Boyner, ziyaretin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, özellikle anayasa konusundaki fikirlerini kendileriyle paylaştıkları ve tartışma ortamı elde edebildikleri için BDP heyetine teşekkür etti.
TÜSİAD olarak sürekli Türkiye'de bir demokrasi açığı olduğu ve bu demokrasi açığını kapatmanın en önemli yollarından birinin Türkiye'nin yepyeni, geniş mutabakata dayanan anayasayı hayata geçirmesi gerektiğini dile getirdiklerini hatırlatan Boyner, önümüzdeki yıl haziran ayında seçim yapılacağını, bundan önce TÜSİAD gibi sivil toplum kuruluşlarına, bu motivasyonu canlı tutmak ve anayasa tartışmalarını başlatmak, bunun bir parçası olmak üzere ciddi görev düştüğünü söyledi.
Sivil toplum kuruluşlarının kendi çalışmalarını yapıp, bunları siyasi partilerle paylaşmak durumunda olduğunun altını çizen Boyner, seçim öncesi dönemin bu tartışmalar için doğru bir zemin olmasını ümit ettiklerini ve Türkiye'nin bu tartışmalar sonucunda yeni bir anayasaya kavuşabileceğini belirtti.
"ÜÇ BÖLENİ BİRLEŞTİREN HALİNE GETİRMEK ÖNEMLİ"
Bugün de BDP ile kendi anayasa çalışmalarının ana hatlarını paylaştıklarını kaydeden Boyner, şöyle konuştu:
"Üç tane böleni, üç birleştiren haline getirmek bizim için önemli. Esasen bugün önümüzde olan ve Türkiye'nin en önemli sorunu diye de nitelendirdiğimiz Kürt sorunu, bir demokrasi açığı sorununun tezahürü olduğunu da düşünüyoruz. Kimlikler, özgürlükler ve kuvvetler ayrılığı bölenlerinin birleştiren haline gelmesi, yeni anayasada bunların tartışılıyor olması çok önemli. Bir de anayasa yapmanın yöntemi ve 21. yüzyıl anayasasının nasıl bir anayasa olması, hangi ilkeleri içinde barındırması... Biz çok uzun bir anayasa mı istiyoruz, yoksa aslında hep birlikte, tüm farklılıklarımıza rağmen birarada yaşayabileceğimiz sosyal mutabakatı ortaya koyan ilkeleri taşıyan bir anayasa mı istiyoruz? Bu 5 konu için de TÜSİAD çalışmalara başladı, sürdürüyor. Çok kısa sürede hem kamuoyuyla, hem siyasi partilerle, hem süreç içinde diğer sivil toplum kuruluşlarıyla paylaşma imkanı olacak diye ümit ediyoruz."
"ARALIK'TA DİYARBAKIR ZİYARETİMİZ OLACAK"
Boyner, BDP'nin TÜSİAD'ı Diyarbakır'a davetiyle ilgili olarak da aralık ayı içinde TÜRKONFED ile birlikte yaptıkları bölgesel çalışmalar sonucunda Diyarbakır ziyaretlerinin olacağını bildirdi.
Önümüzdeki yıl TÜSİAD'ın 40. yılı olduğunu hatırlatan Boyner, 40. yılda da Anadolu'da çeşitli etkinlikler gerçekleştireceklerini ve Diyarbakır'ın bunlardan biri olacağını, Diyarbakır gibi Türkiye'nin birçok yerinde 40. yıl etkinlikleri yapacaklarını ifade etti.
Soruları da yanıtlayan Boyner, anayasa konusunda TÜSİAD ve BDP'nin ortak paydaları ile ayrıştığı noktalara ilişkin soruyu, "Zannediyorum demokrasi açığı, kimlikler sorununun çözülmesi konusunda Türkiye'de çok farklı düşünen kesim yok. Ben hiçbir siyasi partiden 'bunun böyle kalması' sözünü duymadım. Nasıl yapacağımız, bizi birleştiren noktalara nasıl geleceğimiz önemli. O noktalarda çok paralel düşündüğümüzü gördük. Önemli olan, Türkiye'de yaşayan tüm vatandaşların kimlikleri, etnik kimlikleri, inançları ne olursa olsun eşit vatandaşlar olarak yaşayabilmesi" şeklinde yanıtladı.
"UZLAŞMACI BİR DİLLE ÇÖZMEK ZORUNDAYIZ"
BDP'nin seçim barajının düşürülmesi talebi gibi somut başka taleplerine ilişkin ise Boyner, şu görüşleri dile getirdi:
"Baraj konusu bizim sürekli gündeme getirdiğimiz bir konu... Türkiye'de bu tip sorunların neticede çözüleceği yer parlamentodur. O açıdan parlamentodaki temsil adaletinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Yüzde 10 barajının doğru bir baraj olmadığı ve Türkiye'nin her kesimini parlamentoya taşımak için yeterli olmadığını daha önce söyledik. Bu konudaki görüşümüzü muhafaza ediyoruz. Açıkçası Kürt sorunu da parlamentoda temsil edildiği, konuşulduğu ölçüde de daha kolay çözüme ulaşacaktır. O noktada da zaten ne söylediysek bugün de tekrar ediyoruz. Yani baraj mutlaka değiştirilmeli."
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Boyner, KCK operasyonlarıyla ilgili BDP heyetiyle spesifik birşey konuşmadıklarını belirterek, "Ama şu var; lisanımızın, dilimizin şiddetten arınması çok önemli. Biz artık Türkiye'nin birçok sorununu uzlaşmacı, birbirimizi anlayan ve empati kuran bir dille çözmek zorundayız. Şiddet, hiçbir şekilde bunun parçası olmamalı diye düşünüyoruz" dedi.
Bu arada, TÜSİAD yönetiminden Haluk Dinçer, Tayfun Beyazıt, Ali Kibar, Volkan Vural ve Mehmet Ali Aydınlar da ziyaret sırasında TÜSİAD heyetinde yer aldı.