, 23 yıllık vahiy süreci içinde her yıl kendisine indirilen Kur'ân sûreleri âyetlerini, bu âyetleri getiren Cibrîl ile mukabele yöntemiyle yani karşılıklı olarak okurdu. Ramazan ayında mukabele okumak geleneğimiz buradan gelmektedir. Bu sebeple müminler de kendilerine indirilen ve inanmak, anlamak, yaşamak ve ilkelerini duyurmakla görevli oldukları Kur'ân'ı düşünerek okumakla yükümlüdürler. Onu okurken onun görevleştirdiği; meselâ namaz, zekât, adalet, sözleşmelere bağlılık ve merhamet gibi vazîfelere fiilen yönelmeli; yasakladığı zulüm, zina, faiz, kibir ve yalan gibi eylemlerden kaçınmalıdır. Bu sebeple Ramazan, bütün organlarımıza oruç tutturularak öz benliklerimize Kur'ân terbiyesi uygulanacak aydır.

D- RAMAZAN KADİR GECESİ'Nİ İÇİNE ALAN AYDIR
Kadir Gecesi, bin ayda yapılabilecek hayırların sevabına erdirici ilâhi bir rahmet gecesidir, O, yüceliği Kur'ân'da özel bir sûre ile açıklanmış Ramazan ayına özgü bir gecedir. Kur'ân'ın da indirilmeye başlandığı gecedir. Başlı başına bir konu olan Kadir Gecesi'ne ilişkin olarak Ramazan'ın bu ilk günlerinde bazı hatırlatmalar yapma gereğini duyuyoruz: Kadir Gecesi, Ramazan geceleri içinde olmakla birlikte hangi gece olduğu bildirilmeyen bir gecedir. Bu sebeple onu yalnızca 27. gece olarak görme yanılgısına düşmemeliyiz. Kadir Gecesi'ni değerlendirerek hayırlarla dolu uzun bir ömürde kazanılabilecek sevaplara erebilmek için Ramazan gecelerinde faydasız televizyon programlarından sakınmalı; dedikodu yapılmamalıdır. Asla içki içilmemelidir. Her gece, yatsı namazını mümkünse teravih namazı ile birlikte kılmalı, düzenli olarak sahûra kalkmalı, bir süre ibâdet edip sabah namazını evde veya cemâatle camide kılmalıyız. Ramazan gecelerinde, ana-babakardeş gibi yakın çevremize olsun iftar vermeli, başta fitre-zekât olmak üzere yardım etmeli, akraba ve dostlarımızı telefonla olsun aramalı, böylece gönül kazanarak duâ almalıyız. Bütün bunları yapmalıyız ki hangi gece olursa olsun Kadir Gecesi'ne ermiş ve onu değerlendirmiş olalım.